{29}

512 65 40
                                    

Jisung'dan:

iki gündür minho ile tek yaptığımız şey sarılarak uyumak,yemek yapmak ve birbirimizi öpmek.

"güzelim, dışarı çıkmak ister misin?"

"olur çıkalım" koltuktan beraber kalkarak odamıza gittik.

odamıza diyorum çünkü minho, kendi evinin anahtarını bana da vermişti ve burayı kendi evim gibi görmemi istiyor.

ben onun kıyafetleriyle kendime kombin yapıp giyindim. o da giyinince evden çıktık.

"nereye gideceğiz?"

"bilmiyorum ki"

babam ve abime ne oldu derseniz umurlarında bile değilim bu yüzden mutluyum.

"kafeye falan gidelim"

"tamam güzelim"

olduğumuz yere yakın kafeye gitmeye başladık.

"bebeğim, sana aşık olurlar böyle bak"

"asıl sana aşık olurlar jis. benim kıyafetlerim arasında aşırı tatlısın"

minho'ya daha çok yaklaşıp dudağına kısa öpücükler kondurdum. "artık olmazlar"

ona sıkıca sarıldım, o da belimi sararak karşılık verdi.

kısa süre öyle durduktan sonra ayrıldık. sohbetimiz tıkanmıyordu, hep yeni bir şey buluyorduk.

kafeye geldiğimizde içeri girip rastgele bir masaya oturduk. yanımıza gelen garson siparişlerimizi alınca gitti.

sohbetimiz devam ederken kafenin kapısı sesli bir şekilde açıldı, benimde gözlerim gördüğüm kişiyle açıldı.

gözleri direkt beni buldu. bana bir şey yapacağından korkmuyorum ama minho'ya bir şey yapabilirdi.

minho'da baktığım yere bakınca abimi ona göstermediğim için anlamamıştı.

"han jisung!"

oturduğum sandalyeden kalkıp yapacağını bekledim. "jisung bu kim?"

"abim" sadece onun duyabileceği bir ses tonuyla tedirgin şekilde konuşunca o da ayağa kalktı.

"sana illa ki her şeyi yasaklamam mı gerekiyor hah!"

"bana bir şey yasaklayamazsın buna hakkın bile yok! o kadar yıl yapmadığın abiliğin şimdi mi geldi aklına?" kısa bir sessizliğin ardından yine konuşmaya başladı.

"sana sevgilin olmayacak demedim mi?!"

"bağırma kafedeyiz insanlar rahatsız oluyor" bu sikimde bile değildi ama bana bağırmasını istemiyordum.

minho'nun yumruğunu sıktığına adım kadar eminim.

"sen bi yanındakine bak elinde olsa öldürücek beni"

"öldürmeyeceğim ama jisung'un izni varsa seni öldüresiye döveceğim"

'yap' desem anında yapardı ama onun karakolluk olmasını istemiyorum.

"hadi yapsana" woo shik, minho'nun üstüne yürümeye başladığında onun önüne geçip durmasını sağladım. "sen bi çekil aradan şuan fazlalıktan başka bir şey değilsin"

kendime fazlalık diyip üzmeyecektim çünkü öyle olmadığımı biliyorum.

"abi siktir git"

benim dediğimi umursamayıp beni aradan ittirdi. "sende ibnenin tekisin"

yumruğunu minho'ya geçirdiğinde, minho sıkıca sıktığı yumruğunu beklenmeyen bir şekilde diyaframına vurdu.

"burda daha fazlasını yapamıyorum ama tek düştüğünde seni ölesiye döveceğim"

abimi geri ittirip beni kendisine çekti.

"biz buyuz ve böyle kabullenmek zorundasın. eğer kabullenemeyeceksen sevgilimin hayatından siktirip git!"

gür ve sinirli sesi dikkati üzerine çekerken gerçekten etkilenmiştim. abim kafeden çıkıp giderken arkasına bile bakmadı.

"beraber baş başa romantik takılırız sanıyordum" üzüntülü ses tonu ile konuştuğumda minho saçlarıma öpücük kondurup kafedekilere baktı. "verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz" sesi sakin ama herkesin duyabileceği şekildeydi.

gözler üzerimizden çekilince hesabı ödeyip çıktık.

sahilde yürümeye karar verip sahile doğru yürümeye başladık.

"yemin ederim ki onu gördüğüm yerde öldüresiye döveceğim"

"karakolluk olursun onun için değmez" bunu desem bile minho dediğinden vazgeçmeyecekti.

"sana yaptıklarına rağmen öyle oturmamı mı bekliyorsun?" işte.

"hayır, ben bunu kabul etmesem bile bundan vazgeçmeyeceksin biliyorum"

"aynen öyle vazgeçmeyeceğim"

sahile vardığımızda kayalıkların arkasından oturabileceğimiz bir yere gittik.

"artık burası bizim kayamız! her geldiğimizde buraya oturuyoruz" neşeli bir şekilde konuşup beni güldürdü.

cebinden bir kalem çıkarıp kayaya büyük olmayacak şekilde "minsung" yazdı.

"minsung bizim adımız" kafasını kaldırınca ona uzun bir öpücük verdim.

huzurluydum, huzurluyduk. belki bir gün bozulacaktı ama o günü kendi ellerimle yok edecektim her seferinde.

ilk defa gerçekten aşık oldum. minho'ya gerçekten aşık oldum.

____

😱

bi sonraki bölüm görüsükk😄

😱

Arsonist Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin