İçinde Aşk Var Yüzünde Kin

497 15 3
                                    

"Ölsem yeridir... "

Fotoğrafı hemen WhatsApp'dan kendime attım ve Kaan'ı aradım. Kaan neredeyse Büşra ile aşırı yakındı, bu fotoğrafta ki kızın kim olduğunu bildiğini düşünüyordum. Kaan telefonu açtı, "Kaan müsait misin? Müsaitsen gelebilir misin? Bir şey sorucam da. " dedim. "Tamam, geliyorum. " dedi ve aramayı sonlandırdı.

Umarım bunun kim olduğunu biliyorsundur Kaan.

🎭

Aradan bir on beş dakika sonra kapı çaldı. Hızlıca kapıyı açtım. Kaan şaşırmış gibiydi. Kaan ayakkabısını çıkardı, bende tam peşinden kapıyı kapattım. Hızlıca telefonumu alıp küçük kızın fotoğrafını gösterdim. Kaan bir anda telefonu elimden aldı ve resim'e daha dikkatli baktı.

Kaan sertçe yutkundu  ve, "Gizem,"dedi. Evet, dermiş gibi ona baktım." Nasıl hatırlamıyorsun?" diye sordu. Kaşlarım çatıldı."Neden hepiniz bana aynı şeyi soruyorsunuz? Hatırlamıyorum! Hatırlasam sana mı sorarım? Hayır! " diye bağırdım. Kaan etrafına baktı ve, "Şşş, sakin ol. " dedi.

Sustum, sadece sustum. "Dinlen biraz, bende bizimkileri çağırayım. Konuşuruz. " dedi. Bende kafam'ı salladım.

Hiç bir şey yapmadan direk kapıyı kapattım. Daha sonra yattım ve örtüyü kafama kadar çektim.

Gözlerimi kapattığım gibi uyku'nun esiri oldum.

🎭

Bu sefer bir parktaydım. Yere oturmuş ağaçlara bakıyordum. Yanımda da o küçük kız vardı. "Hatırladın mı?" diye sordu. Kafam ile onu reddettim.

"Ama ben seni çok iyi hatırlıyorum, Gizem abla. " bir anda kafam o küçük kıza döndü. "İsmin ne senin? " diye sordum. Cevap vermedi.

"Sen daha benim kim olduğumu hatırlamıyorsun, katili nasıl bulucaksın? " dedi. Daha sonra ayağa kalkıp gitti.

Bu sefer hızlıca kalkmadım. Aksine aşırı normal uyandım. Vay be!

Lavoba'ya girip yüzümü yıkadım ve içeri gittim. Kaan dediği gibi tüm herkes'i çağırmıştı. Tek Büşra yoktu.

Ben,
Aysun,
İrem,
Eren,
Enes,
Kaan
Ve
Akın.
Eskiden Büşra da vardı.

İrem ve Aysun'un yanına oturup, "hoşgeldiniz. " dedim. Diğerleri de "hoşbulduk" demişti.

Otuz dakika boyunca sessiz kaldık. Sessizliği Aysun'un boğuk sesi böldü. "Oyun oynayalım mı? Bakıyorum hepiniz çok gerginsiniz. Belki bu gerginlik gider. " dedi. Herkes "olur" dedi, fakat ben bir şey demedim. Bu sıra da tüm gözler benim üzerimdeydi. Bende o sıra kafamı salladım.

Oyun aslında baya garipti, yani biz uydurmuştuk. Bir tane şişe'yi alıyorduk, şişe'nin kapağı kime gelirse o isteği bir kişiye soru soruyordu. Soru'yu cevaplamazsa bir ceza hakkı vardı.

O sıra da herkes sandalye'ye oturmuştu. Aysun da şişe getirmişti. Şişe'yi İrem çevirdi. Akın soruyordu.

"Eren, " dedi Akın. Herkes Eren'e baktı. Yani ben dışında.
"Sence Gizem sana nasıl bakıyor? " diye sordu. O sıra bende Eren'e baktım. Soru çok saçmaydı! Ben herkese aynı bakıyordum.

Eren bir anda, "içinde aşk var, yüzünde kin. " dediğinde ona afallamış gibi baktım. Aşk derken?

"Öyle bal, sapıklık gibi olmasın da diğer insanlara aşırı garip bakıyorsun. Bir bana farklı bakıyorsun. " dedi.

O sıra da Enes, "Vay be, kim kime aşık belli değil !" dedi. "Ben kimseye aşık değilim, saçmalamayın! " dedim. Sesim hafiften yüksek çıkmıştı. Enes afallamış bir şekilde bana baktı. "Tamam ya! Ne kızıyorsun." dedi.

Enes şişe'yi çevirdi. Bana geldi. O kızı öğrenebilirdim. Sırıtarak telefonumu aldım ve fotoğrafı açıp Kaan'a gösterdim. "Kaan, bu kız kim? "  diye sordum. Kaan yutkundu, herkes ona söyleme dermiş gibi bakıyordu. "Hiç bir şey hatırlamıyorsun. " dedi sesi aşırı soğuk çıktı, daha sonra bir anda ayağa kalkarak gitti.

"Peki." dedim ve bende ayağa kalkarak odama gittim. Kapıyı kilitleyip yattım.

Ne yaptıysam olmadı, ne çare.

🎭

Gece saat üç gibi uyanmıştım. Daha da geri uyuyamamıştım. Evde ki herkes de gitmişti. Aysun bile Mete'nin yanında kalıyordu. Ben de dışarı çıkmaya karar verdim. Eve yarım saat uzaklıkta ki bir park'a gittim. Oradan bir tane bank'a oturdum.

Aradan yarım saat geçtikten sonra yanıma tanımadığım birisinin oturduğunı hissettim. Dönüp bakmadım.

Aradan beş dakika sonra tam yanımda ki kişiye bakıcakken ağzımın üzerinde bir el hissettim. İtmeye çalıştım fakat beceremedim. Her kimse benden kat kat güçlüydü. Gözlerimi kapatmamak için kendimle savaştım.
Savaşı kaybettim.
Yanımda ki kişinin son kez, "Ding dong..." dediğini duydum. Daha sonra uykuya esir oldum...

Bölüm sonu: Evet ballarım biliyorum bölüm kısa oldu, sınavım var ona çalışmam gerekiyor ondan kısa yaptım affedin.
Yarın ki bölümde görüşürüzz...

İNTİHAŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin