10

19 2 0
                                    

Sayfa 30

Kalbin ve Beynin Karmaşası

Bazen kalbiniz gökyüzünün sadece nasıl karardığını öğrenirken beyniniz öylece  araya girmeden beklerdi çünkü beyin kalbinizin en dip çukuru görüp o çukurdan tekrar çıkışını izlemeyi severdi. Kalp o çukurdan çıktığında da hiç bir şey eskisi gibi olmazdı. Sonuçta kalp bir kez tamamen kırıldı mı beynin komutuna ihtiyaç duymayı bırakırdı, çünkü bir şeyler tam anlamı ile bitmiş kalpse kırıklardan oluşan yuvasını görmezden gelmeye başlardı.

Midra ilk kez kitaptaki bir paragrafa anlam verebildiğini hissetti. Ateh ile yaşadıkları şeyleri, girdiği depresyonları düşündü ama şuan Midra buradaydı ve hala hayalleri için çalışmaya devam ediyordu. Sanırım Midranın' da kalbi kendi çanağına çekilmiş kırık parçaları onarmaya çalışıyordu çünkü Midra artık her keman çaldığında içindeki gücü hissedebiliyordu.

Hızla diğer sayfaya geçti.

Sayfa 32

Unutmak ve aynı zamanda da unutmamak istemediğiniz kişiyi ve onunla yaşadığınız en mutlu anı yazın.

Midra hiç düşünmeden hemen yazmaya başlamıştı.

Geçen yıl Eylül

Midra heyecanla piknik için bir şeyler hazırlıyordu. Lavin Akademi sınavı yarındı ve Midra biraz rahatlasın diye bugün Atehle pikniğe gitmeye karar vermişlerdi. Piknik için gerekli malzemeleri hazırladıktan sonra üzerine beyaz elbisesini giydi saçlarının dalgasını düzeltti ve kedisine taze su ve mama koyup evden çıktı. 

Lavin Akademi'nin geniş çimlerinde buluşacaklardı Midra bunun için hızla Lavin Akademi'ye giden otobüslerden birine bindi ve yolun biran önce bitmesi için müzik dinlemeye başladı. 

Kimseler görmez içimi

Bağırır kalbim sonsuzluğun sesine.

Kalbimin çanakları ağlar korkudan.

Çanaklar kırılır teker teker.

Kırılır, kırılır, kırılır..

Bu şarkı Midra'nın en sevdiği şarkılardan biriydi.  Otobüsün içinde şarkıyı bağırarak söylememek için kendini zor tutmuştu. 

Sonunda otobüs durmuş ve Midra Lavin Akademi'ye gelmişti. Şimdide girişte Ateh'i bekliyordu. Merdivenlerden gelen sesle Midra bakışlarını merdivenlere doğru çevirdi ve Ateh'i görmesiyle kalbi bir kez daha yerinden çıkacak gibi oldu.

Üzerine giydiği siyah t-shirt sanki altındaki açık renkli kotla birleşmiş gibiydi. Kumral saçları ise ben buradayım diye Midra'ya bağırıyordu. Bir kez daha ne kadar da tatlı diye geçirdi içinden. 

Hızla Ateh'e sarıldı. Ateh Midra'nın saçlarına küçük bir öpücük bıraktı ve elini tuttu.

''Günaydın.'' dedi Ateh.

''Günaydın.'' dedi Midra.

''Çok güzelsin.'' dedi Ateh Midra'nın gözlerine bakarak.

''Teşekkür ederim.'' dedi Midra ve büyük ağaçların olduğu yere doğru ilerlemeye başladılar.

Midra yere örtü serdi ve Atehle hızla yere oturdular. Hazırladığı sandviçlerden birini Ateh'e uzattı. Demlediği kahveyi bardaklara koydu.

Kahveleri içip karınlarını doyurduktan sonra Midra Ateh'in dizlerinin üzerine yattı. 

''Dünyada en çok kırılacağın şey ne?'' dedi Ateh. Midra Ateh'in sorduğu soru ile şaşırdı.

''Güvenimin kırılmasından nefret ediyorum.'' dedi Midra.  Ateh bakışlarını Midra'dan kaçırıp uzaklara daldı.

''Yarın sadece on kişi alacaklar. Sadece on.'' dedi Ateh.

''Evet.'' dedi Midra bir yandan da Ateh'in kollarında daireler çiziyordu.

''Ya olmazsa?'' dedi Ateh.

''Demek ki zamanım daha gelmemiş demektir.'' dedi Midra.

''Midra insanlar bazen seçmek zorundadır biliyorsun değil mi?'' dedi Ateh.

''Neyi seçmek?'' dedi Midra.

''Bazen seçimlerin bedelini ödersin Midra ama neyse..''  dedi Ateh.

'' Bana söylemek istediğin bir şey mi var Ateh?'' dedi Midra.

''Hayır hayır sadece seni çok seviyorum.'' dedi Ateh.

''Bende.'' dedi Midra.

----------

Midra kitaba son hatırasını unutmak istemediği o pikniği yazdı çünkü o piknik bir o kadar güzelken bir o kadar da can yakıcıydı onun için. Midra o gün öğrenmişti kelimelerle oynamayı ve duygularını hemen kaptırmamayı insanoğluna.

Midra kitabı kapattı ve kendini uykuya bıraktı.

.

.

.

KAN ÇANAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin