Lavaboda kabinde oturmuş sigaramı içiyordum, kapı sesi geldiğinde söndürdüm, aslında karışmıyorlarmış ama tedbirli de olmak gerek.
Biri "hoseok" diyerek güldüğünde başka bir kişinin de sesi gelmişti, hoseok "e-efendim" diyerek yanıtlığında demek ki sıkıştırıyorlardı.
Diğer çocuk "ödevleri karıştırmışsın gerizekalı" kabinden çıktım, bana baktıklarında kaşlarımı çattım, çocuklar görünüşümden dolayı bir adım geri gittiklerinde hoseok kafasını eğdi.
Ellerimi yıkadım, hoseok'un kolundan tutarak öne ittim "yürü" dediğimde kafasını hiç kaldırmadan bir adım öne attığında diğer ikili "hey onun ile işimiz var" güldüm "hiç tuvalet suyunun tadını merak ettinmi?" sorum ile bir birlerine baktılar, kafa salladıklarında sırıttım "tadına bakmanıza yardımcı olabilirim" diyerek parmaklarımı çıtlattım.
Geri çekildiklerinde hoseok'u öne ittim, yürüdüğünde diğerlerine baktım "bir daha sizi görürsem o suyu size içiririm" lavabodan çıktım, hoseok kapı kenarında durmuş beni bekliyordu, titreyen parmaklarını kenetlemişti.
Kolunu tutarak bahçeye çıkarttım, kimsenin olmadığı kenarıya getirdim, kafasını hiç kaldırmamıştı, duvarın arkasına geçtik, sigara paketimi çıkarttım, bir dal alarak çakmak ile yaktım ve geri cebime koydum, parmağımı çenesine koyarak kafasını kaldırdığımda dolu gözleri akmıştı.
Kaşlarımı çattım "neden ağlıyorsun" sorum ile yutkundu "l-lütfen dövme" dediğinde güldüm "neden döveyim seni" özlerini kapattı "beni hep döverler" elimi yanağına koyarak göz yaşını sildim "sakin ol, seni dövmiycem" dediğimde kafasını salladı.
Sigaramdan bir nefes alarak gözlerimi kapattım "neden kendini korumuyorsun?" titreyen sesi ile "o kadar güçlü değilim" güldüm "ama çabalamıyorsun" ona dönerek gözlerimi açtım, kafasını eğdi "çabaladım ama hep sonu dayak ile bitti" dediğinde kafamı salladım.
Kafasını eğmiş öylece duruyordu, çenesini tutarak kaldırdım "kafanı eğme" yutkundu, "sigara içiyormusun?" kafasını salladı "hayır" diyerek gözlerini kırpıştırdı, elimdeki sigarayı söndürdüm "anladım" diyerek yerdeki çiçeği kopart arak parmakları ma sürdüm.
"Bir daha sana karışan olursa bana söyle" dediğimde kafasını salladı "gerek yok" diyerek gözlerini kaçırdığında güldüm "ne dediysem onu yap hoseok"
"t-tamam" diyerek yanıtladığında güldüm "aferin" geri duvara yaslandım.
Zil çaldığında kalktım, elimi uzattığımda tutarak kalktı, sınıfa geçtik ve yerlerimize oturduk, bütün gün gözüm üstündeydi.
/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sope : gold
Hayran KurguOkula girdiğimde gıcık insanların olduğu belliydi, göz devirip binaya girdim, kulaklığımı takarak telefondan şarkı seçicektim ki biri ile çarpıştım, kafamı kaldırdığımda kısa boylu, kızıl saçlı, gözlüklü ve elinde bir kaç kitap olan biriydi.