1 Hafta sonra,
Yorgunduk. Bitkindik. Ama en önemlisi umudumuz neredeyse bitmişti. Suyumuz ve yemeğimiz çok azalmıştı.
Kapsül hâlâ elimizdeydi. Neyse ki zarar görmemişti. Hâlâ haritayı takip ediyorduk ama sanki gittiğimiz yere dönüyor gibiydik.
"Öleceğiz değil mi?" diye sordu Hye gözyaşlarının arkasından. "Olabilir." dedi Taehyung. "Ama olmayabilir de, o yüzden ayağa kalk." dediğinde Hye çömeldiği yerden ayağa kalktı.
"Ne kadar suyumuz kaldı?" diye sordum nefes nefese. "Yarım litrelik 4 şişe." diye cevapladı Ae-Cha. "Yemek?" diye sordum bu sefer. "Üç elma, iki paket bisküvi." diye yanıtladı yine.
"Çok zamanımız yok o halde." diye atıldı Baek-Hyun. Bir haftadır pek bir konuşma geçmemişti aramızda. Beni rahatsız etmemesi içime bir kuşku düşürüyordu.
"Baek-Hyun haklı." dedi hemencecik Soon-Bok. Baek-Hyun ne derse desin katılıyordu zaten. "Bunu biz de biliyoruz, asıl mesele neyi yanlış yaptığımız." dedi Ji-Sung. Sonunda biri bunu söylemişti.
"Biz hep ormandan ilerledik çünkü daha az zombi olacağını düşündük. Peki ya anayoldan ilerlememiz gerekiyorsa?" dedim düşünceli bir şekilde.
Bir ağacın altında oturup sohbet eden Yoongi ve Jimin ayaklandı. "Ben de bunu düşünüyordum. Çok vaktimiz ve pek seçeneğimiz yok. Bence de anayoldan ilerleyip hedefe ulaşabiliriz." dedi Jimin.
"Katılmıyorum." diye atıldı Baek-Hyun. "Ölebiliriz." diye devam ettiğinde alayla güldüm. "Her şekilde öleceksin zaten. Denemeye cesaretin yoksa gelme." dediğimde sinirle kaşlarını çattı.
"Bana göre hava hoş." dedi Ji-Sung. "Siz bizi öldürmekten mi istiyorsunuz?!" diye sinirle sordu Soon-Bok "Sen salak mısın?" diye sordum gözlerimi kırpıştırarak. "Szii öldürmek istesek çoktan bir zombinin önüne atmıştık." dediğinde korkuyla geriledi.
"S-sen," Kafamı salladım. "Aynen canım. Ben." dedim alayla. "susadım." diye konuştu Hye arkadan. "az önce içtim Hye!" dedi Baek-Hyun. "yine susadım!" diye bağırdı Hye. "Susama." diye kestirip attı Taehyung.
"Yola koyulmalıyız." dedi Yoongi. Onu onayladım. "Bence de. Hava kararmadan yola koyulursak sığınacak bir yer bulabiliriz. Gelmek istemeyen varsa şimdi konuşsun." dediğimde herkes sus pus oldu. "Yürüyün o halde." dedi Ji-Sung.
...
Sonunda anayola çıkabilmiştik. Yol arabalarla doluydu. Muhtemelen insanlar arabalarıyla kaçmaya çalışmış, başaramayınca arabayı bırakıp kaçmışlardı. "harita ormanın içini gösteriyordu. şimdi ne yapacağız?" diye sordu Ae-Cha.
"Bir yolunu bulacağız. Buraya da benzerini koymuşlardır." diye yanıtladı Taehyung. Tam da Taehyung'un dediği gibi olmuştu. Kaç saat geçtiğini bilmesem de haritayı bulmuştuk. Bu bizi sevindirirken gerginliğimizi azaltmamıştı.
Hem arabaları karıştırıp ise yarar bir şey bulmaya çalışıyor hem de hızlı davranmaya çalışıyorduk.
"İlk yardım çantası ve bir mısır konservesi buldum!" dedi Jimin heyecanla. Hızla arabanın bagajından çantayı alıp kapattı. İlerde gelen bir zombiyi görünce Ji-Sung "Ben hallederim." deyip icabına baktı.
"Haritaya göre sağa sapmalıyız." dedi Hye. Sağ? Direkt şehir merkezine çıkardık. "Olmaz." dedim kesin bir dille. "Şehir merkezine çıkarız. Anayoldan geçmek bile bu kadar tehlikeliyken şehir merkezini düşünsenize." dediğimde herkes karalara büründü. "Etrafından dolanacağız. Yolu çok uzatmış olacağız ama ölmekten iyidir." dedi Taehyung.
Dediği gibi de yaptık. Etrafından dolaşmaya başladık. "Sesi duyuyor musunuz?" diye sordu Baek-Hyun. "Sanki, araba sesi!" Heyecanına anlam verememiştim. "Saklanın." Dedi Yoongi kısık sesle. Araba bizim olduğumuz tarafa dönmeden önce ilk gördüğümüz markete girdik.
Tabii ki içinde hiçbir şey yoktu. Zombiler dışında hiçbir şey. İki zombiyi ben hallederken diğerini Taehyung halletti. Göz göze geldiğimizde göz kırptığında yanaklarımın kızardığını hissettim.
"Lan bu şerefsizler!" diye sinirle konuşan Ji-Sung'un yanına gittim. Arabadan inen dört kişiye bakıyordu. Ben de o tarafa döndüğümde arabadan birini indiriyorlardı. birisi kollarındam bir diğeri ayaklarından tutup onu yere bıraktı.
"O? Zombiye benzemiyor." dedi Ae-Cha. "Zaten it oğlu itler bayılmışlar. Şimdi de zombilerin önüne seriyorlar." dediğinde tüylerim diken diken oldu. "Neden-" dememe kalmadan içlerinden biriyle göz göze geldim. "Bizi fark ettiler!"
😾
uzun zamandır bölüm atmadığımın farkındayım. öncellikle bunun için çok çok özür diliyorum asklarim. kafam çok dağınık son zamanlarda. asla kurguya odaklanamıyorum ve bu da iyi bir sonuç vermiyor. hoşuma gitmeyen bir şeyi sizinle paylaşmak beni de huzursuz edecegi için hiç bölüm atmıyordum.
ha kafanı topladın mi derseniz, hayır. ama yapacak bir şey yok. çok öpüyorum sizi.
Taekookla kalın hoşçakalın.😻
.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMONG THE ZOMBİES/TAEKOOK
FanfictionJungkook, barda ilk öpücüğünü verdiği adamla zombiler yüzünden kilitli kaldığı okulda karşılaşmayı beklemiyordu.