Karşı Komşu / BxB

6

"Poğaçalar çok güzel olmuş ellerinize sağlık" annemin yüzünde ki gülümseme büyürken demir gözüne istemeden de olsa girmişti kesinlikle annem yaptığı yemeklerin övülmesine bayılırdı.

"Ne demek evladım istediğin zaman gel yaparım ben sana" gözlerim şokla açılırken anneme bakmıştım bana bile zar zor yapıyordu.

"Sizi de beklerim evi biraz daha toparlarsam inşallah" koltuktan kalktığı zaman bizde kalkmıştık "hiç zahmet etmenize gerek yok ben giderim" ah yiğidim bu ne efendilik.

"Olur mu öyle şey en azından kuzey yolcu etsin" annem topu bana atarken onu şapur şupur öpmemek için zor duruyordum canım anam.

"Peki öyleyse" ikimiz koridora geçerken demir terliklerini çıkartıp ayakkabılığa koydu ayakkabısını giydiğinde ayağa kalkarak bana baktı.

"Kek çok güzeldi ellerine sağlık"

"Teşekkürler" sanki ben yapmışım gibi utanmamla içimden gülmüştüm.

"Görüşürüz o zaman" kapıdan çıktığında bende kapının yanına yaslandım.

"Görüşürüz" kendi dairesine yüyürken yüzümde aptal bi gülümseme vardı. Gözlerim kalçasına kaydığımda oldukça biçimli ve dolgun olmaları şaplaklama isteğimi arttırıyordu tamam benimde muhteşem bir kalçam vardı fakat onunkisi çok daha güzeldi.

Allah sahibine bağışlasın ne diyim.

Kapıuı kapattıp içeri girdiğimde bizimkiler poğaçalara gömülmüştü annem bana tek gözünü kırparak baktı ne oldu demek istiyordu galiba. Kaşlarımı kaldırdığımda  başını sallamıştı.

"Siz ne bakışıyorsunuz öyle?" Aslının sesini duymamla ona döndüm bu kız çok uyuzdu.

"Sanane uyuz aslı kıskan annem en çok beni seviyor" kaşlarını çattığında kollarını önünde bağladı. 16 yaşındaki kardeşimde 4 yaşında ki çocuklar gibi olabiliyorduk bazen.

"Yaa anne şu çocuğuna bişey de!" Beni anneme şikayet ettiğinde gülmemek için zor tutuyordum kendimi.

"Takma sen onu boşver kızım" annem aslıyı sakinleştirmek için konuşurken pek takmadım.

Koltuğa daltonlar gibi dizilmiş arkadaşlarıma baktım gömülmüş bir şekilde poğaça yiyorlardı.

Aç ayılar.

"Şştt lan kalkın gidin artık." Ayağımla meteyi dürttüğümde kafasını tabağından ayırarak bana kötü kötü baktı.

"Sibel teyze senin bu oğlun bizi kovuyor" herkes de bugün beni anneme şikayet ediyordu mübarek.

"Takma sen onu yemeğe devam edin siz" annem neden ben hariç herkese çok tontiş ve pombiş bir kadındı..

Mete kafa sallayarak son poğaçasını da ağzına attı yanındaki arkadaşlarımda bitirmiş olacak ki ayaklandılar herhalde gideceklerdi.

"Kanka hadi odana geçelim" yüzsüz kopekler ama tatlı köpekler.

Odama geçtiğimizde yatağa bir seksen uzandım nergis sessiz sessiz koltuğa oturup telefonunu çıkardı.

"Olm şu ayaklarını topla da bizde oturalım lan" metenin konuşmasına omuz silkmekle yetindim. Ayaklarımı tutup kaldırarak yatağın ucuna oturdu ayaklarımı da bacaklarının üzerine koymuştu.

Arda su içmeye gittiğinde bende üzerimde ki kot pantolonu çıkarıp pembe kedili olan şortlu pijamalarımı giymiştim. Yatağa yine uzanarak bacaklarımı metenin üzerine attım.

"Eee nergis hanım sende bi başını kaldıramadın he" isyankâr sesime kafasını kaldırmış ve geri bakmıştı hararetli bir şekilde biriyle yazışıyordu.