* Masal gibi bir hayat bir varmış bir yokmuş*
Neler oluyor ben mi yanlış duyuyorum sanki çıldırmış olmalılar bu ikisi beni neyin içine sürüklediniz.
Bazı sözleri söyleyemesin bağazına düğümlenir sadece.
Ali konuştukça şaşkınlığım daha da artıyor.
Ali; üzgünüm Ezra.
Üzgünmüsün sen aptalmısın söyleseydinya ilk Mirayı sevdiğini.
Nasıl söyleyebilirdim ki söyledikten sonra beni bıraksaydı.
Bahanen bu yani.
Sen korkağın tekisin her şeye meydan okuyordun ama kendi duygularından korkuyorsun.
Sana da söyledim sen de uzaklaşıyorsun.
Mira beni bırakır diye çok korktum o yüzden söyleyemedim beni bırakmasın diye anlatmadım.
Çok iyi yaptın sanki.
Ne olur anla beni Ezra çok çaresizim.
Seni gördüğüm gün gidiyordum zaten seni görünce gitmekten vazgeçtim.
Üzgünüm Ezra seni üzmek istememiştim.
Üzülmedim aksine sevindim Mirayı sevdiğinden.
Ali hani bana demiştin ya bu arkaşlığımız çok iyi yerlere gidecek demiştin ya işte sana sadece arkadaşız bundan daha ileri olmaz bak dediğime geldin arkadaş olarak kaldık.
Sevmek böyle bir şeymi yine bir boşluğa itildim.
Gidicekmisin?
Nereye gidiyorum.
Mirayı bu halde nasıl bırakırım Mira iyileşince en kısa zaman da söyleyeceksin onu sevdiğini sen söylemesen ben söylerim.
Hayır hayır lütfen söyleme ben kendimi toparlayayım söylerim.
Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip Miranın yanına gitim.
Mira hala öylece yatıyordu.
Mirayı böyle görünce yine tutamadım kendimi ağlamaya başladım.
Ali omuzlarımdan tutunca bırak lütfen.
Ali gidince.
Ona böyle sert davranınca Ali evden çıkarken gitme Ali, Mirayı ve beni bu halde bırakıp gitme.
Sana kızgınım ama anla sende beni lütfen korkuyorum bu akşam yanımız da kal.
Mira uyanınca gözyaşlarımı tutamaya bilirim.
Anlatmıycam korkma bu aramızda kalıcak.
Bu gün bi Mira kendine gelsin iyileşsin sonra çaresini sen düşünürsün.
Ali başını önüne eğdi gidip kanepede oturdu.
Ne oldu Ali bana anlatmadığın başka şeyler varmı.
Kapının önünde bir kez daha Miraya baktım nasılda eziyet çekmiş korkudan anlatamamış nasılda anlamadım...
Ah Mira ah anlatmamanı anlıyorum.
Alinin yanına gitim karşısına oturdum.
Ben senin söylediklerinin hepsini unutum zaten sana kızgın değilim.
Olabilir yani lütfen artık üzülme Mira iyi olucak.
Senle daha iyi ve mutlu olucak ben buna eminim.
Mira beni seviyormu sevmiyormu bunu bile bilmiyorum?
Sen orayı merak etme.
Mira bir uyansın orayı halederiz.
Mira ne zaman uyanacak?
Bilmiyorum.
Nasıl yani bilmiyorum bil... kelimeler ağzıma düğümleniyordu.
Bir arada böyle olmuştu iki ay boyunca hastanede kaldı.
Hiç zanetmiyorum uyanmasını.
Nee!
İki ay mı inanamıyorum.
Mira böylemi kalıcak ağlamamı durduramıyordum, oturmalımıyım, Aliyi mi dinlesem bir türlü anlayamadım.
Zaten bütün duygularım bir birine karıştı.
Kapalı bir kutuda hissediyorum kendimi bir çıkmaza girdim.
Yok ben böyle bekleyemem gidicem Mirayı uyandırıcam.
Mirayı uyandırmak için odasına gitim.
Haffifçe omuzuna dokundum Mira sanki uyanır gibi oldu.
Ali şaşkınlar içinde nasıl olur.
Sus bir uyansın Mira uyanınca su istedi Ali Mirayı doğrultarak su verdik.
Ali Mirayı yatırarak.
Kolumdan tutarak beni odadan çıkartı.
Ne yapıyorsun?
Sana anlatıklarımı Miranın haberi olmasın.
Delirdin mi sen her halde bırak beni bunu nasıl yaparım sen aklını yemişsin kolumu çekiştirip Aliden uzaklaşıp Miraya sarıldım.
Mira iyimisin beni çok korkutun.
Ancak konuşuyordu.
Mira evet iyim Ezra lütfen ağlama ben iyim bir şeyim yok.
Tamam ağlamıyorum.
Gözyaşlarımı sildim.
Ezra sana bir şey söyleyeyimi?
Söyle canım.
Ben açım Ezra.
Gülümseyerek biliyormusun bende açım.
Göz yaşlarımı silerek ben yemek yapayım sen dinlen hazır olunca seni çağırırım.
Aaa dur Ezra yemeği terasta yesek.
Tabi sen nasıl istersen.
Mutfağa geçip yarım saate yemekleri haletim salatayı da bitirdikten sonra salatayı terasa götürmek için arkama döndüğümde simsiyah olarak karşım da duran Aliyi görünce salatayı düşürdüm.
Ali hangi ara geldin yaa bir ses verseydin bari ödüm koptu.
Salatayıda döktüm.
Kusura bakma korkutmak istememiştim.
Salatayı ben yaparım siz geçin.
Tamam saol.
Ezra!
Efendim.
Ezra lütfen gitme.
Mira senin yanında çok iyi baksana uyanır uyanmaz yemek istedi.
Şu konuyu kapatsan artık şuan yeri ve zamanı değil.
Hem Mira çok iyi nesi var ki gayet iyi tamam Ali terasa gidiyorum sende şu salatayı yap ve getir.
Mira hadi terasa.
Ben zaten terastayım.
Aaa birileri çok acıkmış.
Ali nerde?
Döktüğü salatayı yapıp gelicek.
Ha iyi.
Mira bir anda elimi tutu iyiki yanımdasın Ezra.
Her zaman tatlım sana bir şey söyleyeyimi.
Söyle.
Sen ondan değil o senden korksun sen güçlü olursan o senden daha çok korkucak.
Haklısın Ezra.
Tabiki de sıkıntı yapması gereken kişi o olsun sen hep mutlu ol.
Hadi onu boş verelim.
Ali nerde kaldın hadiya güneş batmak üzere hadi gün batımında yemek yiyecektik.
Mira bu fikir nerden aklına geldi kız ne güzel manzara.
Evet enfes salata geliyor.
Aman dökmeden getir.
Sonra enfes olduğunu söyleriz.
Yemeğimizi bitirene kadar Ali hep bana baktı.
Karanlık olduğu için ışığı yakmaya gitim sanki arkamdan biri geçti onu hissetim.
Mira korkmasın diye ses etmedim.
Çaylarımızı da içerken Mira yine bu gün bana olanlar oldu.
Ben hiç bir şey hatırlamıyorum sen hatırlıyormusun Ali.
Yok ben de hiç bir şey hatırlamıyorum.
Miracım unut artık sabahı bak yıldızlara güzel şeyler hatırla.
Tamam Ezra yaa.
Haa şöyle geçmiş geçmişte kaldı.
Hadi salona geçelim burası artık soğuk olmaya başladı.
Aliyle birlikte önden iki adım atık aniden Mira bağırdı.
Ne oldu Mira işaret parmağını uzatı.
Can tam karşımızda kapıda duruyordu.
Hemde silahla.
Can Miraya yanınama gel.
Ne diyorsun sen seni öldürüm.
Geri çekilin.
Mira buraya gelicek.
Mira şok geçiriyordu kıpırdamıyordu bile.
Ali ise korkuyordu Miraya bir şey olucak diye o da kıpırdamadan öylece duruyordu.
Ali bir şey yap polisi arasana.
Hele öyle bir şey yapın.
Mirayı burda öldürürüm anladın mı?
Geri çekil.
Mira yalvarıyorum kendine gel Mira ses ver.
Can; gel artık Mira buraya gel.
Görmüyormusun korkuyor.
Can: ben onu seviyorum.
Bumu sevgi onu korkutarak.
Sen sus sen beni ve Mirayı anlayamazsın.
Miranın omuzlarından tutum kendisine gelmesi için saladım sanki biraz kendine geldi.
Can havaya ateş atınca Mira kulaklarını tutup bağırdı.
Bir daha ki sana gelicek Mira buraya gel üçe kadar sayıcam gelmesen sana ateş edicem.
Bir, iki, Can üç demeden ateş etti.
Ben ise Miranın üstüne atlayarak yere düştük.
Ali hemen Mirayı yerden kaldırdı.
Omuzumda bir acı hissetim gözlerim kararmaya başladı kulaklarımdaki ses uğultulu geliyordu omuzum çok kötü ağrıyordu.
Ali Mira diye bağırıyordu başka bir şey hatırlamıyorum.
☆☆☆☆☆

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EZRA
Romance*Göçmen bir kızın İstanbulda ki hikayesi* İki yıldız ikisi de bir birinden farklı biri yerde olan diğeri gökte olan ikiside mavi gibi görünürler ama aslında ikiside beyazdır...