①③

30 5 9
                                    

Ah, duyan gören bilen
biri var mı?
Giden geri gelir
mi bi' anlık?
Ölüm benim
dilimden anlar mı?
...
Özlemek zor zehir gibi
Yakar diri diri
Bilmediğim derinleri
Kalbime büyük gelir
bunun nedeni

Açelya'dan


Yerimde duramıyordum. Kıpır kıpırdı içim. Eren mesajıma görüldü attıktan yalnızca bir dakika sonra kapı açılma sesi geldi. Eren bana baktı. İyi olduğumu kanıtlamak istercesine gülümsedim ona. Yalan değildi. İyiydim. Çünkü cezam bitmişti. Çünkü ona gelmiştim.

Hızlıca kapıyı kapattı ve bir kaç basamağı tek tek inmek yerine yere atladı, bahçenin kapısını da açar açmaz bir kaç adım uzağındaki beni tuttuğu gibi kendine çekti. Sımsıkı sarıldı. Öncelikle... Bunu beklemiyordum. On, on beş saniye geçmesine rağmen hâlâ sarılıyordu. Bunu da kesinlikle beklemiyordum. Sırtıma sardığı kolları ben de onun sarılmasına karşılık verince belime dolandı. Hele bunu hiç beklemiyordum.

Orada öylece durduk. Öylece durduk ve sanki zaman da bizimle durdu. Öylece durduk ve sanki kalplerimiz de bizimle durdu. Birbirimizden ayrılınca kalplerimiz atmaya devam edecek ancak bu sefer birbiri içinmişçesine..
Kendime bile itiraf edememiştim ama gerçek bu sihirli anın içinde kendini göstermişti. Ben de bu çocuğu özlemiştim. Deli gibi. Zaten cezam biter bitmez soluğu burada almamın altında başka nasıl bir anlam yatabilirdi ki?..

"Güzel sürpriz, beğendim." Hâlâ sarılırken bunu demesiyle dünyaya döndüm.

"Ee şey... Sürpriz ben değildim." Belimi saran kolları gevşedi. Daha sonra ikimizi yüz yüze getirdi. Onun yanından geçip kapının köşesine bıraktığım poşeti aldım ve tekrar ona döndüm. Elimde tuttuğum poşeti ikimizin arasında kaldırdım.

"Sürpriz buydu. "

"Sen neydin peki? Promosyon?" Güldüm ve poşeti ona verdim.

"Öyle de denebilir."

"Promosyonu daha çok sevdiğim aşikar." Sırıttım.

"O kadar emin olma."
İçindeki saklama kabına baktı daha sonra bana.

"Helva mı getirdin yoksa?" Kahkaha attım.

"Hayır o sizin yapmanız gereken şey. Ama bakıyorum da, maşallah gayet iyi yaşıyorsun." Dedim gülümseyerek. Gülümsedi.

"Yaşam destek ünitesine bağlandım az önce. İnanır mısın ölülük falan kalmadı." Gülümsemem büyüdü.

"Herkese lazım ya ondan."

"Adresimi biliyorsun." Dedi göz kırparak. Güldüm. Aramızda bir kaç adımlık mesafe vardı. Aklıma attığı mesajlar geldi.

"Demek buradasın ve beklersin." Ona doğru bir adım attım.

"Demek buradasın ve dinlersin." Bir adım daha.

"Demek buradasın ve bundan mutluluk duyuyorsun." Ve bir adım daha.

"Demek buradasın ve hep burada olacaksın." Son adım.

"İstediğin sürece."

"İstediğim sürece.."

Kafamı eğdim. Ayakkabılarımızın ucu birbirine değiyordu. Aramızda santimler vardı. Kafamı kaldırdım. Gülümseyerek beni izliyordu.

"Merak ettiğim bir şey var." Devam etmemi bekliyordu.

"Burasından kastın neresi?" Diye fısıldadım. Kafasını bana doğru eğdi ve aramızdaki mesafeyi azalttı.

"Olduğun her yer peri kızı." Dedi fısıldayarak. Boy farkımız çok yoktu. Ve bu hoşuma gidiyordu. Parmak uçlarımda yükseldim. O kafasını eğip bir adım atmışken ben de bir hamle yapmalıydım sonuçta.

02.17Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin