Hola, tatlı ayçiçekleri'm! 🤍🌻
Bölüme başlamadan önce ☆'ın içini ★ doldurmayı unutmayalım!!
Bölüm Şarkısı: Charlie Puth - Attention
Keyifli okumalar!!
•
"Ay delirmek üzereyim!" diye mızmızlanıyordum.
Yaklaşık 22 saattir Bora ile konuşmamıştım.
Çünkü, telefon pin kodumun yazılı olduğu kartı bulamıyordum. Her yeri talan etmiştim. Ama yoktu!Gece telefonumun şarjı bittikten sonra sabah takarım diye ümit ediyordum. Takmıştım da. Ama telefonumu açmak için lanet olası pin kodu gerekiyordu.
"Anne!" anneme seslenirken, artık yorulmuşluğun verdiği hisle halıya yatmıştım.
Odamın kapısı açılırken bakışlarım kapıya kaymıştı. Annem içeri girip beni görünce, ellerini beline koymuştu. Klasik Türk annesi.
Ama bir sorun var, benim annem Rus.
"Kız, sen de iyice Türk annelerine benzedin." Anneme göz kırpıp gülerken, annem de gülmüştü.
"Milacığım, 40 yaşımdayım. 26 senedir Türkiye'de yaşıyorum. İyice abarttın." deyip yere attığım kıyafetlerimin birkaçını dolabıma koymuştu.
"Bulamadın mı?" ofladım. "Hayır, hiçbir şekilde yok anne ya!"
"Kızım, bu eşyaların gerekli şeyler. Unutamayacağın, bulabileceğin yerlere koysan güzel olur."
Anneme hak verirken, yüzüm düşmüştü. Bulamıyordum işte.
Kafamı halıdan kaldırırken, bakışlarım gardrobumun üstündeki poşetlere değmişti.
Telefonumun kutusu da o poşetin içinde olmalıydı.Hızlıca ayağa kalkıp, çalışma masamın sandalyesini gardrobumun önüne çekip sandalyenin üzerine çıkmıştım.
Poşeti alıp, halıya geri otururken Annem konuşmaya başlamıştı. "Bunun içinden çıkarsa, bunu nasıl akıl edemediğini düşüneceğim Mila!"
Kafamı salladım. "Bende nasıl akıl edemediğimi düşüneceğim Anneciğim."
Evet. kutunun içindeydi. "Yes be! Sonunda."
Mutlulukla anneme dönerken annem kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Kafamı yana eğip şirin olduğumu düşündüğüm bir bakış attım.
Annem, kafasını sağa sola sallayıp bir şeyler demişti ama anlayamamıştım. "Yarım saate yemek yiyeceğiz."
"Tamam." diye mırıldanırken, annem son kez bana bakıp odadan çıkmıştı.
Pin kodunu telefonuma girdikten sonra, mesajlar tek tek ekrana düşmeye başlamıştı. Ve Bora'dan gelen bir arama.
Ağzımdan ufak bir şaşkınlık nidası çıkarken, hızlıca uygulamaya girip yazdığı mesajları okudum.
Nedense yazacağını hiç düşünmemiştim.
Gözlerimi kırpıştırırken, parmaklarımı klavyede dolaştırıp yazdığım mesajı attım.05**: Buradayım.
05**: İyiyim Bora, seni telaşlandırdıysam özür dilerim.
05**: Kızdırdım mı seni?
Bora, yazdığım mesajlarla direkt çevrim içi olurken, heyecandan telefonu halıya düşürmüştüm.
Yazdığı mesajları okurken, kalbim küt küt atmakla kalmamış, yerinden çıkacak kadar hızlı atmaya başlamıştı.
Bora: Seni çok merak ettim.
Bora: Tabii ki kızdırmadın.
Bora: İyisin değil mi? Bir şeyin yok?
Bora: Özledim seni sarışın.
05**: Gerçekten özledin mi?
Bora: O nasıl bir soru?
Bora: Gerçekten özledim.
05**: Yaaa. Ben de seni özledim Bora. 🥹🥹🫶🏻🫶🏻
05**: Salaklığım yüzünden.
05**: Telefonumu açamadım.
05**: Çünkü, pin kodumu bilmiyordum.
05**: Saatlerce onu aradım. Ve sonunda buldum.
Bora: Cidden mi?
Bora: Ahahahhsha
05**: Evet. Cidden.
Bora: Aptal, tatlı sarışın.
•
BÖLÜM SONUUU!!!
Aptal sarisinimiz...
Oy verip yorum yapmayı unutmayın aşklar!
Takip etmeyi de unutmayın! 🖤🌻•
İnstagram: yarencalbogaa
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Canhıraş | Yarı Texting
Ficção Adolescente❝Hikâyem tümüyle şahsıma ait olup, çalınması durumunda gerekli işlemler başlatılacaktır.❞