Jisung'dan:
hapishanede 3. gün ve minho'dan haber alamıyorum. mafya korumaları bizden şikayetçi olmuş bizde olduk yarın da mahkememiz var ne kadar mükemmel.
gardiyan yanımıza yaklaşıp konuşmaya başladı. "ziyaretçiniz var" gardiyanların biriyle içeri giren ryujin gözümüze çarptı.
changbin,chan ve hyunjin hemen demirlerin önüne geçip ryujin'in konuşmasını bekledi.
"siz aptal mısınız?"
galiba.
"minho nasıl?" direkt atladım ortaya.
"iyi ama mental çöküşte resmen ama asıl şimdi sizi çıkarmamız lazım"
"yarın mahkememiz var" jeongin konuşunca ryujin elini alnına vurdu.
"changbin chan ve hyunjinin avukatı var sizin var mı jisung?"
"benim var ama diğerlerinin yok"
felix, jeongin ve seungmin baş sallayarak onayladı.
"minho yarın ya da yarından sonra taburcu edilebilir eğer edilirse beraber ziyarete geliriz artık" minho'm ya çok özledim.
"minho'ya söyle çok özledim onu"
"o da seni özlemiş merak etme"
gardiyan yaklaştığında ryujin changbin'e sessizce birşeyler fısıldadı ve gardiyanın çağırması ile el sallayıp gitti.
changbin,chan ve hyunjin soyguncuydu ve eğer mahkemeye çıkarsak yakalanabilirlerdi.
.
.
.5 saat kadar sonra 2 polis yanımıza geldi. "diğer taraf şikayetini geri çekti eğer sizde çekerseniz mahkeme iptal edilecek"
birbirimize onaylar bakışlar atıp şikayetimizi geri çektiğimizi söyledik.
onlar zaten yakalanmıştı bizim paçamızın yanmasından iyidir.
"bir saat içerisinde işleminiz tamamlanır o zaman çıkarsınız"
iç çekip geri yere çöktüm.
Minho'nun ağzından:
ikiside geldiğinde bana yemekte getirmişlerdi.
yeji yeni telefonumun rehberindeki kişileri ayarlarken ryujin onları nasıl çıkaracağını düşünüyordu.
"jisung'u özledim lan ben!"
"kanka anladık jisung'a aşıksın ya" yeji telefonu kapatıp bana verdi bitirmişti işini.
"eski telefonunu buldular ama fazla kırılmış bide baktım eski model yenisini alayım dedim" bulduklarına şaşırmıştım.
"nasıl buldular?"
"olay yeri inceleme bulmuş bende polislerden aldım"
ryujin'e gelen telefonla dışarı çıktı kısa süre sonra içeri girip ceketini giymeye başladı.
"şikayeti geri çekmişler jisunglarıda çıkartmışlar ama diğerleri cezaevine gönderilmiş" yüzümdeki en geniş gülümsememle cevap verdim.
"benim arabayıda yeji alsın olmazsa tek arabaya sığamazsınız"
"2 taksi ile geliyorlarmış bura"
yüzümdeki gülümsemeyi gördüklerinde ikiside güldü.
"sen niye ceketini giydin?"
"üşüdüm sevgilim" ryu,yeji'ye minik öpücük kondurup geri oturdu.
yaklaşık yarım saat sonra chan,jisung ve felix odaya girdi.
jisung kimseye bakmadan yanıma gelince sadece "sevgilim" diyebildim.
"minho'm iyi misin var mı ağrın?"
"artık yok" zaten dik oturduğum için jisung'a minik öpücükler kondurdum. uzatırdım ama tek değildik.
"biz eve hiç gitmedik gidelim" ryujin ve yeji kalktığında chan'de kalktı.
"diğerleri direkt eve geçti geliceklerdi ama ben gelmeyin dinlenin dedim diye gelmediler bende gideyim jisung sen kal istersen"
"kalacağım tabi ki görüşürüz"
chan el sallayıp ryujinlerle beraber çıktı.
onlar çıkar çıkmaz uzunca öptüm sevgilimi.
"minho seni çok seviyorum"
"bebeğim çok korktum seni bir daha göremezsem diye çok seviyorum seni çok aşığım" öperek verdi cevabını.
kapının çalınmasıyla jisung benden biraz uzaklaşarak "gel" dedi.
hemşire elindeki dosyalarla birlikte geldiğinde gülümseyip konuşmaya başladı.
"efendim değerleriniz iyi doktor birazdan gelir son kontrolü yapar o zaman taburcu olabilirsiniz" tekrar sahte gülümsemesini takındı.
kapı tekrar çalındığında gel dememle beraber içeri girdiler.
iki kız,ikisinide tanımıyorum.
"jisung?"
"lisa?" jisung şaşırmış gibi duruyordu.
"selam minho muydu?"
"selam,evet"
lisanın yanındaki kız hemşire jennie'i görünce ağzı açık kaldı.
"jennie?"
"jisoo?" bu ne biçim bir ortam?
"aşkım bak bu lisa benim kuzenim jisoo onun yakın arkadaşı biz bara gitmiştik sen şehir dışındaydın ya o ara jisoo jennie'ye yürümüştü ondan bu kadar garip"
jisoo başıyla onaylayıp jennie ile bakışmaya devam etti.
"öhm- neyse ben çıkayım" jennie çıktığında jisoo'da çıktı.
"jis beni ara sonra sizi yalnız bırakayım ben"
lisa'da çıkınca jisung daha da yaklaştı yanıma.
"çabucak çıksamda sarılıp uyusak"
"umarım hemen çıkarız burdan" dudaklarına öpücük kondurup sıkıca sarıldım.
aniden gelen acıyla inledim. "iyi misin?" hızla çekilip endişeyle yüzüme baktı. "iyiyim"
jisung'u saatlerce izleyebilirdim ve şuanda da yapıyordum o bana,ben ona bakıyordum. biz konuşmuyorduk ama gözlerimiz konuşuyor gibiydi.
____
hiç yazasım yok amkk
ama çok seviyom bu fici
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arsonist
FanfictionHan Jisung kredi kartı borcunu yatırmak için bankaya gelmişti. Borcunu ödeyip gidecekti ki baskın yapıldı. Maskeli 6 genç herkesi yere yatırdılar sonrasında Lee Minho kasaya gidip olabildiğince fazla parayı aldı. Soyguncular çıktığında Minho bankanı...