Selamınaleyküm Nidalarım. İyisinizdir inşallah?
BÖLÜM GÜNCELLENMİŞTİR!
YENİ SAHNE EKLENMİŞTİR. Okumayan çok şey kaybedermiş. Yasir öyle dedi :]
Yeni okurlarım kendinizi belli edin lütfen :)
🌞 Keyifli okumalar dilerim 🌞
Ne mi yapıyorduk şuan. Hemen özet geçeyim. Aslında aileme demiştim ben. Benden iyi spiker olur diye ama dinleyen kim. Ah ah neyse biz konumuza dönelim.
Duvara yaslı uzun süre bekledikten sonra babam gelmişti. Benden özür dilediğinde ise önemli olmadığını alışık olduğumu eğlenerek dile vurmuştum.
Çünkü biz alışığız Afra.
Babam yüzüme duygu dolu baktığında gözlerimi kaçırmıştım. Onları hatırlamak istemiyordum. O yüzden hemen ayağa kalktım. Annemin yanına geçtiğimde Yasir'de babamın karşısında ayağa kalkmıştı. Zaten kısa süre içinde de polisler gelmişti.
Babam nerede olduğunu hiç lafa vurmamıştı. Merak da etmemiştim. Babamdı ne de olsa en önemli zamanlarda ortadan yok olacak bir şey buluyordu.
Etrafta olan komşularımızın savunması ile karakola gitmeme gerek kalmamıştı. Polat bey ise polisler geldiğinde uyandırılmıştı. Diyorum da inananan yok. Bu adam. Kış uykusuna yatmıyorsa bile yaz uykusuna yatıyordu.
Daha sonrada Yasir ve Yasir'in ailesini eve buyur etmiştik. Annemler sohbete giriş yaptığında bizde hemen Simay ile odaya geçmiştik. Simay beni makyaj masasına oturttuğunda sesimi çıkarmadım. Hakkımda yoktu açıkçası. Yüzüm çok kötü gözüküyordu. Anlım ve burnumun üstü morarmıştı. Sanki kafa atılan kişi bendim.
Simay eline aldığı fondöteni yavaşça morluklarımın üstüne sürmeye başladı. Ufaktan canım yanıyor olsa bile belli etmedim. Dayanıklı kızdım evvel Allah!
Simay sırıtarak bir şahesere bakar gibi yüzüme bakarken yüzümün iyi durumda olduğunu anlamış oldum.
" Şahane gözüküyorsun. Tü tü tü maaşallah! Hadi kalkta elalem çıtır görsün."
Yerimden kalktığımda Simay'a laf etmeye başladım.
" Senin bu çeneni ne yapacağız, Simay? Susman gereken yerlerden birindeyiz şuan."
" Afra yanlış birşey söylemiyorum ki."
"Hiç. Sen hiç yanlış birşey söyler misin?"
Gözlerini kısıp bana baktıktan hemen sonra önümden çekip kapıya gitti. Kapıyı açıp dışarı çıktığında bana tip tip baktı.
" Gelde ciddi istemende kahveni yap. Ciddi ciddi!"
"Aman tiribini yesinler." gülerek peşinden çıktım bende. Kimseye gözükmeden mutfağa geçtik.
Kahve fincanlarını yerlerinden çıkardım. Gülerek simaya baktığımda mutfağın kapısı açıldı ve benim dikkat saniyeler içinde yerle bir oldu. Ellerimde tutuğum fincan takımı ellerimden düştüğünde hissettiğim korku ile çığlık attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AFRA'NIN NİDASI
Novela JuvenilHer genç kızın bir travması olabilirdi. Önemli olan o travmayı seninle beraber sırtlayacak bir hayat arkadaşına sahip olmaktı. Talha Yasir 🌞 Afra *** ... Elime ne ara aldığım kahve fincanı titremeye başladığında fincanı sıktım. Yanımda oturan ad...