Bazı avcılar avlarını kandırmak için başka bir av kullanırlar. Bir balığı avlamak için oltanın ucuna solucan, bir tavşanı avlamak için önüne havuç ve bir şeytanı avlamak içinse bir kurban kullanılırdı. Avını kandırmak için avcı kurban rolüne dahi girebilirdi, maksat avı oyuna getirebilmek. Chris'in yaptığı gibi. Hep Beomgyu'yu avlamaktan söz eder ama aslında bir kurbanı oynadığını asla göstermezdi.
Beomgyu'nun kurbanı, avın yemi olmaktı görevi. Bacağını sakatladığı daha doğrusu Yeonjun tarafından sakatlanan bacağı ise kendisinin büyük fedakârlığıydı. Oysa kim bilirdiki bunun düşmanı avlamak için büyük bir fırsat yaratmış olduğunu. Şayet Yeonjun bunu yapmasa bile o, o gün her türlü sakatlanacaktı nihayetinde. El sıkışıp anlaşılan bir intikam sözleşmesiydi bu, görevini tamamla ve arkana bir daha bakma.
Görünen o ki işin Chris'e düşen tarafı başarıyla sonuçlanmış görünüyordu. Rakip takım, yani Yeonjun, Soobin ve Hyunsuk'un oynadığı takım, iki okulun müdürü ve birkaç görevliden oluşan bir odaya girdiğinde ne olduğunu anlamadıkları yüzlerinden okunuyordu. Görevlilerden biri maç esnasında doping kullanıldığından bahsettiğinde kiminin kaşları çatılmış kiminin şaşkınlığı ağızlarından çıkan birtakım seslerle belli olmuştu. İtiraz sesleri yükseldiğinde kendi müdürleri sesini yükseltip onları susturmuş ve böylelikle görevli konuşmasına devam etmişti. "Maça başlanmadan önce hepiniz test edilmiştiniz ve kimsede bir şey çıkmamıştı fakat ikinci yarıdan sonra sert oynamasıyla bilinen bir takımsınız yani görünüyor ki bu doping almanızdan kaynaklı. İkinci yarı başlamadan önceki o mola esnasında kanıtlı bir şekilde doping kullandığınız bilgisi elimize geçti."
Takımdakiler tekrardan kargaşa yaratan sesler çıkardığında takımın kaptanı Yeonjun çatık kaşlarıyla bir adım ilerlemiş ve herkes sessizleşerek ona odaklanmıştı. "Takımım hiçbir zaman doping kullanmadı. Bu bilgiyi ve size bu bilgiyi vereni görmek istiyorum." Stabil ve tekdüze konuştuğunda görevli yanıt verdi. "Elimizde video kaydı var ve açıkça bu takımdan birilerinin doping aldığı görünüyor." Eline bir tablet tutuşturulup video açıldığında görevli devam etti. "Bilgiyi veren kişi kimliğini gizli tutuyor yani bunun hakkında bir şey söyleyemem."
Video ve gerçekler ortadayken Yeonjun'un tableti tutan elleri tableti sertçe tutmaya ve neredeyse kıracak hale gelmişti. Öfkesi gözle görülürken takımda bu haltı işleyenler derince yutkunmuş ve başları öne eğik vaziyette Yeonjun'dan gelecek azarı beklemişlerdi ama ondan tek bir ses çıkmamıştı. "Peki bu durumda ne yapılacak?" Diyerek sorusunu öne atan müdürle görevli cevap verdi. "İlk kez alınıp alınmadığı kesin olmadığı için bunu ilk kez sayacak ve iki yıl her türlü spor aktivitesinden uzak tutulacaklar. Bu tekrarlanırsa spora sonsuza dek veda edecekler."
Tüm takım odadan ayrıldığında ve yetkilileri aralarında yapacakları konuşma için yalnız bıraktılarında karşılarında onları yuhalayan ve nefret söylemlerini dışa vuran bir topluluk karşılamıştı. Yeonjun tüm bunları görmezden gelerek ve öfkesini içinde tutarak hızlı adımlarla takımı ve topluluğu gerisinde bırakırken adımları aradığı kişinin yerini bilircesine ilerliyordu ve onu takip eden Soobin ve Hyunsuk da ne olduğunun pekala farkına varmışlardı.
Her zaman geldikleri o boş sınıfın kapısı hızla açılmış ve öğretmen masasının önünde, elleri ve kalçası masaya yaslı şekilde gelecek kişileri bekliyorcasına kapıya bakan Beomgyu görünmüştü karşılarında. Yeonjun histerik bir kırkırtı bırakmıştı ağzından ve ellerini sanki az önce öfkeli değilmişçesine sakince cebine yerleştirip az önceki hızlı adımlarının aksine yavaşça yürüyerek Beomgyu'nun önüne gelmişti. "Aklın sıra intikam alıyorsun ve onu da beceremiyorsun demek. Ne kadar küçük oynuyorsun öyle." Omzunun üstünden arkasındaki ikileye bakarak sınıftan çıkmalarını işaret ettiğinde ikili içlerinde kalanlarla çıkmıştı sınıftan.
"Yani ben buna intikam demezdim ama sadece küçük bir yalanın ortaya çıkarılmasıyla bile bu kadar sinirlendiğini görmek zevkli." Masaya yasladığı ellerini göğsünde birleştirip alaycıl bakışlarını Yeonjun'a göndermişti Beomgyu. Tabii ki ona Chris'in doping işinde katkısı olduğunu söylemeyecekti.
Yeonjun korkutucu bir gülümseme takındığında Beomgyu istifini hiç bozmadan onu izlemeye devam etti. "İfadelerimi izlemek için bu kadar meraklı olduğunu ve ne kadar zevk aldığını bilseydim seni altıma alarak bunu bizzat kendim sana gösterip uğraş verdirmezdim Beomgyu." Her zamanki utanmaz laflarını tekrar ettiğinde Beomgyu bunun içinde bir ifade koymadı suratına. Dümdüz baktı sadece. "O zaman neden benim için acı çekmiyorsun Yeonjun. Bana istediğim zevki vereceksen eğer beni uğraştırmadan acı çekmen gerekiyor." Bunu gerçekten teklif edercesine konuştuğunda ellerini Yeonjun'un bedeninde gezdirmeye kendi büyülü illüzyon çizgisini çekmeye başlamıştı.
Yeonjun'un gözleri o eller üzerinde gezinirken duraksar gibi oldu ama tilki zihni bunu engelledi ve o elleri kendininkiler arasına aldı. "Benim bedenim olmadan rahatladığını kafanda kurduğun her an acı çekiyorum ben. Bedeninin benimki için yaratıldığını biliyorsun ve onu başka bedenlerle kirletiyorsun Beomgyu, bundan gerçekten nefret ediyorum." Şeytan gözler kana bürünürcesine kendisine baktığında Beomgyu o an sadece kendisine edilen zaaf itirafına odaklanmış ve oyunundaki küçük başlangıcının devamındaki planın ana fikrini oluşturan zaafı yerine yerleştirmişti aklında. O an aklından geçen buyken ellerini tutan eller başının üstünde birleşmiş ve sırtı masayla buluşmuştu.
"Seni o geceki gibi tekrar benim yapacağım ve bedenini kendimle arındıracağım Beomgyu. Bunun için an kolla çünkü bu sefer tümüyle ayık olacak ve o gece uyuşturulan her uzvun benim altımda kıvranacak." Tek eli bir yandan altındaki bedende gezinirken lafını bitirmiş ve Beomgyu'nun üzerinden kalktıktan sonra başka bir şey demeden sınıftan ayrılmıştı. Uzaklaştığından emin olduktan sonra Beomgyu uzandığı masadan kalkmış ve gizlediği ses kayıt makinesini duraklattıktan sonra konuşmuştu içinden. "Şeytan tilkilerin çizgiye basmadı fakat onlar çoktan o çemberin içindeydi ve kendilerini çizginin dışında sandılar sevgili Yeonjun. Oysa o çizgi onların çıkışı olabilirdi. Ama tilkilerin kendini çok kurnaz sanıyor değil mi?"
Bencil kararların ardında fedakarca seçimler vardır ve bu kişinin gösterdiği şey değildir. Kararların ardında ödün verilen çok şey vardır ama başkaları tarafından görülen şey bu değildir. Ya kişi göstermek istediğini gösterir ya da diğerleri görmek istediğini görürdü. Bencil davranışlar intikam uğruna harlandığında insan bunun öfke davranışı olduğunu öne sürerdi. Fakat bilmezlerdi ki diğerlerinin korunması için kendinden bir parça feda ederek bunu intikama yoğurulduğunu.
-_-_-_-_-_-
Gittikçe batırmışım gibi bir his...
Sadece histe değil işte ama neysem...
Bölümü bilerek kısa bıraktım finalede son 3 kaldı...
Kötü yazdığım için özür dilerim aağağağa 😭😭😭😭😭😭😭 niye böyle oldu bilmiyorum ya ağlamak için sebep arıyordum ondan kesin...😭😭😭
Şimdilik kaçıyorum sayonara 😭😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pacify Her || taegyu
FanfictionBeni kurtarmak mı? Zorbalık yapmaktan mı ya da gözü dönmüş o canavarı sakinleştirmeye çalışarak mı? Güldürme beni Kang, bir canavarı geçmişinden kurtaramazsın. ... [düz yazı] semetae - ukebeom 040323 - 090723