Yorum atmanızı umuyorum 💌 Hikaye belli aralıklı sürelerle yazılıyor , ardı ardına günler değil.
2 hafta sonra
ALAZ
Her şey aynı ilerliyordu , tek değişen şey Nil ile birbirimize olan samimiyetimizdi. Her geçen gün daha rahat takılıyorduk şakalar yapıyorduk , komik olmasın ama tokalaşabiliyorduk. Şuan ise odada oturup magazin dedikodusu yapıyoruz şaka gibi. Söze başlayıp " En kısa zamanda Doyasıyanın saçını başını yolmayı planlıyorum " tek kaşımı kaldırıp " Kızı artık ne kadar korkuttuysan hakkımızda haber bile çıkmıyor , Cadı. " gülümseyip " Vardır öyle maharetlerimiz. Senin Lalinle aran nasıl oldu? " Açıkçası Lalin , Nil'i feci bir biçimde kıskanıyordu bu yüzden pek konuşmuyorduk " Konuşmuyoruz hala ya " ellerini açıp bilmemezlik işareti yaptıktan sonra " Eminim aranızdaki sorunu çözersiniz , ben şu doyasıyayı bulmak için bir arkadaşımla iletişime geçtim. " Nil bazı şeyleri çok kafaya takıyordu , magazinciyi bulduktan sonra ağzına sıçacağına inanıyordum o yüzden pek bulmasını istemiyordum. " Başını belaya sokmanı istemiyorum Nil. " kafa sallayıp "En geç yarın akşama bulunur diğer günde konserim var zaten hele şükür para alacağım , evin ihtiyaçlarını gideririz. " kafa salladım " Şu aralar sette çok meşgulüm , çook yorulduum " gülümsedi " Elektro çalmaktan parmak etlerime bak çizik çizik " ellerine baktığımda " Tilki sen hasta mısın? Krem falan sür şunlara daha kötü olur. " dolabımdan krem çıkardıktan sonra ellerine sürmesi için önüne koydum. Bana bakıp boş boş durduktan sonra bana sarıldı ilk bir kaç dakika ellerim havada kalmışken bende ona sarıldım. Çilek kokuyordu.
2 saat sonra
Nil kendi odasına geçtikten sonra not aldım
03.06.23 Çilek ve tilki.
SABAH NİLDEN
Sabah kalktığımda yüzümü yıkadım , Alaz hala uyanmamıştı. Odama gidip üstüme bir şeyler geçirdim ve paylaştım.
Nilkaraca
Sabah güneşi doğmuş. Gerçeklerde doğsun o zaman! Doyasıya bir gün bizi bekliyorr..
45K 1.2K
54 : Tatlıs ve bunun farkında.
34 : Güzelliğini kullanabilen kişilerdensin Nilim!
17 : Dogmus sabah gunesımm
Telefonu kapattıktan sonra Alazın odasına doğru yürüyüp kapısını çaldım , " Gel " uykulu sesiyle onayladığında içeriye girip " Ben bahsettiğim arkadaşımın yanına gidiyorum , istersen gel kahvaltı yaparız ordan ben şirkete geçer sende sete geçersin , " Bugün set yorucu olacak biraz daha uyusam iyi olur , kendine dikkat et Tilki . " kafamı sallayıp odadan çıktıktan sonra yola çıktım. Yolda geçerken bir fırına uğradım " İki tane su böreği ve iki tane portakal suyu alabilir miyim ? Cam şişede olursa sevinirim. " adam kafa sallayıp verdiğinde tam çıkarken seslendi " Şey benim kızım sizi çok seviyor , fotoğraf çekinsek olur mu? " kafa salladıktan sonra fotoğraf çekinip çıktım , kırasım gelmiyordu özellikle babaları , kızları için her şeyi yapabilen babaları. Uzun düşüncelere daldıktan sonra vardım ve içeriye girdim " Selaaammm metoşşş " gelip bana sarıldığında " Hoşgeldin portakal , gel bulalım senin şu cadınıı. " koltuğa oturduğumda Mert bilgisayarı getirdi " Neydi ismi hesabın? " ismini söyledikten sonra epey kodlama yapmıştı hemde bayaa. En sonunda rapor çıkarmak için yüzdeliğin dolmasını beklerken aşağı kata inip Berry Hibiscus almıştı en sonunda işlem tamamlanınca yazıcıdan çıkardı ve elime verdi. Kağıdı elime verdiğinde şok olmuştum.