Güven bana.

1K 70 12
                                    

Babam uzun bir süre kilitlenmiş bir şekilde yüzüme baktı,
“Baba” diyerek, bir adım attığımda babam benden uzaklaştı.

“Esme, sizde görüyor musunuz?” dedi, anneme bakarak.

“Görüyoruz Kazım.” dedi, gülümseyerek.

“Ferit? Seyran mı o?!” dedi, kekeleyerek.

“Evet baba, Seyran o.” dedi,
“Baba Seyran yaşıyor. Kanlı canlı burada.” dedi, ablam.

Bende gülümsedim,
“Beni delirtmek istemiyorsunuz değil mi?” dedi, babam.

“Baba yemin ederim ki benim, yaşıyorum.” dedim.

Babam elleri ile ağzını kapatarak şaşırdı.
Gözlerinden yaşlar süzülüverdi,
“Kızım.” dedi, bana bakarak.
“Babam” dedim, sarılarak.

Bana sımsıkı sarıldı, yanaklarımı öptü. Saçlarımı sevdi.

“Yavrum, kızım, canımın içi.” dedi, ağlamaklı sesi arasından.

“Babamm” dedim, buğulu gözlerim ile.

Babam burnunu çekiyordu, iç çekerek ağlıyordu.
“Canımın parçası.” dedi, yanağımı severken.

Biraz sakinleştikten sonra babama da anlattım her şeyi.
Gözlerini sımsıkı kapattı, dişlerini sıktı.

“Onların ölümü benim elimden olacak! Benim kızımı benden ayırdılar, Orospu çocukları!” dedi, sinirle.

“Baba,” diyerek elini tuttum.

“Ben hiç kimseyi kaybetmek istemiyorum, lütfen.” dedim.
Diğer elini elimin üzerine koyup konuşmasına devam etti,
“Söz veriyorum kızım, kimseye bir şey olmayacak.” dedi, gülümseyerek.

“Senin şu yeşil gözlerini o kadar çok özledim ki can parçam.” diyerek, tekrardan sarıldı babam.

Babamın sarılması ile ağlamaya başlamıştım,
Beni kendinden ayırıp göz yaşlarımı sildi,

“Sen ağlarsan ben dayanamam. Senin kılına zarar verenlere bu dünyayı dar ederim dar! Sen canını sıkma yauv” dedi gülerek.

Ferite baktığımda ağladığını gördüm.

Usulca yanıma sokuldum,
“Sen ağlıyor musun?” dedim.
“Gözüme toz kaçtı ne ağlaması.” dedi, gülerek.

Göz yaşlarını silip yanağına bir öpücük kondurdum.

Herkes o kadar şaşkındı ki, inanamıyorlardı bir türlü.
Onlarda haklıydı, 1 senedir öldü olarak bilinen birisi çıkıp gelseydi, kim inanırdı ki.

🎶Can Ozan- Gündelik düşler fırtınası.

Ablam sürekli beni öpüp duruyordu. Ferit sürekli bana bakıyordu. Gözleri hep üzerimdeydi.

“Baba biz artık kalkalım, Seyran evde.” dedim.
“Torunumuda getirin bir gün çok özledik.” dedi, babam.

“Tamam babacım.’ diyerek, kapıya yöneldiğimizde babam bana seslendi,

“Seyran,” dedi, tekrardan döndüğümde oturduğu yerden kalkıp yanıma geldi, ve bana tekrardan sarıldı.

“Ben seni çok seviyorum biliyorsun değil mi kızım?” dedi,

“Biliyorum canım babam.” dedim, gülerek.

“Kurban olurum sana babasının gülü.” dedi, göz yaşlarımı silerek.

“Damat, benim kız biraz sulu göz, sen ağlamasına izin verme tamam mı? bak izin verirsen bende seni ağlatırım bilesiiin!” dedi, babam.

“Asla, asla izin vermem baba güven bana.” dedi, Ferit.

El ele kapıdan geçtik.
Ferit elimi asla bırakmıyordu, Arabada bile tutuyordu.

“Ferit bıraksana elimi nasıl ineceğim arabadan?” dedim,

“Bir daha asla Seyran, bir daha asla bırakmam elini.” dedi,

“Tamam hayatım bırakma ama arabadan inmem için bırakman gerekiyor.” dedim,

“2 saniyen var çabuk in” diyerek, elimi bıraktı.

Arabadan iner inmez elimi tekrardan tuttu.

Eve el ele girdiğimizde salonda kimse yoktu.
Bir tek Gülgün anne ve minik Seyran vardı,
Kucağına almış pış pışlıyordu.

Bizi görür görmez yanımıza geldi,
“Ahh çok şükür geldiniz, sizi mi özledi anlamadım ki. Susmadı bir türlü.” diyerek, kucağıma verdi.

Seyranı kucağıma alır almaz, sustu. Ellerini saçlarıma doladı.
Kafasını hafif kaldırıp yüzüme baktı,
“Anni.” dedi,

“Annemmm.” diyerek, öptüm.
Omzumda yatırdığımda uyumuştu.

“Annesini özlemiş.” dedi, Gülgün anne.
“Bizde özledik.” dedi, gözleri doluydu yine.

Minik Seyran’ı Feritin kucağına verip Gülgün anneye sarıldım.
Sabah ki gibi ağlamaya başlamıştı.

“Kızım benim, canımın içi.” dedi

“Annem, canımın içi.” dedim, bende.

Ferit göz yaşlarını silerek,
“Kıskanıyorum.” dedi.

“Gel buraya.” diyerek, Ferite de sarıldı Gülgün anne.

“Bugün çok ağladın güzelim bir daha güzel gözlerinden bir damla yaş akmasın. Hadi çıkıp dinlenin.” dedi, yüzümü okşayarak.

“İyi geceler anne.” diyerek odamıza çıktık.

Odam, odamız. Her şeyi aynıydı+1 fazlalıkla. Yatağın yanında Seyranın beşiği vardı. Odanın her köşesinde resimlerim vardı, Yerde Ferit ile olan resimlerimiz vardı. Bir resmim de çerçevede masanın üzerindeydi.

Elime alıp baktığımda Ferit arkamdan gelip omzumu öptü,

“Her sabah seninle kahvaltı ediyorduk da.” dedi.

“Resmimi karşınıza alıp mı kahvaltı yapıyordunuz?” dedim, şaşkınlıkla.

“Evet, Seyran onun annesinin sen olduğunu bilsin istedim çünkü.” dedi,
Elimdeki çerçeveyi yerine bıraktım.
“Artık çerçeveye gerek kalmadı, gerçeği burada.” dedim.

“Evet, artık buradasın. Ait olduğun yerde.” dedi,

“Bak şu kapı varya” diyerek, banyo kapısını işaret etti.

“Geceleri oradan geliyordun. Üzerinde her gün farklı renkte elbiseler ile hemde.” dedi,

“Şşt” diyerek, yanaklarını sevdim.
“Ama artık buradayım.” dedim, alnımı alnına yaslayarak.

“Çok seviyorum seni.” diyerek, elbisemi omzumdan düşürdü.
“Bende seni” dediğim an diğer askıyı da düşürdü.

Bir hamlede üzerimdeki elbisenin fermuarını açtı...

_____________________________________
Bir önceki bölüme hâlâ gülüyorum shdlspsmxlapa

Her neyse, Kerimciğim lütuf ederek yazdığın bölüme kahkaha atıp, sana hakaret ettiğim için özür dilerim. Lütfen beni anneme şikayet etme Mcmcdlpsxmspxlw

55 Oy 💘

Senden Bana Kalan(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin