HASTANE

3.1K 109 16
                                    

EKLEMEK İSTEDİĞİM BİRKAÇ ŞEY VAR Kİ HİKAYEM HAKKINDA; ELBETTE Kİ YENİ YAZIYORUM DAHA NERDEN BAKSAK ÇOK AZ BÖLÜM VARDIR AMA BENİM YAZMAMLA BİRLİKTE HEMEN OKUYUP BANA OY VEREN HATTA İLK OYUMU ALDIĞIM @CANİZİ' NE  ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM VE BENİ ÇOK MUTLU ETTİĞİNİ SÖYLEMEK İSTEDİM. İYİ Kİ VARSINNN 💗💗💗

Mekana giriş yaptığımda her ne kadar arkamda bir adet kırmızı görmüş boğa bıraksam da fazla yüz vermemek adına sert çıkmıştım. Ki zaten şuana kadar sakin durduğuma ben bile inanamıyordum.

Şefin yanında olan Selma Hanım'ın yanına gidip geç kaldığım için özür dileyecekken tamda gözleri arkama takılıp kaldığında ilgilenmeden konuşmaya başladım.

" Selma Hanım ben özür dilerim,dolmuşu kaçırdım da anca gelebildim"

Dönek Selmanın bir anda değişmiş olması bana hiç hayra alamet gelmese de söyledikleriyle bir nebze de olsa rahat nefes almıştım.

" Aaa hiç öyle şey olur mu hayatım. Sen ne dersen doğrudur. Kızmadım hiç merak etme"

Bir an dalga mı geçiyor bu diye sorgusalam da ciddi olduğunu anlayıp hafif bir kafa sallamadan sonra adımlarımı personel odasına yönlendirdim.

Odaya girip bana ait dolabı açtığımda içinde bir kutu çikolata ve çiçek buldum. Niye,neden ve kimin koyduğunu anlamasam da fazla takılmadım. Genelde bizlere teşekkür amaçlı hediyeler gelirdi. Bu da onlardan bir tanesidir diyip çiçeği bir kenara alarak, açtığım çikolatadan bir ısırık aldım. Enfes bir tadı vardı.

Önlüğümü de takıp siparişleri dağıtmaya başladığımda, adını hâlâ bilmediğim ama beni restoranta bırakıp üzerine bir de bebekmişim gibi azarlayan adamın gözleri sürekli benim üzerimdeydi. Sipariş bekliyordur belki diyerek yanına gittiğimde yiyecekmiş gibi benim üzerimde olan gözleri bu sefer ben yanına gidince ışıldamıştı resmen.

"Bir isteğiniz var mı efend-" Dememle gözümün kararması bir olmuştu. Masaya sımsıkı tutunurken düşecek olur gibi sendelediğimde 1 çift iri kolun belimden tutmasıyla son  anda kurtulmuştum düşmekten.  Ne olmuştu şimdi böyle birden bire. Midem de bulanmaya başlamıştı. Kendimi tuvalete gitmek için zorladığımda yanımdaki adamın varlığını unutup koşar adım tuvalete ilerledim.

Elimi yüzümü  yıkayıp kağıt havluyla kuruladıktan sonra  çöpü de atıp çıktım tuvaletten. İyi gelmiş,serinletmişti su. Kaldığım yerden devam edecekken adamın masada olmadığını görmemle, gitmiştir belki de diyerek diğer gelen müşterilerin siparişlerine dalmıştım. Tam kapı tarafındaki müşteriye yemek götürürken o adamı da mutfaktan çıkarken gördüğümde gözlerime son kez bakıp kapıdan çıktı.

Ne olduğunu anlamadığım bir anda yanıma Selma hanım gelip;

" Aaa Hüma, hastaysan neden bana söylemiyorsun kuzum. Bak betin benzinde atmış senin. Git dinlen hayatım. Burdaki işleri biz hallederiz. Hadi itiraz istemiyorum."

İtiraz edecek halimde yoktu zaten. Karnım ciddi anlamda fena ağrıyordu. Sanırım reglim yaklaşmış hatta tahminlerime göre bugün olmam gerekiyordu. Lanet olsun ! Yanımda ped bile yoktu. Bir an önce eve gidip dinlenmeli ve bu ağrının geçmesini beklemeliydim.

" Kusura bakmayın Selma hanım. Ben böyle olsun istemezdim sanırım biraz üşütmüşüm ama iyileşir iyileşmez hemen geri geleceğim."

" Sağlık herşeyden daha önemlidir Hümacım. Git sen güzelce dinlen ve de iyileşmene bak. Aman diyim iyileşmeden de gelme. Yapabileceğim birşey olursa da  beni aramaktan sakın çekinme"

Ne oluyordu lan böyle. Cadaloz kadın gitmiş yerine melek gibi bir kadın gelmişti. Hayretler içinde onu dinlerken acaba deliriyor muyum diye kendimi silkeledikten sonra personel odasına ilerleyip içinden çantamı alarak ve önlüğümü de çıkarıp içine koyarak pardon fırlatarak hemen çıktım mekandan. Karnımda beliren hafif sızının giderek artmasından korkarak hızlı hızlı ilerleyip ana caddeye çıktım.  Dolmuşa binecek durumum olmadığından bu 36°C sıcağın altında yürümeye başladım.

SOĞUK NEVALE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin