SOĞUK NEVALE

VAZGEÇİŞ

HEEEYYY SELAM MİLLEEETTT BEN GELDİMMM ! NASILSINIZ BAKALIM GÖRÜŞMEYELİİ? UZUN BİR ARADAN SONRA TEKRAR SİZLERLE BİRLİKTE KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDECEĞİZ. İYİ OKUMALAR ASKLARİMMM 💖🌸🥳💅🏻♥️💙💕💕💟💌✨😁💐🌠🧨🎈🎊

Genç kadın yerde inim inim inliyor, adam yarattığı şaheserine bakarken içi titriyordu. Seviyordu bu kızı. Sevdiğim demişti. Sana birşey olmasına izin vermem demişti ama hepsi bir yalandan ibaretti. En başta kendisi zarar vermişti.

Kadın yatağından sertçe kaldırılmış yere atılmıştı. Sebebini az çok tahmin ediyordu. Babası yüzündendi. Birgün olsun gün görmeyen kıza şimdi de rahat yoktu. Belki de hiç olmayacaktı.

Yerde saatlerce dövülüp tekmelendikten sonra, bir umut bırakır diye düşünmüştü Hüma ama hayır, yanılmıştı. Bunları yapan Emir takrar nasıl bakacaktı kızın gözlerine.

Hüma bir kez daha anlamıştı o an. Aşk diye birşey yoktu, şefkat yoktu, sevgi yoktu, umut yoktu. Tek var olan onun dünyasında acıydı. Yapmadığı birşeyin suçunu o çekiyordu. İntikam uğruna gözü dönmüş canavarın elinden kaçıp kurtulmak şöyle dursun, gıkını çıkaramıyordu Hüma.

Saat sabaha karşıydı belki de bilmiyordu, saat kavramını yitirmişti kız. Umurunda da değildi zaten. Tek istediği uyumaktı. Uyuyunca geçerdi.

Gözlerini açtığında başında beyaz önlüklü bir adam bekliyordu. Bu doktordu büyük ihtimalle. Doktor acır bir şekilde baştan aşağıya kızı süzerken, arkada beliren canavarın sesi duyulmuştu

" İşini yap doktor!"

Doktor bir süre daha oyalandıktan sonra ağrı kesici bir iğne yapıp odadan ayrılmıştı. Oda da sadece Hüma ve canavar Emir kalmıştı.

Hüma gözlerini kaçırıyor, konuşmak istemediğini açık bir şekilde belirtiyordu. Adamın ise zaten konuşmaya gücü yoktu. Sevdiğim dediği kıza yapmadığı, çektirmediği acı kalmamıştı.

Canavar da odadan ayrıldığında Hüma tekti artık. Acılarıyla baş başa kalmış, yaşadıklarını aklından silmeye çabalıyordu.

Doktor salonda oturmuş, kızın durumu hakkında bilgi almak için yanına adımlayan canavarı görünce olduğu yerde ayağa kalkmıştı. Nasıl söyleyecekti bilmiyordu. Yanlış birşey derse sonu olurdu.

"Konuş, durumu ne? "

Doktor ilk kekelese de sonra durumu toparlayarak, anlatmaya başladı.

" K-kağan bey, öncelikle hanımefendinin durumu biraz tehlike barındırıyor efendim. Karın bölgesine aldığı darbeler yüzünden oluşan morluklar, bir süre geçmeyebilir, iz kalabilir, bunu bilemiyoruz zaman gösterecek bize. Birkaç krem ve ağrı kesici yazdım. İyi gelecektir ağrılara. Son olarak, ciddi bir durum olması durumunda hastaney- "

" Çık doktor ! "

Doktor daha kelimesini bitirmeden kapı dışarı edilmişti. Bu bile yeterdi. En azından canından olmamıştı.

Bir hışım evden çıkan adam kendisini dedesinin yanında bulmuş, ne diyeceğini bilmez halde öylece oturmuştu bir kenara. Elinde bir dal sigara, bir kadeh içki. Tüm dertlerini geçireceğini umarak içiyordu her yudumunu. Boğazını yakan acıyı yok saydı. Kalbinin acısının yanında hiçbir şeydi. Sadece ve sadece düşündüğü tek şey, gece boyunca kızın çığlıklarını ve gözyaşlarını hatırlamaktı.

" Ne yaptın oğul, hallettin mi işi? "

Bir maldan bahseder gibi bahsediyordu genç ve masum kızdan. Vicdansız denecek kadar vicdan yoksunuydu bu ihtiyar adam.