EZRA

☆4☆

      Allah'ım yine Burak.
Bu çocukta gerçekten beyin yok anlatıyorum anlatıyorum bir türlü anlamyor.
Tedirgin bir şekilde Burağın yanına gitim.
Yine ne işin var burda Burak.
Ben seninle dün konuşmadımı yaa...
Burak: bak Ezra yanlış anlıyorsun ben veda etmek için geldim buraya hem seni korkutuğum için de özür dilerim.
Niye nereye gidiyorsun? Bak anlıyorum seni ama bi anda çıkıyorsun karşıma korkuyorum.
Burak: niye korkunçmuyum ben?
Ben öyle bir şey demedim yanlış anladın şuan beni.
Kalbini kırmak istemiyorum.
Burak: özür dilerim, seni korkutmak istememiştim.
Sadece Evremle ilgili olarak seninle konuşmak istemiştim.
Tamam seni anlıyorum.
Peki konuştunmu Evremle?
Burak: onuda haledicem.
İyi o zaman git konuş haydi görüşürüz, deyip Burağ'ın yanından ayrılıp hiç arkama bakmadan doğruca iş yerime gitim.
  Çiçeğ'i ortalıklarda hiç göremedim.
Bende odama geçip masada oturup çalışmaya başladım.
Bir iki saat geçtikten sonra Çiçek geldi.
Merhaba Ezra nasıl gidiyor.
İyi canım sen, iyi vala ama bugün çok işim var aşağıda, şimdi de dosya almaya geldim , dosyayı aldım seni de bi görüp gideyim.
Tamam canım görüşürüz,deyip giti Çiçek.
Öğlen  yemeğine tek gitim.
Çiçek gelmediği için ona yemek götürdüm.
Kapıda beni gören Çiçek çok sevindi yemeğini verip yukarıya çıktıp odama geçip çalışmaya başladım.
Biran bitsede eve geçsem...
  Saat dört olunca çantamı alıp aşağıya indim kapıda Lara'ya baktım ama Lara gelmemişti.
Eve doğru yürüyüp gitim. Binanın önünde Lara ve Evrem duruyorlardı.
Onları görür görmez koşarak Evreme  sımsıkı sarılıp beni görmeyemi geldin.
Çok mutlu etin beni haydi kapıda durmayalım geçelim eve.
Hep birlikte içeri geçtik.
Evrem biraz durgundu.
Evrem nasılsın deyince biran ağlamaya başladı Evrem.
Ne oldu?
Evrem: özür dilerim Ezra senden, Lara her şeyi anlatı bana
Neyi anlatı sana?
Evrem: Burağ'ı anlatı, özür dilerim affet seni yanlış anladım.
Ben sandım ki sen Burağ'ı benden uzaklaştırıyorsun sandım sana sormadan seni yargıladım seni yanlış anladım.
  Bak ben sana hiç darılmadım hem ben sana da söyledim ama sen inatla yanlış anladın.
Lara ayrıca seninlede ayrı görüşücez.
Lara: Ben şimdi ne yaptım sadece dargındınız sizi böyle görmek istememek için aranızı yaptım. Allah allah iyilikte yaranmıyor.
Tamam Burağ'ı arayalım  buluşursunuz  sonrada konuşursunuz.
Evrem heycanla ellinin tersiyle gözyaşların temizleyerek tamam arayın.
Lara'da Burağ'ın telefon numarısı olduğu için Lara Burakla konuşup geldi tamam Burak geliyor ama kafeye geliceğini söyledi.
Tamam bizde kafeye gideriz?
Kalkıp kafeye doğru yol aldık.
Kafe benim evime yakın olduğu için biz biraz erken gelip oturduk.
Evrem çok heyecanlıydı.
Biraz bekledikten sonra Burak'ta geldi.
Evrem'in karşısına oturdu.
Her kes göz göze bakarken, Lara lafa atıldı.
Çünkü Lara böyle konularda uzmandır daha cesaretlidir.
  Ben ilk olarak lafa girmekten çok korkarım yanlış bir şey söylemekten her zaman kaçınırım.
Lara: bak Burak Evrem karşında bir birinizle konuşun anlaşın biz şurda oturucaz sizde yalnız konuşun, deyip masadan kalkıp biraz uzakta oturduk.
Larayla birlikte hem çay içiyoruz hemde onları seyrediyoruz.
Ama hiç bir şey duymuyorduk.
Lara yaa keşke dudak okuyabilseydik.
Lara: Aaa iyi fikir yaa yarın ki programıma bunuda ekliycem , vala iyi fikir verdin.
İki saat konuştuktan sonra, en sonunda kalktılar.
Lara haydi kalk bizde çıkalım.
Evremin yanına gitik.
Evremide alıp, bugün bende kalıyorsunuz eve geçelim orda konuşuruz.
Larayla eve varana kadar Evremi sıkıştırıp duruyordu. Evremi soru yağmuruna tutmuştu resmen.  Evremle birkte Lara tamam deyince.
Lara:ay ne var ya nedar da sıkıcısınız. Ne güzel laflıyorduk.
Haydi eve geçin Lara hanım.
Lara: omuz silkip tamam, deyip eve geçtik.
Baksen şuna bide bize afra tafra yapıyor.
Evrem: geçin oturunda anlatayım size.
Evrem Burakla konuşmasını anlatırken Lara dikkatlice Evrem'i dinliyordu.
Evrem: galiba Burak gidicek.
Lara: saçmalama kızım bana güven sadece Burakcığın biraz sarsılmış o yüzden biraz zaman ver.
Biz Evrem'e sarılarak onu teseli etik.
Hiç Evrem'i böyle görmemiştim.
Kanatları kırılmış.
Onu böyle görmeye dayanamam.
Lara: film izleyelimi? Haydi Evrem.
Evrem: tamam, şey bide ben yarın öğleden sonra yurtdışına gidicem.
Peki bunu Burağ'a söyledin mi?
Evrem:evet söyledim o da yarın konuşuruz dedi.
Lara ise hala film arıyordu.
Lara: ne bulursam onu seyrediceksiniz itiraz yok.
Tamam aç seyredicez.
Sen film açana kadar ben çayları tazeleyim  çünkü çaylar soğumuş?
  Evremde mısır patlatı, birlikte koltuğa oturduk.
Lara'yla Evrem yanyana oturdular.
Film seyretmeye dalarken ben uyuya kalmıştım.
Sabah gözlerimi açtığımda Lara'yle Evrem hala film seyrediyorlardı.
Yuh hala film mi seyrediyorsunuz?
Evrem: Sende öyle çabuk uyuyorsun ki filmin ortasında uyuyakaldın Ezra ya.
Çok özür dilerim gerçekten dün çok yorulmuştum.
Evrem: hı hı tabi  tabi seni bilmiyormuyum sanıyorsun sen çizgi film olsa kıpırdamadan izlersin.
Ne yapayım erken uyuyorum, hem dedemle birlikte çizgi filmlere bayılıyoruz valla bu da benim küçük huyum ne yapayım.
  Ben kahvaltı için ekmek almaya gitim.
Sokağın karşısında Alp'le karşılaştım.
Alp benim liseden arkadaşımdı.
Alp ile ayak üstü biraz konuştuktan sonra ekmek alıp eve doğru giderken bu seferde Burak çıktı karşıma.
Burak: herseferinde önüne çıkıyorum kusura bakma sana teşekür etmek için geldim.
Beni Evremle buluşturduğun için sana minetarım.
Burak arkasını dönüp biraz uzaklaşınca Burak beni beklesene.
Yanına gidip  bende senden özür dilerim sana sapık dediğim için.
Burak gülerek sorun değil.
Bende başımı kaşıyarak arkadaş olalımı.
Burak elimi sıktı.
Görüşürüz .
Görüşürüz yeni arkadaşım deyip gülümseyip eve girdim.
Lara ve Evrem kanepe de bana dönüp sen ekmeyi neyle almaya gitin bir saat oldu telefonunuda almamışsın, işte ekmek!
Anladık ekmeği aldığına kızım çok geç geldin o yüzden seni merak ettik.
Ya bir arkadaşımı gördüm,dedim.
Mutfağa geçtim Lara'da arkamdan gelerek o arkadaş kim oluyor bakim.
Alp?
Alp da kim?
Liseden arkadaşım biraz lafladık.
Ben Burak sandım valla kızım.
Yok canım haydi kahvaltı ya
Ben hiç bir şey yiyemedim.
Evrem: neyin var yesene bir şeyler?
Acaba söylesemi? Dışarıda Burağı gördüğümü.
Evrem: Hey Ezra duyormusun beni neyin var.
Şey Evrem ben Burakla karşılaştım.
Lara: ne?
Burak bugün Almanyaya gicek bide benden özür dilemek için gelmişti.
Evrem: tamam sorun yok bende Almanya ya gidiyorum.
Sorun değil ben sana güveniyorum.
Burak hakkında yanlış dünüyordum ya gerçekten Burağ'ın hakını yemişim, gerçekten çok dürüst biri.
Evrem: tamam sorun yok.
Lara: kıza bak görende evli sanacak ne kadar da rahat canım arkaşım Burak Almanya ya gidiyor.
Evrem: eee ne var bunda aynı yere gidiyoruz yani sorun yok siz bana güvenin.
İyi dönerken lütfen psikolojini bozmadan sağ salim gel lütfen sen depresyona girince bi tuhaf oluyorsun bide sakın ağlama , sen ağlayınca seni susturmak çok zor...
Kahvaltıdan sonra Evreme sarılarak senin üzülmeni istemiyorum,kırıcı konuştuysam affet canım arkadaşım.
Üçümüz birbirimize sarıldık.
Lara: artık böyle sarılsak biraz daha ben dayanamıycam ağlıycam artık.
Lütfen ağlamak yok.
Hep birlikte gülerek.
Lara haydi Ezra seni iş yerine bırakayımda ondan sonra Evremi bırakırım.
Lara bak ben artık bununla işe gidicem.
Bisikletlemi ?
Evet bayan dedektif hem tasaruflu hemde egzersiz, nasıl?
Evremle Lara vala sen bilirsin canım, deyip gitiler.
Bende iş yerime doğru gitim.
☆☆☆☆☆