2.8

38.6K 1.4K 64
                                    

Selam, bölüme başlamadan önce oy vermeyi, bölüm bittikten sonra bölüm hakkındaki fikirlerinizi yorumlara yazmayı unutmayın.

Bölüm Şarkısı: Mavi Gri - Bu Kız Benim Kaderim.

Keyifli Okumalar.

Şu an camın önünde, okulun bahçesini seyrediyordum.

"Ecmel bana yardım edebilir misin?"

Arkamı dönüp bana seslenen matematik dersimize giren İrem Hocaya baktım.
Elindeki kitapları göstermişti.
Onları göremeyecek kadar dalgındım.

"Dalmışım hocam kusura bakmayın, tabii ki yardım ederim."

Elindeki kitaplardan birkaç tane alıp İrem Hocaya da kolaylık sağladım.

Beraber sınıftan çıkıp öğretmenler odasına doğru yürümeye başlamıştık.

"Ek ders alıyor musun matematik dersi için?"

İrem Hoca'nın sorduğu soru, az da olsa beni kafamdaki seslerden uzaklaştırmıştı.

"Hayır almıyorum hocam, genelde bol bol tekrar yapıp test çözüyorum. Bu da zaten yeterli oluyor."

İrem Hoca yüzüme bakıp gülümsedi.

"Anladım. Çünkü derse katılımın çok iyi, ki zaten sayısal sınıfında olmanın ayrıcalığı da bu, derse katılım önemlidir."

Anlayışla başımı salladım. Öyleydi.

"İstediğim bölüm sayısal içeriyor, ben de sayısal bölümündeyim."

"Ne okumak istiyorsun?" İrem Hoca'nın sorusuyla bakışlarımı ona çevirmiştim.

Derin bir nefes alıp konuşmaya devam ettim.

"Tıp okumak istiyorum."

Tıp okumak istiyorum derken bile yüzüme kocaman bir gülümseme yayılmıştı.

İrem Hoca tebessüm ederken, ben de tebessüm etmiştim.

"Gerçekten, çok istiyorsun galiba?"

Güldüm. "Ne kadar istediğimi bile anlatamam hocam! Yani çocukluk hayalim."

"Hayallerinin peşinden git Ecmel. Önüne nasıl engeller çıkarsa çıksın, pes etme. Önceliğin her zaman umut olsun."

Anlayışla kafamı sallayıp gülümsedim. Öyleydi. Umut olmasa, hayallerimde olmazdı.

İrem Hoca konuşmaya devam ederken, onu dinlemekten uzaklaşmış, karşımda beni izleyen 2 çift siyah göz ile karşılaşmak beni afallatmıştı.

Ve tek sorun bu değildi. Ona baktığımı daha fark etmemiş olması ve bakışlarının gülüşümde takılı kalmasıydı.

Karşımda durup tam olarak gülüşüme takılı kalan kişi Bora'ydı.

"Beni duyuyor musun Ecmel?"

Bakışlarımı kaçırıp İrem Hoca'ya döndüm.

"Evet hocam, dalmışım." Heyecan ve stresten, konuşurken kekelemiştim.

"İçeri bırakabilirsin kitapları teşekkür ederim."

"Rica ederim hocam." Deyip hızlı bir şekilde öğretmenler odasına girip İrem Hoca'nın oturduğu sandalyenin karşısındaki masaya kitapları bırakıp çıkmıştım.

Arkama bakmak istesem de, Bora'yı görme korkusu içime sinince daha da hızlanıp sınıfa doğru adımladım.

Sınıfa girdiğim an, rahat bir nefes almıştım.
Dersler su gibi geçerken, başımın ağrısıyla kafamı sıraya koymuştum.

Koluma dokunan elle bakışlarım yanımdaki arkadaşıma kaymıştı. Eva, kulağıma eğilip, "Neyin var?" Diye fısıldadı. Gözlerimi kapatıp konuşmuştum.

"Bir şeyim yok sista ya. Başım ağrıyor."

Anlayışla kafasını sallayıp tekrardan derse odaklanmıştı.

Gözlerimi kapattığım an aklıma, Bora ve o güzel siyah hareleri gelmişti. Bana neden öyle baktığına dair hiçbir fikrim yoktu.
Belki de dalmıştı.

Okul çıkışında, Eva ile vedalaşıp eve doğru yürümeye başlamıştım. Bugün nedense otobüse binmek istemiyordum.

Kulaklığımı takıp, playlist'ten bir şarkı açarken, adımlarımı hızlandırıp yürümeye başladım.

Eve girince ilk işim kendimi sıcak bir duşa atmak olmuştu. Başımın ağrısı azıcık da olsa azalmıştı.

Yüz bakımımı yaptıktan sonra, telefonumu elime almıştım. Bora'dan bir mesaj gelmişti.
Mesaj kutusuna girip ne yazdığını okurken, gülümsemiştim.

Bora: Bekliyorum.
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın...

Bölüm sonuuu!!!! 🥹🫶🏻
Bora, romantik kekim yiaa 🧁💖
Oy verip, fikirlerinizi yorumlarda belirtmeyi lütfen unutmayın.
Beni takip ederseniz çok sevinirim.💗

İnstagram: yarencalbogaa 🪬

Canhıraş | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin