KIRMIZI (SAMURAY)

Kavruldum...

"Kulhu Allahu ehad Allahüssamet" şuan ihtiyacım olan tek şey Rabbimin bana yardım etmesiydi.Baba oldun denir mi salak!

"Bu mu yani? Simdimi söylüyorsun?Çocuk 1 yaşında.Bunun mazereti olamaz"Elleri belinde ateş püskürüyordu.

"Onu beni kapının önüne koymadan önce düşünecektin.Hamile olduğumu boşanırken öğrendim.Ne yani çocuğu elimden almana izin vereceğimimi sandın sen?"Sakinleşmek için derin derin nefes alıyor,odanın içinde dönüyordu. Hala burnumdan kıl almıyordum göt tavan yani, birden önümde dikildi.

"Çocuk nüfusta kimin üzerine peki?Babanın mı?" Açıkla bebeğim kıçın yiyorsa.Gökhan dediğim anda ortalıkta kıyamet kopacaktı.

"EE.O konu biraz karışık.Ailem hala boşandığımızı bilmiyor.Dolayısı ile çocuğuda bilmiyor" Eli ağzında donup kalmıştı.

"Ne! Sen kimin yanında kaldın bu kadar zaman?""Aslında Türkiye'ye hiç gitmedim.İspanya'da yaşıyorum"

"Daha fazlasını  kalbim kaldırmayacak. Kısa ve net söyle çocuk kimin üzerine?"

"Gökhan"Sessizce bekledim.Çünkü şu an eline kılıcı alıp Türkiye'ye uçmak üzereydi.

"O piçi geberteceğim.Sen onunla mı berabersin?Nasıl benim çocuğumu benden saklarsınız.Oda suç ortağın yani?O anda gelen telefon hayatımı kurtardı.Sertçe "Telefonuna bakma"

"Bakıcı arıyor bakmalıyım.Efendim Berta.Tamam tamam geliyorum.Uykusu gelmiştir"Telefonu kapatıp yüzüne baktım.

"Seninle bunun tartışmasını yapmayacağım.Kendime göre en mantıklı olanı yaptım.Şu an buraya gelmekle yaptığım gibi.En azından sana konuşma fırsatı verdim.Senin bana yapmadığın terbiyeyi gösterdim.Şimdi gitmeliyim Ediz'in uykusu gelmiş"ve dönüp arkamı gittim.Arkamdan hızlı adımlarla geldi.Kolumu tutup" Nereye gittiğini sanıyorsun sen?"

"Tabiki otele senden izin almam mı gerekiyor?"

"Bu saatten sonra evet.Burada kalıyorsunuz?"

"Saçmalama biz seninle ayrıyız artık.Burada kalamam."Salona kadar inmiştik.Misafirler çoktan ayrılmışlardı.Aile fertleri salonda oturmuş Ediz'İ seviyorlardı.

"Ben o çocuğun babasıyım.İstediğim anda senden alırım."Artık sinirlerim tepeme çıkmıştı.Önünde yavrusunu koruyan şahin gibi dikilmiştim.Kan beynime sıçramıştı.Gözlerim hiçbirşey görmüyordu bu laftan sonra agzima geleni saymaya basladim.

"Ben çocuğum babasız büyümesin diye herşeyi göze aldım buraya geldim ama sen hem anasız,hemde babasız bırakmak istiyorsun.Gözünün yaşına bakmam seni öldürürüm.İyice düşün taşın ve artık lütfen aklınla hareket et.Evliliğimizi bitirende senin bu sinirin oldu"

"Heh!Sinirimmiş,asıl senin beni sevmemen beni bu hale getirdi.Bir türlü Mert'i unutamadın.Sevgimi anlamadın."Herkes bizi dinliyordu.Birden hepsi odadan çıktı.

"Sordunmu? Bir kere bana sordun mu?Her zamanki gibi kendi kafanda ne biliyorsan onu düşündün"Birden yumuşamıştı. Ona sert davranmamalıydım.Yoksa cidden çocuğu benden alabilecek gücü vardı.Benim afra tafra hikaye.Yanıma gelip gözlerime baktı. "Peki sevdin mi?" Of sevmemmi lan?Sevmesem şu an o dövmeni görmek için gömleğini parçalamak istemezdim. "Bunu hiçbir zaman bilemeyeceksin.Şimdi izninle gitmem gerek.Diğer odaya Ediz'ile Berta'yı almaya gittim.Arkamdan gelip"Bari şehirdeki evimde kalın.Otelde çocukla rahat edemezsiniz.Ben sizi bırakırım.Ediz'i kucağıma alıp kafasını omzuma dayadım.Uyukluyordu. Berta'da eşyalarını aldı.Vedalaşıp dışarı çıktıgimizda hava serinlemişti biraz

"Berta çantadan battaniyesini verirmisin? Hava serinlemiş" Berta çantayı alt üst etmişti ama battaniyeyi bulamadı." Battaniyeyi unutmuşuz hanımım?"O sırada Hanazava  sandalyelerin birinden bir şal alarak üzerine  örttü.Tahminimce çok iyi ve seksi bir baba olacaksın Hanazava.Fena yumuşuyorum sana haberin olsun...Ama hiç istifimi bozmadan  Berta ile arkaya oturduk.Aynadan gidene kadar beni izledi.Aslında bende onu izlediğim için sobelendik.Eve girer girmez çocuğu yatağın üzerine yatırdım.