☆5☆

223 7 2
                                    

    İş yerine geldim.
Yukarıya doğru ilerledim.
Çiçek yine ortalıklarda yoktu.
Kesin bu gıcık müdür yine Çiçeğ'e iş vermiştir.
  Çünkü Çiçek ortalıklarda yoktu.
Bende işimin yoğunluğundan ona bakamadım.
Masama yığınla proje bırakmışlardı.
Projeleri haledene kadar öğlen olmuştu bile bende çantamı alarak kapıdan çıkarken aniden müdür karşıma çıktı.
Projeleri haletiğimi anlatıktan sonra , efendim Çiçek nerde?
Çiçek hanım kovuldu?
Sende kovulmak istemiyorsan işinin başına  geç yoksa seni de kovarım, deyip odasına doğru uzaklaştı müdür.
Ben orda kala kaldım.
Hemen odama geçip Çiçeği aradım.
Çiçeğ'in sesi çok üzgün geliyordu?
  Ne oldu da seni kovdu.
Çiçek: Ben dün maaşımı aldım. Ama eksik verilince itiraz edince beni kovdu geri kalan paramıda vermediler.
Tamam sen canını sıkma bulunur bir hal çaresi.
Çiçek: Saol canım benim şuan işim var sonra seninle konuşsak olurmu?
Tabi canım ama üzülme ben sana iş bulmanda yardımcı olucam.
Deyip telefonu kapatıp o hışımla müdürün kapısına yumruk vurarak açtım içeri  girdim.
Müdür: Neler oluyor?
Ağzıma geleni söyleyince.
Müdür güvenliği çağırarak beni  odadan dışarı attırdı.
Geri içeri girip paramı istedim ama nafile parasız ortalıklarda kaldım.
Yine benim kolumdan tutup dışarı attı ve dediki:
Bir daha buraya gelme?
Yerdeki eşyalarımı toplayıp.
Söylene söyle eve doğru gittim.
Bir aylık maaşımı da alamadım.
Şimdi evin parasını Laranın borcunu nasıl ödeyeceğim Allah'ım!
Beş parasız ortalıkta kaldım.
Telefonum çalıyordu.
Arayan Çiçekti.
Alo Çiçek nasılsın?
Çiçek: İyim sen nasılsın.
Bende iyiyim teşekkürler,ben sana bişey söyliyeceğim.
Ben işten kovuldum.
Çiçek: sen ne yaptın yaa, bari paranı aldın mı? Benim yüzümden kovuldun.
Lütfen susarmısın senin yüzünden hiç bir şey olmadı bir daha böyle düşünmesen iyi edersin.
Maalesef para mı da alamadım.
Çiçek: Bari iki gün bekleseydin.
Sinirlenince müdürde sinirlendi kapı dışarı etiler beni.
Peki ben şimdi ne yapıcam.
Çiçek: iş arayacaksın interneten , gazeteden bende araştırıp soruşturuyorum.
Tamam canım sağol görüşürüz, deyip telefonu kapattım.
Telefonu sehpaya bıraktım.
Kanepeye yatıp akşama kadar öylece kaldım.
Ailemede söyleyemedim işten atıldığımı,  bir ay boyunca iş arıyorum.
  
    Haftalardır iş aramaktan , evde çok sıkıcı  sabah kahvaltı yaparken hem kahvaltımı yapıyordum bir yanda telefona bakıyordum bi ihtimal  iş bulurum.
   Aha bir iş valla buldum  iş yerini aradım.
Sekreter öğleden önce gidersem buluşacaklarını söylediler.
Ben sevinçten ne yapacağımı bilemezken kapı ziliyle kendime geldim.
Kapıyı açtım kapıda İsa bey duruyordu.
Sinirli sinirli bana bakıp duruyordu.
Buyrun İsa bey içeri geçin.
Ne içeri geçicem ben buraya paramı almaya geldim.
Her gün bir bahane bulup beni başından atıyorsun.
Estağfirullah efendim gerçekten iş arıyorum gitiğim iş görüşmelerinede elim boş geliyorum bir hafta daha mühlet verseniz.
İsa bey: Daha neler bir aydır kiramı vermedin.
Yetmezmiş gibi bir de bir hafta mühlet istiyor.
Ben anlamam bu gün hemen şimdi çıkıyorsun evimden haydi yoksa polisle gelir seni atarım.
Sanki oyun oynuyoruz burda?
Lütfen iş bulayım söz paranızı vericem.
İsa bey: ben anlamam çıkıyormusun yoksa polisi arayayımı?
Peki tamam gidiyorum.
Ne evmiş be her gün kontrole geliyorsun bu günde kovmak için gelmişsin al anahtarını.
Kapının arkasında duran sırt çantamı alıp evden çıktım.
İsa bey arkamdan seslenince geri dönüp baktım efendim.
İsa bey: paramı getir eğer getirmesen ben seni bulurum.
İyi iyi merak etmeyin paranızı geri getiricem, deyip oradan uzaklaştım.
Allah'ım şimdide evsiz ve işsizim, inşallah bu işte öbürleri gibi sadece çağırmazlar.
Bahçede olan bisikletimde yoktu.
Şimdi ne yapıcam ben taksiye verecek paramda yok.
Haydi Ezra tavana kuvet artık yürüyeceksin.
Telefonda navigasyonu açıp yola koyuldum.
Karşıdan karşıya geçerken bir anda bir siyah spor bir araba önümde durunca ödüm koptu.
Korkudan elimdeki telefonu düşürdüm.
Hay aksi telefonumun camı kırıldı.
Sinirli bir şekilde arabaya doğru ilerleyip arabanın kaputuna bir yumruk vurdum.
Artist insan bi önüne bakar lanet olsun bi bu eksikti.
Şimdi yoluda karıştırdım biraz gittim ama nerden geldiğimi bir türlü bulamadım.
Bende bir duvarın kenarına geçip yere  oturdum.
Başımı iki ellerimin arasına alıp öylece durdum.
Bir ses geliyordu etrafıma bakındım ama kimsecikler yoktu.
Yok yok valla bir ses geliyor yardım istiyordu.
Ayağa kalktım duvarın üstünden bakınca bir genç yaşlı adamı tutmuş parasını istiyordu.
Elime aldığım küçük taşı adama atım.
Ne yapıyorsun bırak amcayı!
Deyince adam belinden silah çıkartıp sen kim oluyorsun da benim işime karışıyorsun  deyip ateş etti.
Ben koşmaya başladım adam da beni kovalıyordu.
Allah'ım bu günde bütün tahlihsizliklerde beni buluyor.
Iyi bir koşucu olduğum için adam biraz fazla uzakta kalmıştı.
Bir evin bahçesine girdim.
Duvara yaslanmış bir şekilde dururken evin kapısı açılınca hemen duvardan ayrılarak evden çıkan kadına doğru koştum.
İçeri geçin kadınla birlikte içeri geçip kapıyı kapatım.
  Neler oluyor sende kimsin?
Sakin olun lütfen.
Polisin siren sesleriyle oh çok şükür.
Deyip kadına özür dilerim sizi korkutmak istememistim .
Ben sadece adamdan kaçıyordum.
Kadın gençti.
Hatta aynı yaşlarda olabilirdik bile.
Kapının zili çalınca ödüm koptu bir an teleşladım kadın omuzuma dokunarak sakin ol deyip kapıyı açtı.
Bende kapının arkasına geçtim.
Kapıya gelen polisti.
Polisleri görünce başımı yavaşça çıkardım.
Aslında olanlar benim yüzümden ben sadece adama yardım etmek istemiştim.
Polis: tamam ifadenizi alalım buyrun ikiniz de karakola deyince kadın bir saniye memur bey deyip kimliğini gösterdi.
Poliste kusura bakmayın tanıyamadım sizi hanım efendi.
İsterseniz burda ifadenizi alalım.
Ben şaşkın şaşkın bir şekilde polise bakı yordum.
"İçimden kesin bir ajanın evine mi düştüm  şimdi belayı aldın aferin Ezra."
Polis efendim bir şey mi dediniz?
Şey yok bir şey kekeleyerek ancak cevap verebildim.
Koltuğa oturup.
Polis: lütfen anlatın hanım efendi olay nasıl oldu?
Ben aslında yolumu kaybetmiştim dinlenmek için duvara yaslanıp oturmuştum aşağıya bakınca adam yaşlı adamın parasını almaya çalışıyordu.
Ne yapıyorsun deyince oda işime karışma deyip ateş edince bende koştum oda kovalıyordu.
Şikayetçiyim kapkapçıdan onu bırakacak değilim.
Polis: tamam hanım efendi sakin anlatın.
Ben ondan sonra hızımı alamayarak bu eve girdim yani zorla girdim sayılır, ama korktuğum için buraya sığındım.
Polis: tamam hanım efendi gereken neyse onu yapıcağız siz merak etmeyin deyip çıktı.
☆☆☆☆☆




EZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin