Bölüm 6: Evime Bir Bilet

7 3 4
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın~~

"Hainler kraliçesine gücünü açık ettin."

Ne yapmanız gerektiğini bilmediğinizde nefes almanın daha da zor olduğunu hissedersiniz. Ben boğulmaya çoktan başladım. İçime çektiğim nefes sanki zehir gibi geliyor, canımı yakarak beni öldürmeye çalışıyordu. 

Kime güveneceğinizi şaştığınızda, kendinize bile güveninizin kalmadığını fark ediyorsunuz. Kendine güveni olmayan kişi, bir adım ileri gidebilir mi? Ayaklarımın yere sağlam basması gereken zamanda, neden sanki yıkılacakmış gibi hissediyordum. 

Anneme gücümün ne olduğunu söyledim, evet. Fakat o benim annemdi, hayatımda bana en yakın kişiydi. Benim için her şeyinden vazgeçen annemdi. Hastalandığımda başımda bekleyen, yüzüm düştüğünde güldürebilen, varlığı yaşam sevincim olan annemdi. Neden bunun altında kötü bir şey olduğunu hissediyordum?

"Neden bahsediyorsun?" Sorduğum soruyla beraber camın önünden ayrılıp içeriye girdi. Birkaç adım atıp yatağımı işaret etti, oturmak için izin istiyordu. Belli belirsiz başımı salladığımda yavaşça oturdu ve konuşmaya başladı.

"Evet biliyorum o senin öz annen. Söylemen gerektiğini düşündün ve söyledin, her şeyi." Son söylediğini gözlerime bakıp bastırarak söyledi. "Diyar hakkında birçok bilgi öğrenmen için kitaplar getirdim. Diyarı öğrenmek için birçok kaynağın var, annenin de bizim diyarımızdan olduğu aklına gelmedi mi? Özellikle o kadın Hainler Kraliçesi olarak anılıyorken?" Sorgudaymışım gibi hissettiren soruları karşısında yutkundum, biraz düşündüğümde hala anlattıklarım karşısında bir suçluluk duymuyordum.

"O benim annem elbette ona neler yaşadığımı anlatacaktım."

"O kadının senin annen olduğunu biliyorum lanet olsun ki-" Sesini yükseltecekti fakat durup derin bir nefes aldı, konuşmaya devam etti. "Sana kimseye güvenme dedim, senin olduğun yer tehlikeli dedim. Bunun sebebinin senden mi yoksa bir hainden mi kaynaklı olduğunu anlayacak kadar zeki olduğunu düşündüm." Beni aşağılıyor muydu o?! 

"Annemin hain olduğunu düşünüyor olabilirsin, ama beni kurtarmak birbirimizden ayrılmamamız için neler yaptığını bilmiyorsun!" Bana hakaret etmesine sinirlendiğim için sesim biraz yüksek çıkmıştı. Ayağa kalkıp bana yaklaştı, bu sefer korkmadım çünkü vücudumda korkudan çok sinir doluydu. 

"Annen sana hikayenin ne kadarını anlattı ki?" Bana yaklaşması ile aramızda bir adımlık mesafe kalınca durdu. "Tüm kitaplar onun gibi bir hainin tarihte görülmediğini söylüyor, sence neden? Bunun tek nedeni zaten zamanı dolduğunda evine geri dönecek olan bir koruyucuyu kaçırdığı için mi? Annen seni başka bir boyuta götürürken nasıl tılsım yaptı sanıyorsun? Elysion'da hangi soysuz tılsım yapabiliyor?!" 

Sinirle söylediği sözler annemin anlattığı hikaye ile uyuşmuyordu. Kime güvenecektim, kimin sözüne inanacaktım. Annem nasıl tılsım yapmıştı gerçekten? Benim gücümle alakalı olabilir miydi? Annem sadece beni kaçırdığı için hain olarak anılmamış mıydı?"

"Bir soysuz olan annen, nasıl sen banyodayken, nerden geldiği belli olmayan, büyü gücü ile az önce okuduğun kitabın sayfalarını değiştirdi? Sana içinde annenin gerçek hikayesini anlatan bir sürü kitap getirdim ama nasıl oluyor da birinde bile o kadından bahsedilmiyor?"

Parçaları birleştirmeye çalışıyordum. O kadar karmaşık bir bulmacaydı ki parçaları yan yana koyunca çok anlamsız oluyordu. İçinden nasıl çıkacaktım, her geçen saniye daha da derine batıyordum.

"Lexi! Bugün yemeği dışarıdan mı söylesek çok geç oldu." Adım seslerinin merdivenlerden yukarı doğru geldiğini duyduğumda annemin buraya geliyor olduğunu fark ettim. Yüzümü Aiden'a çevirdiğimde telaşsız bir ifadeyle bana bakıyordu.

Elysion: Yeraltı CennetiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin