☆3☆

221 7 4
                                    

     Burağ'a doğru giderken titriyordum.
Lara :sakin ol Ezra ben yanındayım,deyip teselli etti.
Ben nefes alarak, Burağ'ın masasına doğru ilerliyodum.
Hoşgeldiniz ,hoşbulduk.
Ben Lara'ya bakınca.
Lara kaşlarıyla Burağ'ı işaret edip hadi konuş.
Tamam, boğazımı temizleyip şey Burak,dememi bırakmadan Burak konuştu:
Burak ne içersiniz?
Hiçbir şey,
Lara;çay alalım biz
Burak ; tamam üç çay dedi garsona.
  Burak artık söylermisin ne istiyorsun benden neden hep takip ediyorsun beni.
Burak; ben Evrem için seni takip ediyordum.
Laray'la birlikte , nee Evrem için mi?
Burak bir aydır nereye gitsem karşıma çıkıyorsun iki de bir, şimdi de Evrem diyorsun ?
Ben hiç bir şey anlamadım!
  Burak : anlıyorum ama sen Evrem'in yakın arkadaşısın o yüzden seninle ilk olarak konuşmak istedim.
Kötü bir niyetim yoktu,ben sadece Evrem'i seviyorum.
Ben ve Lara şaşkın bir şekilde bir birimize bakıyorduk sadece.
Burak benim peşimden koşucağın yerde Evremle konuşmuş olsaydın şuan Evrem burda olurdu.
Sen benim peşimden geldiğin için Evrem benimle küstü, senin yüzünden!
Kafayı bana takmamış olsaydın.
Evremde sen beni seviyorsun zannedip gitti.
Burak sadece beni dinliyodu, şaşkın bir  şekilde.
Anladın mı şimdi Burak, seni kırmak gibi bi niyetim yok, deyip sustum.
Larada yüzüme anlamsızca bakakalıyordu.
Burak: anlıyorum ama ben seni değil Evremi seviyorum...
Evremin ise hiç böyle bir şeyden yanlış anlayıp olayın böyle olacağını düşünmedim, bile.
Her neyse tamam bir daha beni karşında görmeyeceksin,özür dileyip telefonunu masadan alıp gitti..
Larayla birbirimize bakıp bu kadarmıydı yani.
Lara ben inanmıyorum, bu pisikopatan beklemiyorum bu kadar anlayışı.
Lara, off Ezra hadi kalk gidelim bırak şu Burağ'.
Kolundaki saate bakıp ayy Ezra kalk geç kalıcaz zaten zar zor buldum bu işi bunu elimizden kaçıramayız.
Tamam, arabaya doğru giderken bir anda durdum.
Lara sence Burak ikna olmuşmudur. Bilmiyorum ama sen Evremden bahsedince  Burağ'ın gözleri doldu sana bakıp duruyordu , yani biraz farklı biri aslında, bin arabaya da orda konuşalım.
Tamam.
Konuşmayı bırakıp sadece pencereden dışarıya baktım.
İçimden acaba çokmu kırıcı konuştum.
Burağ'ın kalbini kırmışmıydım yoksa...
Off ellerimle yüzümü kapattım.
Lara: tamam üzülmeyi bırak bunları, ilk işine  bu kadar üzgün gitmiyorsun, gülümse hadi.
Seni burda alıcam sakın bensiz hiç bir yere gitme.
Sımsıkı sarılıp yanağından öpütüm iyiki varsın dedim.
Lara;git artık yoksa hiç ayrılmıycaz.
Lara arabasına binip işine gitti.
Ben de binaya doğru gidip içine bakarak gitim
Müdürün odasına doğru giderken kapıda durup üstümü düzelterek kapıyı çalıp içeri girdim.
Elimdeki dosyayı müdüre verip, o da içini inceledikten sonra.
Hımm iyi iyi sen çık sekreterim karşıdaki oda da o sana odanı gösterir.
Tamam ,teşekürler efendim,deyip oda'dan çıktım.
Bu niye bu kadar soğuk davranıyor.
Neyse ben işimi yapayim.
Sekreterin odasına gidip benim odamın göstermesini söyledim.
Sekreterle birlikte benim odama doğru yol aldık.

Eliyle masamı gösterip"masan burası " masama geçip masada olan çizimlere baktım sonra da bir kaç çizim yaptıktan sonra, sabah tanıştığım sekreter kapıda duruyordu hadi öğle yemeğine .
Tamam, çantamı alıp Çiçekle birlikte iş yerinden biraz uzakta bir yere geldik.
Geç biz hep burda yemeğimizi yeriz.
Boş olan bir yere geçip siparişlerimizi verdikten sonra Çiçek İlk deyip el uzatı.Bende elinden tutup Ezra Samarpit.
Tanışamadık çünkü benim aşağıda işlerim vardı.
O yüzden yanına çok gelemedim.
Sorun değil hem bende çalışıyordum.
Hem yemek yiyip hemde konuşuyorduk.
Çiçek; peki hangi üniversiteyi okudun?
Ankara sen,Diyarbakır da , güzel mi? Diyarbakır ,evet çok güzel doğu şehirlerinin hep ayrı bir havası vardır ben zaten  oralıyım o yüzden de orda okudum.
Sen nerden geliyorsun?
Ben Van'dan geliyorum doğma büyüme oralıyım.
Çiçek; ben senin yabancı olduğunu zanetmiştim.
Aslında yabancıyım ama ailem göçmen olduğu için buraya sığınmışlar bende burda doğunca artık gitmemişler.
Bizim şirketi nasıl buldun?
Açıkçası bir arkadaşım buldu burayı.
İyi yapmış,deyip ofise doğru gittik.
Müdür kapıda Çiçeği bekliyordu.Çiçekle birlikte bir şeyler söylenip onlar aşağıya doğru gittiler.Bende odama geçip masama  geçtim.
Hiç sevemedim bu işi off Ezra bırak bukuruntu cümleleride işine başla kendi kendime konuşurken, karşı masadaki adam bana çok tuhaf bir bakış attı.
Bir anda gülümseyince adam hemen başını bilgisayarına çevirip işine devam ederken ben de saate bakıp duruyordum bitsede artık gitsem sanki hiç bitmiycekmiş gibi zamam hiç geçmiyordu...
Oh çok şükür artık saat dört oldu da eve gitme zamanım geldi.
Hemen çantamı alıp aşağıya indim kapıda sağa sola bakarken Lara arabanın yanında beni bekliyordu.
Onu gördüğüme hiç bu kadar sevinmemiştim.
Lara;nasıl geçti ilk işin?
Çok sıkıcı yaa hiç zaman geçmiyordu. Tamam hadi bin arabaya da gidelim.
Lara;hiç arkadaşın olmadımı?
Sadece Çiçekle tek konuştum.
Ne bitkiylemi konuştun.
Aaa yok daha neler insan olan Çiçek.
Ha öyle desene.
Gülmesene Lara , ne yapayım çok komik oldu.
Lara; sen hiç durmadan konuştuğun için bu işte bütün ofisle tanışırsın  zanetim ama çok şaşırdım sadece bir arkadaş bulmana şaşırdım.
Ne yapayım böyle bir huyum var.
Eve gelmiştik bile ,Lara hadi eve gelsene.
Yok canım iş yemeğim var gidip hazırlanmam lazım.
Tamam bu seferlik böyle olsun haa bu arada işi alınca bana haber ver?
Tamam.
Görüşürüz deyip arkasından el salayıp eve doğru gitim.
Kapıyı babam açtı hemen babamın boynuna sarılıp.
Dur dur sakin ol, nasıl geçti işin?
İyiydi babacım.
Annem hadi elini yüzünü yıka gel? Tamam
Salona geçince evdekiler biraz durgunlardı.
Yoksa Burak mı geldi? diye içimden geçirirken.
Dedemin yanına oturdum eee siz niye üzgünsünüz?
Dedem, biz yarın gidiyoruz?
Neden?
Baba'nın iş yerinde sıkıntılar çıkmış o yüzden yarın gidiyoruz.
Annem; hırsız girmiş. Ama Ahmet amcan farkına varıp, polise haber vermişler yani hırsızları yakalamışlar.
İyi de niye haber vermediniz?
Babam; sen işindeydin o yüzden seni üzmek istemedik.
Hiç olurmu öyle şey.
Dede bari sen kal,olmaz canım Adal ve Elinay'ın yanında olursam daha iyi olur.
Hem ben burda sıkılıyorum?
Köyde en azından geziyorum arkadaşlarım var burda kimse bizi tanımıyor.
Pekala siz nasıl isterseniz öyle olsun.
Babam; hem sen artık alışacaksın yalnız kalmaya, biz artık her yere seninle gelemiycez canım kızım.
Dedem; eee Ezram bugün neler yaptın anlat bakalım,
ortamı biraz eğlenceli hale getirmek için, dede biliyormusun ben bugün ilk işim olmasına rağmen yine kendi kendime konuşurken karşıda oturan adam hayalet görmüş gibi bakıyordu.
Herkes bir anda kahkaha atarak gülmeye başladılar.
Dedem; ilk gün bari yapmasaydın be kızım.
Sorun değil dedecim.
Annem; tamam bırakın işide çay içelim hem Ezra yorulmuştur. Çaylarımızı içtikten sonra bardakları mutfağa götürürken annem de arkamdan geliyordu.
Ellerimi tutarak masaya oturduk.
Annem; bak canım kızım biz gidiyoruz diye  üzülme canım ,sen sadece halerini yaşa ben senin her zaman arkandayım.
Biliyorum Elina sultan hem niye üzüleyim ki sen arkamdasın ya.
Sen çok iyi yerlere geliceksin işte o zaman daha mutlu olucam, dedi ve ben dayanamayıp anneme sarıldım.
Annem; hadi gidip artık uyuyalım geç oldu zaten yarın erken kalkıcaz. Tamam iyi geceler Elinam .Annemin yanaklarından öperek odama gitim.
Sabah uyandığımda herkes erkenden kalkmış hazırlıklarını yaptıktan sonra Lara bizi almaya gelmişti bile , hep birlikte arabaya binip otogara doğru gitik. Ailem biraz durgundu? Otogardan ayrıldıktan sonra eve doğru giderken evin yakınında duvara yaslanmış bir şekilde Burak orda duruyordu..
☆☆☆☆☆

EZRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin