Baba

841 39 10
                                    

Kafayı yemek üzereydim, sevdiğim kadın, çocuğumun annesi bile bile ölüme gitmişti.
Hep en zor anlarımda geliyordu, şimdi neden gelmemişti? Şimdi neredesin Seyran? Sevdiğim kadın çocuğumun annesi, böyle bir fedakarlık yapmışken ben de onun emanetine sahip çıkacaktım, bundan sonra hem annesi hem babası olacaktım. Eksikliğini hissettirmeyecektim fakat yerini başkası ile doldurmasına da izin vermeyecektim.

Göz yaşlarımı sildim ve aşağıya indim, her şey eskiden nasılsa şimdide öyle olacaktı.
“Sultan Seyranın sandalyesinin yerine kızımın sandalyesini getir.”
Artık burası kızımın yeriydi.
“Peki beyim.”
Sultan bebek sandalyesini getirdi.
“Gel bakalım babacım, burası artık senin yerin.”
“E herkese günaydın başlamıyor muyuz?”
dedim.
“Oğlum, bu neşe nereden geliyor?”
“Ailem yanımda, kızım yanımda daha ne olsun?”
“Seni ilk defa böyle görüyorum, Seyranın ölümü-”
demesi ile elimdeki çatal ve bıçağı bıraktım, anneme döndüm.
“Anne! artık Seyranın ölümü konuşulmayacak. Kızımın psikolojisi bozuk birisi olarak yetişmesini istemiyorum. Kimse evlilik konusuda açmayacak! Seyrana anne bulmayada çalışmayacak.”
“Emredersin oğlum, ne yapıp yapmayacağımızı söylemediğin kalmıştı!”
“Emretmiyorum Anne, söylüyorum. Bilinde sonra üzülmeyin diye.”
“Oğlum biz seni düşünüyoruz hem bu ne sinir? biz sana evlen diye bir şey demedik hiçbir zaman!”
“Bende size dediniz demedim zaten, diyeceğiniz varsada demeyin dedim.”
“Feritcim sakin olur musun? sinirlisin ve acılısın anlıyoruz zaten kimsenin sana bir şey dediği yok.” dedi, Asuman.
“Doğru, acıyorsunuzdur şuan bana, karısı öldü vah yazık diyorsunuzdur.”
“Ferit! doğru konuş, kimsenin sana acıyarak baktığı falan yok, ilk günden beri bir dediğini ikiletmedik, çocuğunu kendi çocuğumuz gibi sevdik.” Dedi, abim.
“Aaa abicim, konuşabiliyor muydun sen? sen bi kez olsun yanıma gelip kardeşim nasılsın dedin mi de şimdi konuşuyorsun?”
“Yanına yaklaştırdın mı Ferit?”
“Yeter! çocuklar, bunun ne sırası ne de yeri, Seyran korkuyor görmüyor musunuz? bize hesap sormayı biliyorsun, yok anne olacağım baba olacağım diyorsun, psikolojisi bozuk büyümesin diyorsun, ama bu çocuğun psikolojisini bozan sensin Ferit, yanında ağlayan çocuğunu duyamayacak kadar, ailenin sana karşı olan hassasiyetini anlamayacak kadar sağırsın.”
Haklıydı da, Seyran bağırış seslerinden korkmuş bir şekilde sandalyesinde ağlıyordu.
“Kızım, babacım,”
“babii” diyerek, beni al işareti yapıyordu.
“Gel kızım özür dilerim, şakalaşıyorduk biz amcan ile.”
“Ferit, istersen odana çık, kahvaltını odanda yap.”
Kızımı kucağıma aldım, peçete ile ağzımı sildim. Seyran ile beraber odama çıktım.
“Şefika, Seyranın kahvaltısını getirir misin?”
“Hemen getiriyorum.” dedi, şefika.
“Prensesim, senden özür dilerim, sesim biraz yüksek çıktı. Merak etme gideceğiz buradan.”
“Babi, Anni?”
Seyranın resmini gösteriyordu,
“Haklısın babacım, anni de bizimle kahvaltı etsin.”
Seyranın resmini koltuğa sabitledim.
Şefika hem benim hemde Seyranın kahvaltısını getirdi,
kaşığı bi Seyrana bide resimdeki Seyrana götürüyordum.
“Anne de çok beğenmiş kızım sende ye bakalım beğenecekmisin.”
Seyran parmağını resime doğru çevirdi, gel işareti yapıyordu elleri ile. Resmi kucağına verdim. Seyran resime o kadar dikkatli bakıyordu ki.
“Anne” dedi kafasını bana çevirerek,
“Evet annen.”
Bu sefer kaşığı bir kendi ağzına birde resimdeki annesine uzatıyordu.
“Babi bak”
Gözlerim doluyordu yine.
Kahvaltımız bitmişti, Seyran resimi hâla bırakmamıştı.
“Sana annenin resimlerini göstereyim mi?”
“Anneee” diyerek kafası ile onayladı.
“Gel bakalımm”
Seyran kucağımdayken, ayağa kalktım, karşı raftan bir albümü aldım elime. İlk sayfasını çevirdim.

Akşamına anneni istemeye gidecektik

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Akşamına anneni istemeye gidecektik.
Ferit bak, fıstıklı baklava al tamam mı?”
“100. kez söyleyişin tamam dedim ya.”
“Ne yapayım çok heyecanlıyım ilk defa isteniyorum sonuçta.”
“Bende ilk defa istiyorum.”

....
#Akşam;

Hoşgeldin Gülgün anne,”
“Hoşgeldiniz.”
“Allahın emri-”
“Yav dünür dur ne acele gel bi otur kahvelerimizi içelim hele.”
“Haklısınız heyecan yaptım biraz.”
“Olur öyle olur.”
“Kahvelerinizi nasıl alırsınız?”
“Sade, sade, şekerli, sade olsun,”
“Tuzlu” dedim.

Banada o kalıyor değil mi?” diyip güldüm.
Benimle beraber herkes gülmüştü,
kahveler geldiğinde bismillah diyerek içtim ama kahve baya şekerliydi,
Kaş göz yaptım annene, tuz koymamıştı içine. Suyumu içtim, içmez olaydım, ters köşe yapmıştı, tuzu kahveye değil suya atmıştı, ufak çaplı bir mide yanması geçirdim. Hızlıca su verdi annen bana mutfakta, gülmekten aklı gitmiş gibiydi.
İçeriye geçtiğimizde,

Allahın emri peygamberin kavli ile kızınız Seyranı oğlumuz Ferite istiyoruz!” dedi babam.
Ehh versem mi bilemedim, gönlün varmı kızım senin bu oğlanda.”
“Sen nasıl uygun görürsen babacım.”
diyip kıkırdadı,
De sen hele,”
“Var baba, ”
“E o zaman bizede hayırlı olsun demek düşer.”

“Oh bee,” demem ile herkes ufak bir şok olsada sonra gülmüştü herkes.

“Oh bee,” demem ile herkes ufak bir şok olsada sonra gülmüştü herkes

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu da kına gecesinden, gizlice sızmıştık içeriye.

_______________________________
Ferit yalıdan ayrılsın diyenler
el kaldırsın. ✋🏻

Senden Bana Kalan(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin