☆7☆

226 6 5
                                    

     Şok için de kıpırdamadan öylece kaldım.
Mira: Ali sen Ezra'yı tanıyormusun?
Ali: hayır tanımıyorum ama dün az kalsın hanım efendiyi eziyordum.
O sen miydin?
Ali: insan bi önüne bakar eğer yavaş gitmeseydim sen şuan bir ölüydün.
Deyince, tamam suçlu benim özür dilerim arabanıza vurduğum için.
Mira: tamam bırakın bir birinizi suçlamayı.
İkinizde hatalısınız.
Ali koltuğuna geri gidip oturdu Mira da Ali'nin karşısına oturdu.
Ben ise Mira'nın karşısına oturdum.
Ali hala o sinirle bana bakıyordu.
Mira: Ali istersen Ezra'nın dosyasına bakabilirsin?
Ali: lüzumu yok Mira seçtiyse sorun yoktur.
İşe alındın yani.
Ali masadaki telefonu alıp birini aradı.
Kapı çaldı, içeri genç bir kadın geldi.
Ali: Melis, Ezra hanım bizim yeni iç ve dış mimarımız.
Odasını göster.
Ben Miraya bakınca,
Mira: Melisle git.
Kalkıp Melisi takip edip gitim.
Kocaman bir odaya geldik.
Burası sizin çalışma odanız eğer bir şeye ihtiyacınız olursa ben şurdaki odadayım yani benden isteye bilirsiniz.
Yeni işiniz hayırlı olsun.dedi Melis.
Teşekürler çok sağ olun.
Melis giti, odayı biraz gezdikten sonra koltuğa geçip sanki ilk defa çekmece görmüşüm gibi bakıyordum.
Çekmeceleri bırakıp artık işe koyuldum.
Akşama kadar çalıştım sonra kalan projelerede bakınca odaya Mira geldi.
Mira: evet nasıl gidiyor?
Şey aslında bana verdiğiniz bu projelerde biraz hata var.
Yani projelerin hepsi aynı kim yapmışsa sizi kandırmış.
Yani şu projedeki balkonu bunda kulanmış ama farklı proje zannetmişsiniz.
Mira: bravo işte Ali gördün mü şimdi?
Artık şüphelerini bir kenara bırakırsın.
Haydi Ezra iş bitti bu günlük yarın devam edersin.
Benle Mira birlikte çıktık.
Miradan ayrılıp doğruca ilandaki evlere bakmaya gitim ondan sonra ise Lara'nın evine gitim.
Lara kapıyı açtı çok yorgun ve üzgündüm.
Lara: bende bir eve baktım ama çok pahalı ve bir ay peşin istiyorlar canım.
Elimden geleni yapıyorum ama sen üzülme evi bulucaz keşke bu evi sana verseydim.
Senin suçun yok ki Lara adam kovdu, benim yüzümden başkasını evsiz bırakmasın yani sıkıntı yapma bir çaresi bulunur.
Yemeği birlikte hazırlayıp yedikten sonra biraz çalıştıktan sonra dinlenmek için kendime ve Lara'ya kahve yaptım.
Lara'yı çağırdım.
Lara musaitsen gel heyecanla geldi.
Lara: bir şey mi oldu Ezra.
Yok ya gel konuşalım.
Sana bir şey anlatıcam.
Lara: ne oldu çatlatıyorsun insanı.
Oturda anlatayım.
Hani geçen gün yeni iş yerine giderken bir araba az kalsın çarpıyordu ya işte o arabadaki adam şuan ki patronum.
Lara: neee vay canına ama bu hiç normal değil kızım ya.
Niye böyle dedin şimdi.
Lara: zamanı gelince söylerim.
Neyin zamanı.
Lara: Yaa sen neden böylesin hani filmlerdeki gibi.
Amma da yaptın Lara, sende iyicene paronayağa bağladın ya
Lara: film izlemediğin için zaten böyle dersin.
Saçmalama Lara yaa sadece bir karşılaşma hem adam çok sinir bozucu biri.
Lara: keşke artis demeseydin, bir günde senden güzel söz çıksa.
İnsanı söylediğine pişman ediyorsun.
Lara: aaa yapma deniz yıldızım gel buraya, sarılmaya nedersin.
İşte buna hayır demem.
Sarılırken Lara istersen sana yarın arabayla çarparım o zaman.
Omuzuna hafiften vurarak kahkaha atarak gülüyordük.
Lara artık sarılmayı bıraksanda uyusak.
Lara kendi odasının kapısına gidip bana bakarak.
Lara: Ezra.
Efendim canım.
Sakın o patronunu rüyanda görme, dediğinde ben elimdeki yastığı fırlatım Laraya seni bi yakalarsam.
Kapıyı hemenden üstüne kapattı. Ama hala odada bağırıyordu.
Lara: fazla düşüncelere dalma hemen uyu.
Lara sus gerçekten yastıkla döverim seni.
Düşünceler içinde biraz geç uyuyabildim.
  
    Altıncı iş günümdü sabah dalgın işe gitim.
Mira'yı gördüm başım yerde günaydın efendim deyip hızlıca odama geçip telefonu karıştırarak oflaya püfleye yine kendi kendime konuşuyordum.
Yarın Lara giderse ben şimdi nerde kalıcam hem parasız hemde evsiz of of deyip, başımı masaya koydum.
Birden bire biri öksürdü öhü öhü deyince.
Aniden yerimden irkilerek hemen ayağa kalktım, kapıya yaslanmış elerini birbirine bağlamış bir şekilde bana bakıyordu Mira kapıyı kapatarak yanıma doğru geldi.

Mira: hayırdır parasız nerde kalıyorsun.
Otur bakalım.
Karşıma oturdu.
Mira: şimdi anlat bakalım.
Şey bana avans verseniz.
Mira: iyide daha altı gündür işe başladın.
Hem ne oldu ki?
Aslında sizinle karşılaştığım gün evden atılmıştım.
O günden beri ev arıyorum hem pahalılar  , arkadaşım da kalıyorum oda yarın işi için  gidecek.
Bir ay burda kalıyor bir ay da başka şehirlerde oluyor o yüzden param olmadığı için otelde kalamıyorum zaten Lara sayesinde borcumu ödedim ama şimdide Laraya borçluyum.
İşten çıkınca ev bakıyorum.
Mirada öylece sadece bana bakıyordu.
Mira: bak sana ne diyecem.
Birlikte kalalım mı?
Nasıl yani.
Mira: Bende kalırsın hem birlikte çalışırız.
Yok efendim  bu düşünceniz için teşekürler deyince.
Mira: itiraz istemiyorum.
Ama ben diyemeden.
Mira: eğer parayı düşünüyorsan onu halederiz ne diyorsun.
Çaresizce kabul etim, tamam ama bugün bir eve daha bakıcam ondan sonra düşünürüz.
Mira: ben ne dedim benimle kalıyorsun itiraz yok dedim ya.
Tamam çok teşekür ederim, sevinçten sarıldım Miraya beni çok büyük bir dertten kurtarmıştı.
Mira odasına giderken sen zaten evi biliyorsun, yarın görüşürüz.
Deyip odasına gitti.

  Mira siyah gözleri, kestane renkli saçları, ince bir fiziği , beyaz tenli ve hep siyah ve mavi giyinirdi.
  Kapı çalındı Melis geldi efendim misafiriniz var çay bahçesinde sizi bekliyorlar.
Benim mi misafirim allah allah deyip melisi takip ettim.

☆☆☆☆☆

EZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin