Midra bir kez daha insanlardan umudunu yitirdiğini hissetti. İstediği kitabı alıp okuyamadığı için kötü hissediyordu. Adam kitabı keşke verseydi diye geçirdi içinden. Bir yandan da adamın neden kitabı kendisine vermediğini sorguluyordu ve bunun sebebini anlayamamak Midra'yı içten içe delirtiyordu.
Şu sıralar Midra'nın umursaması gereken tek şey gelecek ay sonu çıkacağı sınavdı. Yıllarca Lavin Akademinin keman sınavına hazırlanmıştı. Her geçen gün daha iyi keman çaldığını hissetse de, ne zaman sınavı düşünse ya da kendini sınav anında hayal etse içini kaplayan o tuhaf histen kurtulamıyordu Midra. Sakin ol dedi içinden. Daha vakit var, daha vakit var sadece çalışmaya devam etmelisin.
Stüdyodan içeri girdiğinde duyduğu farklı enstrüman sesleri ile içindeki stresin arttığını hissetti. Piyano, keman, saksafon ve bateri sesleri birbirine karışmış ortaya çıkan seslerse Midra'nın müzik kulağını zedeliyor gibiydi. Hızla merdivenlerden teras kata çıktı Midra ve etrafına bakındı. Güzel diye mırıldandı kimse yok.
Bir kaç dakika daha bekleyip kimsenin olmadığına emin olduktan sonra keman kutusundan beyaz kemanını çıkardı sonra kemanı özenle omzuna koydu. Hızla aylarca çalıştığı parçayı çalmaya başladı. Midra bu şarkının notalarına ve sözlerine aşıktı ne zaman kemanıyla bu parçayı çalışsa dudaklarından istemsizce akan şarkı sözlerine engel olamıyordu.
Unutabilmek her şeyi ve melodileri.
Tutabilmek müziği ve ellerini,
Bağırmak delicesine göklere.
Kan çanaklarını uzaklaştırmak gönlümden.
Midra kulağına dolan alkış sesleri ile hızla arkasını döndü ve gördüğü kişi ile şaşkına döndü.
''Demek unutmak.'' dedi kitapçıda gördüğü adam.
''Basit bir şarkı sadece.'' dedi Midra iç çekerek.
''Söylesene Midra. İnsan unutmanın ve hatırlamanın sınırına ulaşabilir mi?'' dedi adam. Midra gelen soru ile şoka uğradığını hissetti. Bir kaç saniye ne diyeceğini düşündü.
''Hatırlamak, basit bir şarkı sözüyken unutmak o şarkıyı söylemekten ibaret sadece.'' dedi Midra gözlerini kaçırarak.
''Sen bu şarkıyı gayet iyi çalıyorsun.'' dedi adam.
''Sadece deniyorum.'' dedi Midra tebessüm ederek.
Midra daha fazla adam ile konuşmak istemediğini fark etti. Harekete geçti ve hızla kemanını tekrar kutusuna koydu biran önce buradan uzaklaşıp çalışmaya devam etmeliyim diye düşündü o an Midra.
Adam Midra'nın ayaklandığını görünce telaşla konuşmaya başladı.
''Hey buraya sana kitabı vermek için geldim.'' dedi adam elindeki kitabı Midra'ya uzatırken.
Midra anlamsız gözlerle adama baktı.
''Beni bunun için mi takip ettin?'' dedi Midra şaşkınca. Adam kafasını salladı.
Midra kitabı almak için harekete geçtiğinde adam kitabı geri çekti.
''Bu artık sıkıcı olmaya başladı.'' dedi Midra göz devirerek.
''Adımı sormayacak mısın ?'' dedi adam. Midra o an utandığını hissetti. Bakışlarını adamın mavi gözlerinden çekip kitaba sabitledi.
''Adın nedir?'' dedi Midra.
''Dimitri. Senin'' dedi adam elini Midraya uzattı. Midra bir kaç saniye adamın eline baktı.
''Midra.'' dedi Midra ve adamın elini sıktı. Midra Dimitri'nin tenine dokununca içinde anlam veremediği bir tanıdık hissin uyandığını fark etti. Hızla elini adamdan çekti. Bakışlarını mavi gökyüzüne çevirdi.
''Kitap zor bir kitap, takıldığında dükkana gelebilirsin.'' dedi Dimitri ve kitabı Midra'ya uzattı.
Midra kafasını salladı, kitabı hızla aldı.
''Teşekkür ederim.'' dedi Midra.
''Görüşürüz ben gideyim sende kemanını çal.'' dedi Dimitri ve merdivenlerden aşağı doğru indi.
Midra kitabın sayfalarını biraz karıştırdıktan sonra kitabı evde okumasının daha doğru olacağını fark etti. Hızla kitabı keman çantasının yanına bıraktı ve tekrar kemanını çıkarıp pratik yapmaya devam etti. Keman çalarken Midra'nın aklındaki tek şey Lavin Akademiydi.
.
.
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN ÇANAĞI
General Fiction2023 BAHAR FESTİVALİ KAZANANI ''Söylesene Midra. İnsan unutmanın ve hatırlamanın sınırına ulaşabilir mi?'' dedi adam. Midra gelen soru ile şoka uğradığını hissetti. Bir kaç saniye ne diyeceğini düşündü. ''Hatırlamak, basit bir şarkı sözüyken unutma...