29 5 9
                                    

     
       Açelya'nın peşinden bizimkilerin yanına gittim. Herkes bize dönmüş bakıyordu. Efe yanıma geldi.

"Hoşgeldiniz. Açelya n'aber?" Açelya gülümsedi.

"Hoşbulduk. İyidir Efe senden n'aber?" Biraz gergin gibiydi. Efeyle biraz daha havadan sudan konuştuktan sonra diğerlerine döndü.

"Selam." Kerem sırıtarak ayağa kalktı ve elini uzattı. Açelya da elini uzattı ve el sıkıştılar.

"Selam Açelya. Eren, hoşgeldiniz." Baş selamı verdim.  Esra ayağa kalktı.

"Merhaba! Esra ben." Açelya gülümsedi ona da elini uzattı.

"Açelya. Memnun oldum Esra." 

"Ben de! Enerjini çok sevdim." Ve her grupta olduğu gibi bu grubunda enerjidir, burçtur, evrensel güçtür bu işlerle ilgilenen şahsı Esra'ydı. Elimi cebime soktum ve Murat'a baktım.

"Diğerleri nerede?"

"Gelirler yarım saate." Kafamı salladım. Esra Açelya'nın elini tutmuş peşinden sürüklüyordu. Umarım Açelya rahatsız olmazdı. Yere oturup bağdaş kurdum.

"Ne var ne yok?" Efe yanıma gelip oturdu.

"Sıradan."

"Eslem arkadaşın nasılmış arayıp soruyor musun halini hatrını?"  Güldüm.

"Bu yüzden yanıma yanaştın di mi? Sinsi yavşak." Elini omzuma koydu.

"Aşk olsun Eren. Arkadaşımın arkadaşıyla arası bozulmasın diye yokluyorum arada bir. Şimdi sende B12 olduğu için belki kızı unutursun falan. Yazık, arkadaşlığınız bitmesin. Günahtır. Kötü mü yapıyorum yani? Hatırlatma yapıyorum sadece."  Ürünü satmaya çalışan esnaf hesabı konuşmasıyla beni ikna etmeye çalışıyordu. Kahkaha attım.

"Boş yapma Efe. Benden Eslem'le ilgili bilgi alamazsın."  Efe ayağa kalktı.

"Ya ben nasıl konuşacağım kızla o zaman?! İki yolumuzu aydınlatsan, önümüzü açsan ölürsün di mi? Ölürsün, ölürsün! Hain kalleş! Koynumda yılan beslemişim. Yılan!" Gülme krizine girmiştim. Gerçekten sinirlenmişti. Ama uyuzluk yapmak hoşuma gidiyordu. Zaten Eslem onaylamıştı. Yaz sonunda numarasını verecektim. Şimdilik bunu bilmemesi işime geliyor, onunla bolca dalga geçiyordum.

Aradan bir on dakika geçtikten sonra Açelyalar yanımıza geldi.

"Sen hakikaten harika fotoğraflar çekiyorsun! Bizimkilerin eli işlemiyor ya, telefon tutmayı beceremiyorlar. İyi ki geldin Açelya. Instagram hesabıma iki aylık fotoğraf çıktı. " Esra'nın bu haline Açelya gülümsedi. Esra bize döndü.

"Topu versenize, voleybol oynayacağız."  Murat topu onlara verdi. Açelya bileğine baktı.

"Of unutmuşum ya!" Benimle göz göze geldi. Ne oldu dercesine göz kırptım.

"Tokamı unutmuşum. Esra sende var mı?" Esra saçını gösterdi.

"Maalesef saçımda güzelim ya." Kerem bileğindeki tokayı çıkarıp Açelya'ya uzattı.

"Al bakalım."  Kerem bazen saçının önünü topluyordu ve o yüzden yanında bit tokası ya da bandanası net olurdu. İçimde garip bir duyguyla Kerem'e bakıyordum. Kıskanmış mıydım?

"Teşekkürler." Kerem gülümsedi.

"Ne demek, her zaman." Açelya da ona gülümsedi ve arkasını dönüp Esra ile az ilerimizdeki filenin olduğu yere gittiler. Hayır ben de niye toka yoktu ki? Çünkü toka kullanmıyorsun Eren? Olsun. Yanımda bir tane taşıyacağım bundan sonra. Kıskanç köpek.

02.17Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin