Uçağa bindiğim de onu bir daha göremeyeceğime o kadar emindim ki, şimdi ise her saniye kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Uyumaya çalışsam da heyecandan gözlerimi kapatmamaın imkanı yoktu. Huzurlu bir şekilde uyumayalı aylar olmuşken nasıl olduğunu bile unutmuşum Uyuyamasam da gözlerimi kapatarak onu düşünerek hayallere dalmak istiyordum daha çok.. Umarım aşırı tepki vermezdi beni görünce. İş bahaneydi aslında, onu görüp gönlünü almam gerekiyordu. Ne olursa olsun hayatımda bir şekilde olmalıydı. Benim olmasa bile varlığı olmalıydı. Gökhan çok haklıydı aslında bu şekilde sefil bir hayat süremezdim. Kendimi diri diri mezara gömmekti benimkisi. Beni çıkartacak tek melekte oydu, kendimi kabul ettirebilirsem tabi?
Hava alanına indiğimde firmadan özel bir araba gönderilmişti. Direk iş yerine gidip onu görmek istiyordum o yüzden sabah erkenden bir toplantı ayarlatmıştım. Her şey gizlilik içindeydi. Herkes Gökhan'ın geleceğini biliyordu. Kardan dolayı, trafik yavaş ilerliyordu ve biraz geç kalmıştım . İstanbul'dan farksızdı bu şehir. Kalabalık bir insan grubu ve araba yığınıydı caddeler. Yüksek binaları bulutları delerken göküyüzünü görmek imkansızdı şehir içinde. Camdan dışarı bakarken dikkatimi çeken diğer şey de kadınların kısa etek giymeleriydi. Soğuğu iliklerime kadar hissederken kadınların bu kadar kısa giymelerini anlayamıyordum. Hayır görünen bir şey de yoktu. Etekler popolarının altına kadar , ama popo yoktu. Umarım oda böyle giyinmeye alışmamıştır dedim içimden. . Damarlarım gerilmişti aklıma geldikçe. Bugün ne olursa olsun onun gönlünü almalıydım. İş yerine geldiğimizde heyecanımın geçmesi umuduyla derin nefes alarak saymaya başladım, aslında heyecan da değildi. Sanırım korkuyordum deli gibi,o kadar özlemiştim ki, yanında olmama izin verse yeterdi. Bir gün birini bu kadar özleyeceğimi söyleseler, inanmazdım. Yeğenin asistanı devamlı bir şeyler anlatıp duruyordu ama dinleyen kim? Kibarca gülümsüyor ya da başımı sallıyordum. Kapıyı açtığı anda onu gördüm. Ayakta evraklarını düzenleyip çayını içiyordu ve lanet olası üzerinde kısacık bir etek vardı. Hem de o lavuğun yanı başında....
---------
Bugün Gökhan tekrar geleceği için çok mutluydum. Buralarda Türk gördüğüm anda salyangoz gibi yapışıp hiç susmadan konuşuyordum. Çenesi düşük ben, bildiğin süklüm püklüm kız gibi olmuştum burada. Yemin ediyorum annemin gün arkadaşlarını bile özlemiştim. Türk olsun da çamurdan olsun durumundaydım artık. Küfretmeyi özleyen insan olur mu? Ben işte öyleydim şu an. Toplantı için baya süslenmiştim ;lacivert, kenarları altın işlemeli, sifon, kat kat mini bir etek giyip üzerine açık mavi bir gömlek giymiştim. Altın takılarım ve Mert'in aldığı saati takmıştım biraz zengin görünsün diye, Altına da dize kadar vizon rengi çizme giyince tam bu senenin modasına uygun olmuştum.Cidden ayrı bir güzel olmuştum bugün. Gece boyu durmadan kar yağdığı için ,çıkmadan camdan dışarıya son kez baktım tekrar, sonrada okkalı bir küfür salladım. Japonlar garip bir toplumdu, bizim gibi tembel değillerdi öncelikle ,milli felaket olmadığı sürece tatil olmuyorlardı. Oysa İstanbul'da 5 cm kar olsa tatil olurduk. Sike sike gidecektim işe bu karda. Ortalama 40 km hızla iş yerine vardığım da kıçımın yarısını hissetmiyordum. Toplantı odasına vardığımda Veliahtımız çoktan varıp bütün silahlarını hazırlamıştı bile Gökhan için.Garip olansa bu ara benim ile konuşma potansiyelinde artış olmasıydı..Hatta geçen hafta Bayan Takahashi küçük bir davet düzenleyince benide davet etmişlerdi o partide emri vaki de olsa beni dansa kaldırmıştı.Aslında oldukça yakışıklı ve güçlü bir adam. Dans sırasında ufak bir konuşmamız bile oldu. Gülüşünü ilk kez görmüştüm ve o da gamzeliydi Mert gibi, aslında herkese karşı mesafeli, çok soğuk bir yapısı vardı. O aksam bayan Takavashi'den öğrendiğime göre insanlara güvenmemesinin nedeni küçükken babasının ofisinde ölü bulunmasıymış. İntihar olarak konu kapatıldıysa da aile fertleri buna inanmak istemiyormuş. Annesi de ondan sonra oğlunun üzerine titremiş. Gözünden sakınmış, ama oda şu an hasta ve özel bakımla yaşıyormuş. O yüzden oldukça yüksek güvenlik önlemleri ile yaşıyorlardı aile olarak. Sanırım insanlarla mesafeli olmasının nedeni buydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI (SAMURAY)
HumorTürk işi Japon işi,bunu yapan 3 kişi .... "Düştüğüm duruma bak, sevmediğim bir erkekle evleniyorum ve iki erkek beni seviyor, ama ben birini seviyorum ve hepsi benim düğünümde. Orospuluğun kitabını yazmak için genel eve gitmeye ne hace...