Galatasaraya ömrünü adamış Asel, sevdiği futbolcu Kerem Aktürkoğlunu savunmak için Twitter da bir thread serisi hazırlar. Bir sabah uyandığında tahmin etmediği bir şey olur. Thread yayılmıştır ve dm kutusunda onu bekleyen bir mesaj vardır.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Önünde kurulduğum koltuğa iyice yayılırken bulduğum rahat posizyonun keyfini çıkarıyordum. Rastgele açtığım magazin programında haberler geziyor, ilgimi çekmemesine rağmen izlemeye devam ediyordum. Birkaç gündür ikimizin de kendi işleri olduğundan dolayı Keremle de görüşemiyorduk ve evde canım fazlasıyla sıkılıyordu.
İzlediğim magazin programı artık sarmazken kumandayla televizyonu kapatıp elime telefonumu aldım. Sosyal medyada atılan mesajlara bakıp tiktoka geçtim. Karşıma ilk çıkan şey şampiyonluk editleri olurken yüzümde gülümseme ile editleri izlemeye devam ettim. Her editte daha fazla gururlanıyor, hissettiğim duyguların bir tarifi olmuyordu.
Kaydırmalı bir edit karşıma çıkarken merakla editi izlemeye başladım. Normal bir edit olduğu için ilgimi çekmişti, çünkü uygulamaya girdiğimden beri izlediğim tek şey şampiyonluk editiydi.
Rastgele bir fotoğraf çekilmiş, üstüne ise "bir kilo demir mi ağır yoksa..." yazılmıştı. Merakla fotoğrafı yana kaydırdığımda gördüğüm şey şaşırmamı sağlamıştı. Şampiyonluk kutlamasında Keremin yanındaki kadına baktığı bir fotoğraftı bu. Kıskanç bir insan değildim, bu tür haberlere de hazırlıklıydım ama kanımda hissettiğim bu kıskançlığı da engelleyemiyordum.
Göğsüm karıncalanıyor, nabzımın hızlandığını hissediyordum. Yanmaya başlayan tenim ise resmi gördüğüm ilk andan itibaren benimleydi. Yine de sakinleşmeye çalışarak gözlerimi telefondan ayırdım. Yadsınamayacak bir gerçek vardı ki, Keremin sevgilisi bendim. Bu gerçek rahatlamamı sağlarken koltuktan kalktım. Keremi aramalı, artık buluşmalıydık.
Sevgilim dememişti. Bu gerçeği arka raflara iterken derin bir nefes verip dudaklarımı araladım.
"Sevgilim, nasılsın?"
Birkaç saniye duraksayan Kerem beni beklettiğini anlayıp cevap vermişti. "İyiyim, sen?"
Aramızda hissedilebilir bir soğukluk vardı ya da ben o haberden sonra kuruntu yapıyordum. İkincisinin olmasını deli gibi istediğimi fark etmiştim.
"İyiyim, şey diyecektim ben sana." Derin bir nefes alıp dudaklarımı yeniden araladım. "İki gündür buluşamıyoruz, buluşalım mı?"
Keremin telefonun ucundan derin bir nefes aldığını duyarken içimde beliren kıskançlık yeniden kendini baş göstermişti. Evet sevgiliydik, beni seviyordu fakat düşünmeden de edemiyordum.
