Episode 35
"Aşkın olayım"
***"Sen gözümün nuru, adanmış hayatların umudu; şanlı Galatasaray!"
Arabada yankılanan yüksek sesli marşlara eşlik ederek İstanbula dönmüştük. Kutlamalardan erken çıkmış, takımın Floryaya inmesini yakalamaya çalışıyorduk. Çünkü asıl kutlamanın İstanbulda evimizde olacağını herkes biliyordu. Bende dahil olmak üzere herkesin istediği de Floryada olmaktı. Yanımda oturan Elif Türkiye geneli kutlamaları izlerken içimde tarif edilemez bir heyecan vardı.
Biz şampiyon olmuştuk.
Kerem ilk şampiyonluğunu kazanmıştı.Florya Metin Oktay Tesisleri tabelası gözüme çarparken arabanın radyosundan saate baktım; 01.45. Aklım hâlâ saatler öncesinden şampiyon oluşumuza kayıyor, yüzümde derin bir tebessüm bırakmasını sağlıyordu. Beklemek belki güzel bir şey değildi ama işin içinde Galatasaray olunca beklemek bile güzelleşebiyordu.
"Nasıl ki bu milletin tacıdır yıldızla ay, yüksel ta arşa kadar şanlı Galatasaray!"
Tesislere yaklaştıkça artan kalabalık ve müzik sesleri ile radyoyu kapattım. Radyodan gelen marş yerine taraftarın söylediği canlı marşlar her seferinde daha güzel oluyordu. Arabayı çekebilecek bir yer ararken şans benden yana olmuş olacak ki gözüme çarpan ilk boşluğa arabayı park ettim. Bu kalabalıkla Floryaya girmemize imkan yoktu, kalan yolu yürümek zorundaydık.
Park ettiğim arabadan inerken Elifte inmiş, onun inmesiyle arabayı kilitlemiştim. Elime aldığım Galatasaray bayrağı ile yürürken ikimiz de bağırarak marşlara eşlik ediyorduk.
"Ne Beşiktaş ne Fener ne de Trabzon; bu sene sensin şampiyon!"
Yanımızdan geçen insanlarla ilerlemeye devam ederken içimizde beliren çoşkunun bir tarifi yoktu. Çoğu kişi tanımadığı insanlarla omuz omuza şampiyonluğu kutluyor, kimse kimsenin kim olduğuna takılmıyordu. Üstünde Galatasaray forması varsa yeterliydi.
Tesisin kapıları gözükürken bizimle beraber olan diğer insanlarda hızla tesise girdi. Antreman yapılan sahaya geçerken gözüm takım otobüsünü arıyordu. Söylenenlere göre uçak saat iki gibi inecekti ama biz daha erken bekliyorduk.
Kalabalığın ilerlediği yolla sahaya ulaşırken bizi karşılayan kalabalıkla ağzım açık kalmıştı. Saat gece yarısını çoktan geçmişti ve bu kadar kalabalığın bu saate rağmen burada olması inanılır gibi değildi.
Yakılanan meşaleler, söylenen şarkılar ile kimsede uyku belirtisi yoktu. Öyleki herkes zıplıyor, eğleniyordu. Şampiyonluğu çok beklediğimiz buradan belli oluyordu. Elifle beraber kendimize bir yer bulurken söylenen marşlara eşlik ediyorduk.
Ağrayan bacağıma ve kısılan sesime rağmen gece boyunca marşlara eşlik etmiş, bir saniye yerimde durmamıştım. Dinlenmiyordum, dinlenmeye ihtiyacım da yoktu çünkü tüm bu atmosferin içinde yorulduğunuzu hissetmiyordunuz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktürkoğlu
FanfictionGalatasaraya ömrünü adamış Asel, sevdiği futbolcu Kerem Aktürkoğlunu savunmak için Twitter da bir thread serisi hazırlar. Bir sabah uyandığında tahmin etmediği bir şey olur. Thread yayılmıştır ve dm kutusunda onu bekleyen bir mesaj vardır.