Özel Bölüm 4

3.8K 254 41
                                    

Special Episode 4
"Hikayenin geri kalanı"
***

Üzerime giydiğim sabahlığı düzeltirken yavaş adımlarla merdivenlerden inmeye başladım. Aren Güneş'in uyanmaması için olabildiğince sessiz davranıyordum çünkü biricik kızımın uykusu oldukça hafifti ve en ufak seste uyanabilecek potansiyele sahipti.

Saçlarımı bileğimdeki toka ile ensemde bağlarken adımlarımı mutfağa yönlendirdim. Sabahlığın cebinde duran bebek telsizini elime alırken sessini duymama ihtimaline karşı açtım.

Mutfağa girdiğimde telsizi tezgaha koyarken hızlı bir şekilde buzdolabından kahvaltılıkları çıkarmaya başladım. İki çocuk annesi olarak tatilde yaptıklarım artık ezberlediğim şeyler olurken mutfağın sıcak gelmesiyle elimdeki işi bırakıp mutfak camını açtım. Esen hafif meltem rahatlamamı sağlarken birkaç saniye gözlerimi kapattım.

Uyandığımda Kerem yanımda yoktu, dün akşam Floryaya gidip yönetimle konuşması gereken şeyler olduğunu söylemişti. Transfer meselesi olduğunu tahmin edebiliyordum. Üstelik yaz ayındaydık, Galatasaray da dahil olmak üzere bir çok takımın uçakları bir bir iniyordu. Keremin de artık Avrupa yapması gerektiği gerçeği herkes tarafından konuşuluyorken konuşulacak konuyu tahmin etmek zor değildi. Fakat Asel ve Aslan küçük olduğu için yeni bir ülkeye onları götürme fikri onun için korkutucu geliyordu.

Maç günlerinde ailesi ya da kendi ailem de burada oluyordu, çocuklara yetişemediğimde yardımcı oluyordu ve burada kurulu bir düzenimiz vardı. En önemlisi çocuklar buraya alışmıştı. Aslan henüz bir yaşına gelmese de etrafını tanıdığını biliyordum. Onun için değişiklik kolay olabilirdi ama Aren Güneş Galatasaray için ölüyordu. Buradan ayrılmak hepimizden çok ona zor gelirdi.

Gözlerimi açarken arkamı dönüp yeniden kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Hızlıca kahvaltılıkları mutfakta ki masaya koyarken arada bir bebek telsizini kontrol ediyordum. Hızlıca hazırladığım kahvaltı hazır olurken arada attığım patatesleri kontrol edip tabağa aldım. Arenin meyve suyunu da masaya koyduğumda her şey tamamdı.

Mutfaktan çıkıp çocukları uyandırmaya giderken bir yandan da Keremin ne zaman geleceğini düşünüyordum. İki çocukla kendi başıma baş etmek o kadar da kolay değildi ve yanımda birisi olmadığı sürece zorlanabiliyordum.

Aren kıskanç bir abla değildi ama bazen onun isteklerini Aslan yüzünden erteleyebiliyordum ve bu durumun onda kıskançlık yaratabileceğini bilmek beni geriyordu. Bu yüzden ben Aslanla ilgilenirken onun yanında olabilecek birisi lazımdı ve Aren bir babacı olduğu için doğru seçenek Keremdi.

Keremle yatak odamıza geldiğimde sessizce kapıyı açtım. Aren kardeşinin yanına uzanmış, emzik emen kardeşinin yanağını okşuyordu. Kapıyı sessiz açtığım için beni fark etmemişti, biraz sessiz kalarak ne yapacağını izlemeye başladım.

"Biliyor musun Aslan, orası çok büyük bir stad ve oradaki insanlar beni çok seviyor. Sende geldiğinde seni de çok sevecekler." Birkaç saniye sessiz kaldığında ağzından emziği düşen Aslanın huysuzlanmasıyla hızlıca emziği eline alıp üfledi ve geri ağzına verdi.

"Ağlama annem kahvaltı hazırlıyor bize." Yeniden odada bir sessizlik olurken Aren bir eliyle kardeşinin yanağını okşamaya devam ediyordu. "Ne zaman büyüyeceksin Aslan, benim hiç arkadaşım yok senle ne zaman oynayacağız? Annem öyle söylemişti."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

𝐀 𝐭𝐡𝐫𝐞𝐚𝐝 | Kerem Aktürkoğlu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin