¹³ The Trust, The Betrayal

287 48 22
                                    


3 Yıl Önce

"Soobin! Soobin acele etsene! Çok uyuşuksun, hızlı ol biraz." Okul kış tatilinden sonra yeni bir döneme başlamış, hala daha serin olan ama gökyüzünden güneşin eksik olmadığı yeni bir mevsime de girmişti. Öğrenciler üşüdüklerinden dolayı dışarı çıkmıyor, ısınmak için sınıftaki ısıtıcıların dibine giriyorlardı. Hâl böyle olunca Beomgyu'da tüm teneffüslerde camın önündeki ısıtıcının yanında, sınıftaki birkaç kişinin, yerini kapmış olmasından dolayı söylenmesine neden oluyordu. Tabii bilmiyorlardı Beomgyu'nun aslında ısınmak için orada olmadığını.

Her teneffüs istisnasız bahçeye çıkan ve belli bir banka oturan siyah saçlı bir çocuğu kesiyordu. Adı neydi, hangi sınıftaydı veya onu tanıyan bir tanıdığı var mıydı bunlarla ilgili hiç bir fikri yoktu Beomgyu'nun. Sadece cam kenarına geçerdi ve birkaç aydır kestiği ve sadece kesmekten öte hisler beslemeye başladığı bu çocuğu izlemekten başka bir şey yapmazdı. Sonunda hislerinden emin olup artık en iyi arkadaşı Soobin'e göstermeye karar vermişti bu siyah saçlı çocuğu. Tabii arkadaşı tüm gün sırasında uyuklamakla ve her şey için çok üşengeç biri olmakla meşgul olduğundan dolayı ona bu teneffüs bitmeden göstermek zor olacak gibi görünüyordu.

"Yah! Beni hangi boktan mazeretin için uykumdan kaldırıyorsun?!" Ayaklarını yere sürüyerek arkadaşının yanına adımlarken Beomgyu'nun utançla gülümsemesi ve yanaklarının kızarmış olması Soobin'in biraz meraklanmasına sebep olmuştu. Yanına varmış ve ellerini boğazına sarmıştı. "Aptalca bir şey olmadığını söyle ve seni öldürmeyeyim." Beomgyu'yu sarsarak konuştuğunda Beomgyu gözlerini devirdi ve boynundaki elleri tuttarak kendinden uzaklaştırdı ama elleri bırakmadı. "Sana birini göstereceğim." Diyerek pencereye döndü ve eliyle kimseye çaktırmadan bankta birkaç kişiyle oturan ama buna rağmen kendini belli eden siyah saçlı çocuğu gösterdi. "Şu ortada oturan öğrenciyi görüyor musun?"

Soobin çatık kaşlarla ona işaret edilen kişiye baktığında ne düşünmesi gerektiğini bilemedi. Beomgyu'nun ona neden bu çocuğu gösterdiğini de anlayamamıştı. Sadece onaylarcasına kafa sallamıştı o an. "Sana söylemeden önce, sence nasıl görünüyor? Tanıyor musun peki? Kötü biri midir yoksa? Acaba-" Arkadaşı sorularını hızlıca art arda sıralarken elini onun dudaklarına koydu susturmak için. Ona bunalmış gözlerle bakmaya çalışırken arkadaşının gözlerinin ne denli bu kadar heyecanla ona baktığını az çok anlamıştı. "Hey hey hey, yavaş ol biraz, soruların hepsini aklımda nasıl tutabilirim aptal." Beomgyu gözlerini utançla kaçırdığında kekeleyerek ve kelimelerin sonunu yutarak konuşmaya çalıştı. "Şey tamam direkt söylüyorum madem. Ben... Ben o kişiden hoşlanıyorum."

Soobin zaten bunu anlamıştı ama yine de Beomgyu'dan bunu beklemediği hele ki ondan bu şekilde utana sıkıla bahsetmesine inanamamıştı. Beomgyu genelde bir şeylerden pek çekinmez ve herhangi bir davranışı için yanakları kızarmazdı ama şimdi bunların hepsini o siyah saçlı çocuk için yaşıyor olmasını Soobin garipsemişti. "Hoşlanıyor musun?!" Soobin sesli bir şekilde konuştuğunda Beomgyu korkuyla ellerini arkadaşının ağzında buluşturmuş ve etrafa endişeyle bakmıştı. "Aptal bağırmasana, dedikodu malzemesi olmak istemiyorum!" Ve Beomgyu'nun olmasından en korktuğu şey; adının çıkması. Buna gelemezdi, bu yüzden hareketlerine bir yerden sonra dikkat ederdi.

"Peki peki, her neyse. Lisedeki ilk senemiz bitmek üzere ve sen şimdiden birini buldun mu? Bana ne zamandır bundan bahsetmiyorsun acaba? Hayır yani hoşlanıyorum dediğine göre bu yeni olan bir şey değildir. Seni tanıyorum, yani bu doğru, değil mi Beom?" Kendi sıralarına geçtiklerinde Soobin kızgın olduğunu düşündüğü bir ifadeyle Beomgyu'yu azarlamaya çalıştığında Beomgyu sadece kafasını sallamıştı küçük bir gülümsemeyle. Pekala Soobin, her ne kadar arkadaşı için sevinse de siyah saçlı o çocuk aklına geldiğinde bu sevincinin bir yerde söndüğünü hissetmiş ama bunu belli etmemeyi seçmişti.

Pacify Her || taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin