Rüya bitti..

30.4K 870 99
                                    

Aç gözlerini Bahar kalk yataktan hadi. İşe gitmem gerekiyordu ama Pazartesi sendromundan çıkamıyordum bir türlü. Özelliklede cuma günü yaşadıklarımdan sonra daha da zordu. Başımı yastıktan kaldıramadığım gibi gözlerimi de açamıyordum. Sanırım hasta olacaktım. Şu an herhangi bir varlığın evde olup, bana bakması için her şeyi yapardım. Ama götümü kaldırmam gerekiyordu. Deli gibi iş vardı bugün, sırf bu yüzden Türkiye'ye dönebilirdim. Esnek mesai şartları benim tembelliğime daha uygun bir yaşam biçimiydi. Sıcacık yatağımdan kalkıp üstümü giyinmeye başlamıştım, elime ne geçtiyse artık üzerime geçirdim, bugün hiç kimseyi kıskandırma durumum yoktu nede olsa.Kapıdan çıkarken son bir kez aynaya bakmak istedim, durum ne kadar vahim diye. Aynadaki bene söylenebilecek tek kelime mal gibi olduğumdu. Makyajla ben o kadar özdeşmişim ki bu halimle cidden ben bile kendimden tiksinmiştim. Hangi erkek sabah ilk uyandığında böyle bir yüze bakmak ister ki? Rahmetli Mert'te dahil. Evet rahmetli, o benim için artık namazı kılınıp gömülmüş bir bedendi.

Şirkete girerken kapıdaki güvenlik dahil, fısıldaşan ve bana garip garip bakan tipleri görmem, başımın dertte olduğunu anlamam için yeterliydi.Çok dedikoducu bir milletti bu Japonlar. Ne demişler götü yere yakın olandan korkacaksın arkadaş. Haydi hayırlısı diyerek bölümün kapısından girdim. Gözlerim Veliahtın odasına takıldı masama geçerken. Bayan Takahashi ile göz göze geldim. Sabah sabah ne işi vardı ki burada? Ben bunları düşünürken telefonu açıp bir şeyler söyledi ve sekreter anında yanımda bitiverdi. Tezeği avuçlamıştık kesin, cuma günü benim yüzümden iş mi mahvolmuştu acaba? Kalbim yerinden fırlayacaktı neredeyse, içeri girmeden önce bir salavat çekip korkarak adım attım. Bayan Takahashi o an odayı dışarıya kapatınca, bu sefer cidden çok büyük bir sorun ile karşı karşıya olduğumu anladım. Hanazava ben odaya girince telaşla yengesi ile konuşmaya başladı.

"Sana bu konuda gerekli açıklamaları yaptım. Onu bu işe karıştırma."sonra bana dönerek parmağını kaldırdı ''Tek kelime bile etmeni istemiyorum'' dedi.O an Bayan Takahashi elime bir gazete uzattı .Şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Ne alaka bu şimdi? Ön sayfadaki başlığı görünce ben bile neye uğradığımı şaşırmıştım. Shitt ve yine shittt..Bu ne ya, bu ne ? Elimden tutup beni sürüklerken resmimizi çekmişler ve yıllardır gizlediği kız arkadaşı ile kavga ederken görüntülendi demişler.

"Ama, ama! Bayan Takahashi böyle bir durum yok. Bunu sizde biliyorsunuz. Sadece yanlış anlaşılma." Hanazava'ya dönerek "Siz gerçeği açıkladınız sanırım değil mi?" Şu an yapabileceğim tek açıklama buydu çünkü

"Gerçeklerin farkındayım Bahar. Durum sadece bu olayın başımıza getireceği şeyler. Bunu anlamanı bekleyemem. Bu olayın neticesi çok farklı. Hangi akla hizmet böyle bir şey söyledin? Tanrım, nasıl kurtulacağız bu durumdan"Bayan Takahashi ellerini başına koymuş, masanın etrafında dolanarak düşünüyordu. Sanırım durumda benim sezemediğim farklı durumlar vardı. Yoksa bu olayı yalanlamak bu kadar zor olamazdı.

"Ben, ben çok üzgünüm"diyebildim sadece kendimi çok kötü hissettiğimi anlayınca Hanazava yanıma gelerek omuzlarımdan tuttu "Senin hatan değildi. Bunu söylerken her şeyi hesap ettim ben. Senin onurun o an için en önemli şeydi." Mikail, Cebrail, İsrafil, Azrail'de bir melek peki sen kimsin? Tanrım sana geliyorum. Bir erkek onurumun içine sıçarken diğeri beni koruyordu. "İşinin başına dönebilirsin ve bu durumu düşünme ,söylenenleri de duyma lütfen." yengesine dönerek "onu bu işe karıştırmanı istemiyorum yenge" dedi. Kesin ve net bir şekilde konuşmuştu Hanazava.

"Asıl sen bunun sonuçlarını düşünmeliydin. Yıllardır bunun için uğraştık ve ben bunun kötü bitmesine izin vermeyeceğim. Yapılacak tek şey var ,o da evlenmeniz. Ve kesinlikle itiraz istemiyorum" dedi Bayan Takahashi.Bu kadının sözünün üzerine söz olmayacağını gayet net anlamıştım bu şirkette çalıştığımdan beri ama evlilik mi demişti ? Ben mi? Kiminle?

KIRMIZI (SAMURAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin