☆18☆

115 4 0
                                    

Alinin ağzından:
   Can ateş edince Ezra bir anda Miranın üstüne atlayarak Mirayla Ezra birlikte düştüler.
Can Miranın yere düştüğünü görünce hemen uzaklaştı.
Ben Canı kovakamak yerine Mirayı yerden kaldırdım.
Çok şükür Miranın hiç bir şeyi yoktu.
Ezra ise yerde hala yatıyordu.
Yere düşerken başını mı vurdu acaba bayıldığını zanetim.
Ama Mira fayansta kan var deyince.
Ezra siyah giyindiği için anlamamıştım.
Ezranın omzuna dokununca Mira arabanın anahtarını ve telefonları al koş Ezrayı hastaneye yetiştirmeliyiz.
Hadi Mira koş Mira dediklerimi yaparken.
Bende Ezrayı kucaklayıp arabaya bindik.
Hasanı aradım.
Hasan Ezra vuruldu.
Ne yapalım bilincini açık tutmaya şalışın.
Tamam.
Deyip telefonu kapatım.
Mira Ezrayı uyandır bilinci açık olsun hadi Mira bide yaraya şu havluyla bastır.
Mira Ezrayı uyandırmak için elinden geleni yapıyordu  ama Ezra hiç gözlerini bile açmadı.
Mira daha çok korkuyordu bir yandan da onu sakinleştirmeye çalışıyordum.
Miranın Ezra için bu kadar korkması beni de korkutuyordu.
Hastaneye nasıl geldik arabayı nasıl kulandığımı bile hatırlayamıyorum.
Hasan kapıda bizi bekliyordu.
Ezrayı hemen alıp ameliyathaneye aldılar.
Biz ise kapıda bekledik.
Lezginede haber verdim.
Lezgin Canı polise teslim etmişti.
Lezginde Mira için korkuyordu.
Yine Mira kötü olucak diye.
Ama Mira eskisinden daha iyiydi.
Üç saatin sonunda Ezra ameliyathaneden çıkartıldı.
Hasan kana ihtiyaç olduğunu söyledi.
Mira vermek istedi ama arada bir baygınlık geçirdiği için ben kanı verdim.
Ezra yoğum bakımdayken Mira cama başını dayamış.
Benim yüzümden diye anlını cama vurup duruyordu.
Sabaha karşı Hasan geldi Ezranın uyandığını söyledi.
Ama bizi almadılar.
Mira içeri girmek için Hasandan komut bekliyordu.
Hasan bize işeret edince Mirayla birlikte odaya girdik.

 
       Gözlerimin üstünde o kadar ağırlık fazlaydı ki açamıyordum.
Bir şeyler duyuyordum ama hareket dahi edemiyordum.
Konuşmak istedim ama yapamadım.
Zar zor kirpiklerimi aralayıp gözümü kamaştıran ışık ile ne yapacağımı şaşırdım.
Gözlerimi kapatıp biraz bekledikten sonra geri açtım.
Etrafı bulanık görüyordum, biraz daha kırpıştırıp bu durumun geçmesini bekledim.
Kulaklarımdaki uğultu sesleri net duymamı engeliyordu.
Kulaklarıma gelen ses Miranın sesiydi.
Sol omuzumun üstünde yatırılmış haldeydim Mira sol elimi tutmuş ağlıyordu merakla bana bakıyordu.
Nefes almak çok zordu sırtıma sanki bıçaklar saplanıyordu.
Konuşmaya çalıştım ama çok zorlanıyordum.
Kendimi biraz toparlayınca Mirayla konuştum.
Mira sen iyimisin.
Mira gözyaşlarını silip ben iyim asıl sen nasılsın.
Sana bir şey olmadı dimi iyisin.
Hem ağlıyor hemde bana cevap veriyor Mira.
Nasıl olsun ki sen kalkan gibi üstüme atladın nasıl iyi olmam.
Mira konuşurken bağırma sesleri geliyordu.
O duyduğum ses Laranın sesi buraya çağırın burda olduğumu söyleyin yoksa hastaneyi başımıza yıkıcak.
Lezgin koşup Larayı getirdi.
Lara orada öylece duruyordu.
Bana bakıp ağlıyordu.
Lara halim yok gel buraya yanıma gel FBI'cığım.
Gülümseyerek yavaşça bana yaklaştı.
Laranın titreyen elinden tutmaya çalıştım elini tutarken canım çok acımıştı.
Bunu fark eden Lara bana sarılarak daha da canımı acıtmıştı.
Özür dilerim Ezra canını yakmak istememiştim.
Yok bir şeyim gel buraya şu damlaları da sil bakalım.
Ben iyim demekten vaz geç Ezra yatakta yüz seksen derece yatıyorsun omuzundan kurşun çıkardılar hala diyor iyiyim.
Allahım Lara yaa ömrümü yedin ben nerden buldum seni cadı FBI'cığım.
Bana söyleyene bir de bak hiç birimiz normal değiliz ki helede hayatımız normal değil.
Herkesin gülmesiyle.
Mira hastanın yanında nasıl konuşuyorsunuz.
Hadi gidelim Ezra dinlensin.
Geçmiş olsun deyip dışarı çıktılar.
Ben ise ağrıdan hem uyuyor hemde uyanıyordum.
Lara iki gün yanımda kaldı.
Artık daha iyiye gidiyordu durumum ilk zamanlarda ki gibi değildim.
Kimseyi kabul etmiyordu.
Lara hüzünlü hüzünlü bana bakıyordu.
Ne oldu Lara niye öyle bakıyorsun.
Sen Aliye anlatın mı?
Neyi Lara.
İşte sabah benimle konuşurken onunla konuşacam dedin bana sonra da akşam vuruldun.
Ezra bana doğruyu söyle Ali mi vurdu seni?
Yok daha neler Lara Ali yapmadı.
Olay zaten karmaşık.
Anlat o zaman yoksa Aliyi buraya çağırırım.
Saçmalama Lara hem ne diyeceksin.
Senin Aliyi sevdiğini söyleyeceğim.
Nasıl bence çok güzel bir fikir değil mi Ezra?
Sus Lara lütfen hiç bir şeyden haberin yok.
Neyden haberim yokmuş bee ne oldu da sen vuruldun.
Ve neden söylemedin Aliyi sevdiğini.
Aslın da Ali Mirayı seviyor.
Ne ne diyorsun sen ne saçmalıyorsun?
Vala yaa niye saçmalıyayım ki.
Öyle işte duydun şimdi rahatla ve sus Lara.
Başka birinden duyarsam mahvoldun sen Lara.
Niye yaa hep böyle yapıyorsun.
Susmamı söylüyorsun.
Hani Ali seni seviyordu.
Seviyormuş işte Mirayı unutmak için beni sevmeye çalışmış.
Yuh oha bu ne biçim sapıklıktır.
İyi ki söylememişsin arkadaşım.
Yaa ben sana dedim bende bu lafları duyunca bende hiç bir şey söyleyemedim.
Haklısın Ezracım burda nasıl konuşulur.
İyi bari öğrendin rahatladın mı ?
Ha buara da bizimkilere bir şey söylemediniz dimi.
Yok yok canım korkma biz hiç bir şey söylemedik.
İstersen sen şimdi konuş bende kapıda bekleyeyim ona göre biri gelirse uyarırım çaktırmayalım.
Tamam çok sağ ol tatlım.
Lara kapının yanına gitti.
Ben ise annemi aradım.
Annem ilk başta biraz korkmuş gibiydi.
Ama hiç bir şey çaktırmadan konuşmama rağmen sanki hissediyordu.
Telefonu kapatınca istemsizce ağladım.
Lara geldi.
Ne oldu bir yerin mi ağrıyor?
Yok iyiyim içim acıyor Lara dayanamıyorum.
Her şeyi beli etmemek çok zor güçlü olduğunu göstermek daha da zor.
Tamam sakin ol, sanki ana okula yeni başlamış çocuklar gibi annenimi istiyorum de tam olsun.
Güldürüyorsun allah'ım yaa iyiki yanımdasın Laramsın.
FBI'cık diyeceksin.
Bence sen her şeyi unut biraz dinlen.
Sen aslında biraz uyu dinlen ben burdayım.
Tamam tatlım.
Hem Alp de gelmiş onuda göreyim.
Sen gitt telefonum yanımda bir şey olursa ararım seni.
Tamam canım hadi bay uçarak gidiyorum.
Başını çıkartmış bak Ezra uyu.
Tamam hadi git.
Sen merak etme.
Lara gitti.
Oda da tek ve yalnız kaybolmuş gibiyim.
Hayat bana yine yalan söyledi.
Acıları kalbime yarım kalan hayaleri düşlerime bıraktı.
O kadar canım acıyordu ki ağlamaya bile halim yoktu.
Bom boş duvara bakıp duruyordum.
Kapının açıldığını hissetim.
Gelen Aliydi.
Yatakta oturur vaziyete oturdum.
Ali ağlamış gözlerle yanıma geldi.
Boynunu bükmüş garip bir şekilde sadece bana bakıyordu.
Güçlü olmak zorundaydım Alinin önünde ağlamamalıydım.
Çaresizliği anlatamıyorum bu daha da zor.
Ezra sana bunları yaşatığım için özür dilerim.
Sen sadece bakmasını bilirsin sevmeye gücün yetmez... içimden geçirdiğim sözleri yüzüne vursam beni bir daha asla göremesin.
Ali ne diyorsun sen yine.
Zaten halim yok konuşmaya.
Cümlelerimi bile toparlayamıyorum elim ayağıma dolaşıyor hiç bir şey söyleyemiyordum.
Sadece başımı eğip yere baktım.
Lütfen Ezra bir şey söyle susma.
Neyi söyleyeyim Ali.
Seni sevdiğimi söyleyip sonrada...
Bak artık bahsetmesen bu konuyu açmasan  artık.
Mirayı düşün beni değil.
Zaten sen kendi kendini avutuyorsun tek taraflıydı.
Ben sana bir şey bile söyleyemedim bile.
Sen kendi kendine üzülüp kendini yoruyorsun.
İyi ki çıkma teklifini kabul etmeden Ali Mirayı sevdiğini söyledi onu nasıl sevdiğimi  hissetiğimi söylerdim ki.
Keşke Aliye şu sözlerimi söyleye bilseydim.
Yanlış anlayabilirsin, yanlış yapabilirsin, yanlış düşünebilirsin ama yanlış hissetmeseydin keşke Ali.
Zaten garip hissti sevildiğimi hissetmem.



☆☆☆☆☆
    

EZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin