Sınava 2 hafta kalmıştı ve hoseok ile tek yaptığımız saatlerce öpüşmekti, ona doyamıyordum ve her ders anlatığından sonra dudaklarını bırakmıyordum.
Yine dudaklarını tadarken geri çekildi "yoongi hani ders çalışıcaktık" dediğinde kafamı salladım "çalışıcaz" çenesini tutarak yeniden dudaklarını öptüm, kollarını boynuma sardığında belini okşadım.
Seslice ayrıldığımızda yutkundum, hoseok "bu kadar yeter" kafamı salladım, sıkıcı derse döndüğümüzde gözlerim sürekli kıpırdayan yumuşak ve şişmiş dudaklarındaydı, dilini arada dudaklarının üstünde gezdiriyor, soru çözerken ısırıyordu ve ben üstüne atlamamak için zor duruyordum.
Bana döndü "anladın mı?" kafamı salladım "ne?" dediğimde göz devirdi "ben ne anlatıyorum yoongi, neden dinlemiyorsun" kafamı eğdim "dikkatim dağılıyor" diyerek gözlerine baktım, kafasını salladı "neden?"
"dudakların izin vermiyor" göz devirdi "cidden sana artık ders anlatmıycam" kafamı salladım "neden" diyerek yaklaştım.
"Çünkü dinlemiyorsun, ders çalışmak yerine öpüşüyoruz, nasıl sınavları geçiceksin? Başkası anlatsa daha iyi olur" kafamı salladım "hayır hoseok" dediğimde güldü "2 hafta, en azından 55'in üstünü al" kafamı eğdim, istemiyordum işte.
Omuzuma kollarını sardığında elimi beline koydum, kucağıma oturduğunda yanağını öptüm, kafasını omuzuma koyarak güldüğünde, geri giderek uzandım.
Ertesi gün bana ders anlatması için birini bulmam gerekiyordu, hoseok dan sonra en zeki kişi kim amk, namjoon dan istesem jin'e güvenmiyordum, adamın libodusu maşallahlıktı, vminkook jungkook jimin'e dalıyordu, jimin ders anlatmak için çırpınırken taehyung jikook diye tezahürat yapıyordu, hepsi farklı kafadaydı, daha doğrusu gariplerdi.
Benim başka arkadaşım yokmu amk, neyse momo ya sorduğumda ikizi akıllıymış ona göndermişti beni, sınıfa girdim, kenarıda duran birine "hirai miyang kim?" dediğimde en arka sırada test çözen birini gösterdi, kafamı sallayarak çocuğun yanına gittim.
"Hirai miyang" dediğimde bana döndü "beni momo gönderdi" dediğimde kafasını salladı "Min yoongi, ders çalışıcaz" kafamı salladım, "tenefüslerde kolay derslere çalışırız okul çıkışı 3 saat, kalan diğer derslerin üzerinden geçeriz, iki haftada pek bir şey yapamayız ama yüksek not için etkili çalışabiliriz"
"anladım, diğer arada mı geliyim?" kafasını salladı "fark etmez" dediğinde onayladım "tamam, görüşürüz" diyerek sınıftan çıktım.
Şimdiden hoseok'u özlemiştim, sınıfa girdim, sırama geçerek hoseok'a sarıldım "çok özledim" kıkırdadı "yoongi gideli 8 dakika oldu" omuz silktim "özledim işte" dediğimde kafasını salladı.
Taehyung "bizi de özledin mi" söylenerek gözlerini kırpıştırdı, yüzümü buruşturdum "yürü git tae" dil çıkarttı, namjoon jin'e ders anlatırken jin namjoon'un parmakları ile oynayarak namjoon'un dikkatini dağıtıyordu, kafamı salladım ve hoseok'a sıkıca sarıldım ve boynunu öptüm.
Derslerden sonra ful hirai'nin yanına gitmiştim, ahh hoseok'u istiyordum.
/
Momo istersen evleniriz, jihyo ya kuma olurum 😁💍
Bu kitap da daha tamamlanmadı, ama yb atıcam tabiki 😁, umarım beğenirsiniz 💜💜
Yorum da yapın ya, üzülüyorum bak 🥺😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : gold
FanfictionOkula girdiğimde gıcık insanların olduğu belliydi, göz devirip binaya girdim, kulaklığımı takarak telefondan şarkı seçicektim ki biri ile çarpıştım, kafamı kaldırdığımda kısa boylu, kızıl saçlı, gözlüklü ve elinde bir kaç kitap olan biriydi.