4. TAN'A BİR ADIM KALA

219 8 39
                                    



G-Eazy, Devon Baldwin - Angel Cry

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


G-Eazy, Devon Baldwin - Angel Cry

The Neighbourhood - Female Robbery

Derler ki; karşındakinin öfkesi içinde bir dağ kadar birikip yanardağ gibi patlarsa o zaman kaç, çünkü o ateşler senin bedenine sızdığında yanmaktan beter olacaksın.

4.BÖLÜM: TAN'A BİR ADIM KALA


Üşüyordum. Bunun sebebi bedenimin yağmurdan dolayı ıslanması mıydı yoksa bütün bu olanlar mıydı bilmiyordum ama üşüyordum. Ellerim sıkıca yumruk olmuştu ve istemsizce omuzlarımı kaldırmış, biraz da olsa üşümemi önlemeye çalışıyordum.

Öner artık sırıtmıyordu. Yarı baygın gibiydi, oysa sadece tek bir yumruk yemişti ama aldığı darbenin büyüklüğünü ben görmüştüm. Armen ona çok sert vurmuştu.

"İçeri gir, Elvin," dedi Tan, ürkütücü bir sakinlikle konuştuğunda. Sesindeki bu tını tüylerimi diken diken edecek kadar güçlüydü ve üzerimdeki bu etkisi artık beni rahatsız etmeye başlamıştı.

Elvin. Bir anlık, bir anlık da olsa bana böyle seslenmesi kaşlarımın çatılmasına sebep oldu. Saçmalamayı kes artık, Elvin.

Ona döndüm. Keskin ve kısık gözleri Öner'i izliyordu, o kadar rahat ve umursamazdı ki... Öner'i ciddiye almıyor gibiydi.

Demek ki neymiş? Her şeye sahip değil mişsin...

Tan'ın grileri bana döndü. Onu izlediğim için direkt göz göze gelmiştik. Gözleri yağmurdan dolayı sırılsıklam olmuş bedenimde gezindi. Üşüdüğümü fark ettiği sırada, "İçeri," diye tekrarladı. O an onu dinlememek, arkama dönüp gitmek istedim. Gerçekten imkanım olsa siktir olup gitmek istiyordum ama sanki kapılar birden kapanmıştı. Yağmur hâlâ devam ediyordu ve bu şekilde caddeye çıkıp otobüs bulmak gözüme dünyanın en zor işi gibi gelmişti.

Ayaklarımı sonunda hareket ettirebildiğimde çantamı sıkıca tutup içeriye doğru adımladım. Tan'ın yanından öylece geçip giderken kokusu burnuma doldu ama bu o kadar saniyelikti ki, sadece derin bir nefesi içine çekmekle kalmıştım.

"Yemiyor mu onun yanında konuşmak?" diye sordu Öner, ben içeriye adımımı attığım anda. Artık görüş açımda değillerdi ama Öner'in sesi artık alaycı değildi, aptal herifin enerjisi tükenmişti ama hâlâ karşısında duran üç tane dev gibi adama dikleniyordu. Gerçekten yürek yemişti.

NATYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin