¹² The Love, The Hate

382 47 39
                                    

Geçmişteki bazı anılar ağızdan ziyade kalpte acı bir tat bırakır. Öyle ki kalbinize bir zincir sarılmışta o anı her aklınıza geldiğinde biri o zincirleri daha da sıkıyormuş gibi bir sızı, bir acı hissedersiniz. O kadar darlanır o kadar çökersiniz ki kalbiniz boğulurken sanki siz boğuluyorda nefesiniz yetersiz geliyormuş gibi olursunuz. Ama oysa o zincirlerin ucuna bir de kilit takılmıştır. Bunun farkında olanlar anahtarı bulmak için tüketirler bir de kendilerini. Arar dururlar ve bu sefer bulamadıklarından dolayı artık bitik hissederler kendilerini. Aslında anahtar gözlerinin önünde hemen dibindedir. Anahtar kendisidir ama bunun olmasını istemeyecek kadar uzaklaşmıştır kendinden.

"Konuşmamız gerek." Aradan biraz zaman geçmiş, Taehyun'un cezasının bittiği bir zamana gelmişlerdi. Şimdiyse okul çıkışı olmuş ve Beomgyu kızıl olanın yanına gelmesini bekliyordu, böylece bir haftanın ardından vakit geçirebileceklerdi. Taehyun lavaboya uğrayacağını söylediğinden dolayı başta lavabonun önünde bekliyordu Beomgyu fakat mor saçlı oğlanın yanına gelmesi üzerine oradan uzaklaşmak istemişti. Fakat Soobin onunla konuşmak istediğinde ve yüzündeki ciddiyeti ve telaşı fark ettiğinde ona sadece beş dakika ayıracağını söylemiş ve Taehyun'a bahçede olacağını mesajla bildirdikten sonra mor saçlı olanla birlikte bahçeye inmişti. Okulun bahçesinde tek tük öğrenci kalırken göze batmayan bir köşeye geçmiş ve Soobin'den başka her yere kaydırmıştı gözlerini.

"Seninle konuşmak için kendi okulumdan zorlukla ayrıldım yani Yeonjun ile farklı sınıfta olduğumdan dolayı o yokluğumu fark etmeden önce sana anlatmam gerekenler var." Beomgyu kollarını göğsünde birleştirmiş ve sırtını duvara yaslayarak mor saçlı olanın suratına bakmıştı ifadesizce. "Geçmişi karıştırmadan anlatmam gerekirse biliyorum özür dilemek için oldukça geç ama yine de-" lafı kesildi. "Kısa kes Soobin." Üzgünce gözlerini yumup kafa salladıktan sonra devam etti. "Yeonjun... Onun sana bu kadar takıntılı olduğunu hiç fark etmemiştim. O gece... ve o günden sonra ifadesi bile değişmişti. Yemin ederim sana iğrenerek bakıyordu öncesinde ama gözleri bu duygudan arınmış gibiydi. Biz bu okuldan ayrıldıktan sonra saçlarımı mora boyamamı söyledi. Benimle ilgili her şeyi değiştirmeye başlamıştı. Başta bunu güzel buluyordum ama bir yerden sonra davranışları da değişmişti. Sözleri tehditvari olmuştu ve sinirini bir şeylerden çıkarmaya çalışıyor gibiydi."

Yutkundu ve derin bir nefes aldı. Titrediğini hissetmiş ve anlatacak güç bulmak ister gibi Beomgyu'ya baktığında gözlerinde hiçbir duygu kırıntısı bulamaması iki yılın ardından kendinden nefret etmesine sebep olmuştu. "Sadece bana değil Hyunsuk'a da sataşıyor ve gözü dönse onu neredeyse öldürecek kıvama geliyor. Tanrım bunu anlamam geç oldu çünkü uzun süre ismini hiç anmamıştık ve bir anlığına adını ağzıma aldığımda beni neredeyse boğuyordu Beomgyu. Sana benzeyen her bir şeyimi değiştirmemi ve senin adının kendi ağzından başka bir ağızdan duyarsa onu mahvedeceğini söyledi. O... O sana gerçekten takıntılı bir hale gelmiş."

Beomgyu'nun aklına geçen gün Yeonjun'un ona sarf ettiği sözler geldi. Soobin'in dediği gibi, Yeonjun ondan gerçekten iğrenir ve suratına dahi bakmazdı. Ama son tavırları bunun zıttıydı ve bu da Soobin'in dediklerinde doğru olabileceği düşüncesini aklına yatırmıştı. Soobin ona bakmazken yüzüne birkaç mimik yerleştirmişti elbet çünkü bunların olmasını kendisi de asla beklemiyordu. Ama Beomgyu duygularını kontrol etmeyi öğrenmişti ve görmeyi hak etmeyenler için hiçbir duygu ifadesi barındırmazdı yüzünde.

"Ne o, yoksa bunun içinde mi beni suçlayacaksın? İstediğini elde ettikten sonra onun ellerinden kayışını görmek mi canını yaktı yoksa? Hah, siktir git Soobin. Senin sikimsonik hırslarına ve bencilliklerine tekrardan katlanmayacağım." Beomgyu oradan ayrılmak üzere yaslandığı duvardan doğrulduğunda Soobin üzerine ilerlemiş ve kollarını kendinden kısa kalan bedenin kollarının üzerinden beline sarmıştı. Beomgyu hiçbir karşılık vermemiş öylece ayakta durmaya devam etmişlerdi bir süre. Beomgyu buna bile izin verecek biri değildi ama karşısında ki mor saçlıya karşı bir burukluk bir kırıklık vardı içinde. Neden geri çekilmediğinden emin olamamış sadece Soobin'in bunu yapmasına izin verirken bulmuştu kendini.

Pacify Her || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin