Açelya'dan
Sahile doğru yürüyordum. Erenlerin yine bir buluşması vardı sahilde. Ve yine davet edilmiştim. Ve yine kabul etmiştim. Tek fark bu sefer babamın haberi vardı. Gizlimiz saklımız yoktu. Birbirimize karşı adım atmıştık ve bundan sonra bu böyle devam edecekti. Ona geçe kalmayacağımı söylemiştim. Eve girme saatlerimiz değişmişti. Aslında önceden koyduğu her kuralı kaldırmış gibiydi. Taktığım takıları artık çıkarmak zorunda kalmayacaktım. Annemi yanımdan hiç ayırmayacaktım.Babam eski bi' tanıdığıyla görüşmüş ve tedavi olmaya karar vermişti. Depresyonunu ilaçsız atlatmaya çalışacaktı. Başaracağına inanıyordum. Neyi aklına koyarsa onu yapardı. Ve eskisi gibi olmak istiyorsa, yeniden kızlarının babası olmak istiyorsa bunu yapardı. Zorlu bir yol olacağını biliyordum ama bildiğim diğer şey onu asla yalnız bırakmayacak, eksik hissettirmeyecektik. Ne ben ne de Akasya...
Sahilin ortasında ortaya ateş yakmış ve etrafına oturmuş olan bizimkileri görünce istemsizce gülümsedim. Bu yaz hayatıma çok insan girmişti. Hepsi de ruhumdaki bazı yaraları unutturuyordu bana. Hele aralarından biri yaraları unutturmakla kalmıyor merhemi oluyordu.
Gülümsemem iyice büyümüş yanlarına gitmiştim."Selamlar!" Beyza Talha'nın saçlarını önden iki bağlamaya çalışıyordu. İkisi de beni duyduklarında kafalarını kaldırıp bana bakmıştı.
"Hoş geldin Açelya! Talha saçlarını bağlamama mızmızlanıyor ama baksana çok şebek olmadı mı?!" Beyza heyecanla tuttuğu saç tutamlarıyla Talha'nın kafasını hareket ettirip duruyordu. Güldüm.
"Bence buradaki tüm erkeklere aynı modeli yapmalıyız. O derece söylüyorum bak." Dedim. Beyza'nın gözleri parladı.
"Oha çok mantıklı fikir! Ama o kadar tokayı nereden bulacağız? Ay şu caddede bir takıcı vardı gidip toka alalım. Aşkım saçını yapayım hemen gidip alalım tamam mı?" Talha gözlerini büyüttü.
"Şu hâlde!? Hayatta gitmem! " Beyza'nın yüzü düştü.
"İyi gitmezsen gitme. " Talha'nın saçını bıraktı. Yanından gidecekken Talha oturduğu yerden uzanıp elini tuttu.
"Tamam gel gel. " Beyza ona baktı.
"Gidecek miyiz?" Talha güldü.
"Gideceğiz güzel sevgilim. Yap saçımı gidelim hadi." Beyza gülümsedi ve Talha'ya doğru eğilip yanağını öptü. Sonra arkasına geçti ve saçını tekrar yapmaya başladı. Kafasını kaldırıp bana baktı.
"Yapacağın en iyi yatırım nedir biliyor musun Açelya?" Kafamı iki yana salladım.
"Hanımcı bir erkekle olmak." Güldük.
"Tavsiye için teşekkürler. Aklımda tutarım." Onlarla konuşmama Efe katıldı.
"Ooo yengem gelmiş hoş gelmiş!" Ona baktım.
"Yenge?"
"Ben değil canım sen. Sensin yenge. Ben senin neyin oluyorum şimdi bu durumda lan?.. Murat, şimdi benim bir yengem var diyelim sonuç olarak bu durumda o benim yengemse ben onun nesiyim? Kayınçosu mu?" Murat göz devirdi.
"Ebesi kardeşim." Efe gözlerini kıstı.
"Edepsiz ahlaksız seni. Bir işe yarasan gözüm yaşarır, oturur ağlarım şuracıkta he."
"Sen çok mu işe yarıyorsun sanki dingil?" Efe eliyle kendini işaret etti.
"Ben mi? Ben?" Murat kafa salladı.
"Ben mi bir işe yaramıyorum?" Murat tekrar onayladı.
"Şimdi bir düşününce... Hani kendimi savunmak için düşündüm işe yaradığım şeyleri ama bir şey bulamadım. Harbiden işe yaramıyormuşum ben. Oha! Tüm yolculuğum bir yalanmış!" Murat güldü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
02.17
Teen Fiction"Gülüşün çok güzel peri kızı. Sıcak havada aniden esen meltem gibi. Güneşin bunaltıcı ateşi tepedeyken denize girmek gibi. Yağmurun altında dans etmek gibi. Gece kabus görüp korktuğunda pencereden baktığın yıldızlar gibi... " uyarı: Kitapta N.G Kab...