17

178 17 2
                                    

Maçlar biteli bir kaç hafta olmuştu ve iki takım da kazanamamıştı. Hem buna hem de maçlar bittiği için evlerine dönüp birbirlerinden ayrı kaldıkları için üzülüyordu ikili. Ama bugün cumartesiydi ve Kiyoomi Hyogo'ya geliyordu.

Atsumu onun için erkenden kalkmış ve duş almıştı. Çamaşır makinesinden yeni çıkartıp kuruttuğu kıyafetlerini giymiş ve güzel bir koku sıkmıştı. Saçlarını son bir kez düzeltikten sonra Kiyoomi'den beklediği bildirim gelmişti.

Kıvırcık yarim 😻
Şehir merkezindeyim
Seni bekliyorum

🦊
5 dakikaya ordayım
bebeğim😚

Kıvırcık yarim 😻
Tamamm

Atsumu aceleyle evden çıkıp yürümeye başlamıştı. Evi zaten şehir merkezindeydi sadece caddeye çıkıp Kiyoomi'yi bulması gerekiyordu.

Bir kaç dakika sonra Atsumu caddenin başında su çeşmesine yaslanmış onu bekleyen Kiyoomi'yi gördü. Koşar adım yanına gidip sıkı sıkı ona sarıldı. "Omiii seni çok özlemişimm!" Kiyoomi'de hiç beklemeden üzerine atlayan Atsumu'ya kollarını doladı. "Atsumu insan içindeyiz." Kollarını Kiyoomi'den ayıran Atsumu anlamadığını belirterek kıvırcığa baktı. "Ne olmuş yani?" Kiyoomi'nin yüzüne küçük küçücük bir gülümseme yerleşti. "Yok bir şey nereye gidiyoruz şimdi?"  Atsumu'nun gözlerine vuran güneş yüzünden kısılan gözlerine baktı Kiyoomi. "Güneş kremi sürdün mü sen?" Bir anda aklıma gelmişti Kiyoomi'nin. Bu güzel yüzün yanmasını veya kırışmasını istemiyordu. Bir yandan kendi bakımına dikkat ederken artık dikkat etmesi gereken biri daha çıkmıştı. Ama sorun değildi. "Hayır sürmedim." Cevabı duyan siyah saçlı çocuk çantasından küçük güne kremini çıkarttı ve bir miktar parmağına sıktı. "Gözlerini kapat." Atsumu hiç sorgulamadan gözlerini kapattığında Kiyoomi temas etmekten korkmadığı tek insan olan çocuğun tüm yüzüne güneş kremini yaydı.

•°•°•°

Bugünün planını Atsumu yapmıştı ve Kiyoomi ne kadar sorsa da hiçbir şekilde ne yapacaklarına dair bir şey söylememişti. Özel bir plan hazırlandığından değildi aslında sadece söylemek istememişti.

Kafeden alıp paket yaptırdıkları kahve ve pastalarıyla birlikte şehir merkezine yakın ama çok kişinin gitmediği bir parka gitti ikili. Aslında Atsumu kafede oturmayı tercih ediyordu ama Kiyoomi'nin insanlardan rahatsız olduğunu bildiğinden parkı tercih etmişti bu seferlik.

Geldiklerinde yanında getirdiği mavi kareli örtüyü yere serdi Atsumu. Kiyoomi her ne kadar titiz de olsa doğanın her şeyden saf ve temiz olduğuna inanan biriydi. Bu yüzden çimlere oturmak onu rahatsız etmiyordu. İkili yere kurulduktan sonra Kiyoomi her zamanki gibi Atsumu'nun yaşadığı salak saçma olayları dinlemeye başladı. Kiyoomi konuşmayı çok sevmezdi ama etrafında konuşan birinin olması her zaman hoşuna giderdi. Farklı insanların hayatlarını dinlemeyi, okumayı seviyordu. Onlar hakkında en küçük ve gereksiz bilgiyi bile öğrenmek istiyordu çoğu zaman. Bu yüzden Atsumu konuşurken en küçük detayına kadar her şeyi dinler ve aklına yazardı.
Atsumu da bu durumdan memnundu. Kiyoomi'nin ne olursa olsun onu dinlediğini ve söylediği her şeyi aklına yazdığını biliyordu. İkisi de bunu dile getirmemişti daha önce ama ikisi de biliyordu.

Kahveler ve pastalar bitince Kiyoomi arkasındaki büyük ve yaşlı Sakura ağacına yaslandı. Bu mevsim Sakuraların açtığı zamandı. Kiyoomi her zaman bu tarihlerde parka gider ve saatlerce kitap okurdu. Her zaman tek başına yaptığı bu aktiviteyi şimdi Atsumu'nun yanında olabildiğince mutlu bir şekilde yapmak çok güzel bir duyguydu.

Atsumu doğumundan bu güne kadar yaşadığı çoğu şeyi anlattığını fark ettiğinde sustu. Kiyoomi bunu fark edince çantasından kitabını çıkartıp Atsumu'ya bir soru yöneltti. "Kitap okumayı sever misin Atsumu?" Atsumu bir yandan Kiyoomi'nin kitabına bakarken bir yandan da soruyu cevapladı. "Telefonumdan fanfiction okuyorum sayılır mı?" Kiyoomi bunu duyunca hafif güldü. Atsumu'nun dünya klasiği okumasını bekleyemezdi tabiki.

"Sayılır herhalde, beraber kitap okuyalım mi?"

"Kitap datei diyosunn"

"Evet kitap datei"

"Olur!"

Ağzı kulaklarına varmış olan Atsumu'ya karşın Kiyoomi sadece tebessüm edip kitabını okumaya başladı. Kendisi ağaca yaslandığı için rahattı ama Atsumu pek rahat görünmüyordu. Dakika başı kıpırdanıp rahat etmeye çalışıyordu ama pek başarılı olduğu söylenemezdi. En sonunda aklına gelenle birlikte yavaşça Kiyoomi'ye yaklaştı. Kiyoomi çevreyle iletişimi kesip kitabını okurken bir anda kucağında hissettiği ağırlıkla kafasını kitaptan kaldırdı. Tam o anda gözleri kucağında yatan Atsumu'nun gözleriyle buluştu. "Yer çok rahatsız edici. Burada yatabilir miyim?" Hayır dese bile kalkmayı düşünmüyordu zaten ama yine de sormuştu işte. " Yatabilirsin tabiki güzelim" Elini Atsumu'nun saçlarına götürüp saçlarını yukarıya doğru taradı Kiyoomi. Atsumu çok mutlu olduğunu belirten mırıltılar çıkartıp kitabını okumaya başladı. Kiyoomi de bir süre daha Atsumu'nun güzelliğinde kaybolup kitabını okumaya devam etti.

•°•°•°

2 saat boyunca Atsumu Kiyoomi'nin kucağında yatmış ve kitap okumuştu. Kiyoomi'de bir yandan kitabını okuyor bir yandan da Atsumu'nun saçlarıyla oynuyordu. Kitap çok güzel ilerlerse bile sonuna yaklaştığı için kitabı kapatıp saate baktı Kiyoomi. Saat çoktan akşam 6 olmuştu bile. Yaz geldiği için havalar geç kararıyordu bu yüzden saatin bu kadar ilerlediğini fark etmemişti. Atsumu'ya seslenecekken onun çoktan uyumuş olduğunu fark etti. Kendini gülümsemekten alıkoyamadı. "Atsumu." Saçlarını okşayan elini Atsumu'nun yanağına koydu. "Atsumu uyan güzelim." Sarışın çocuğun yüzüne doğru eğilip alnına bir öpücük kondurdu. Sonunda yavaş yavaş gözlerini açan Atsumu karşısında Kiyoomi'yi bu kadar yakından görmeyi hayal etmemişti. "İkidir güzelim diyorsun gözümden kaçmadı he." İnsanlara gerçek ismiyle seslenmekte bile zorlanan Kiyoomi nasıl oluyor da Atsumu'ya güzelim diyordu kendisi de henüz çözmüş değildi ama ona güzelim demeyi seviyordu. "Günaydın Atsumu." Akşam olmuştu aslında. "Günaydın Omi. Otobüsün saat kaçta?" Saat akşam 8 gibi olduğunu hatırlıyordu ama yine de emin olmak için bileti aldığı uygulamaya girdi ve bir sürprizle karşılaştı. "Ben bir şey yapmışım." Hızlıca Kiyoomi'nin kucağından kalkan Atsumu merakla ona bakıyordu.

"İyi mi kötü mü
bir şey yapmışsın?"

"Tartışılır."

"Söyler misin Omi"

"Bana salak deme ama"

"Söz veremem"

Atsumu'nun son söylediğine göz devirmekle birlikte bakışlarını tekrar telefonuna çevirdi Kiyoomi. Bu kadar saçma salak bir hatayı nasıl yaptığını aklı almıyordu doğrusu.

"Ben otobüs biletini yarın akşama almışım."

kilometers don't matter |Sakuatsu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin