FİNAL

3.1K 183 50
                                    

-1 Yıl sonra-

Aynanın karşısında kendine bakan sevgilime diktim gözlerimi.

Yüzünde olan gülümsemesi beni mest edecek şekildeydi, ne kadar zaman geçmişti öyle? Onu ilk gördüğüm zaman ve hissettiklerim dün gibiydi.

Unutamıyordum.

Unutmak da istemiyordum zaten. Çok kısa sürede birbirimize alışmış, çok kısa sürede de birbirinize aşık olmuştuk. Şimdiyse kendi aramızda yapacağımız küçük düğünümüze gidecektik.

Evet evet, biz evleniyoruz!

Küçük kafe tarzı bir mekanı kapattırmıştık ve orayı kendimize göre ayarlamıştık.

"Beni biraz daha böyle izlemeye devam edersen gitmekten vazgeçeceğim." Gözleri arkamda ki yatağa gittiğinde ne düşündüğünü anlamıştım.

Kıkırdayarak yanına gittim. "Nasıl bakıyor muşum ki?" Dedim parmaklarımı ağzıma koyarak, küçük gülümsememi kapatmaya çalışıyordum.

Elini bileğime koyarak dudaklarımın üzerinden çekti. "Gizleme o güzel gülüşünü benden." Dudaklarıma küçük bir öpücük kondurdu.

Kollarımı boynuna dolayarak aramızda mesafe bırakmadım, "Artık gitmemiz gerekiyor biliyorsun değil mi?" Başını sallayarak beni onayladı.

Ellerimizi birleştirerek odamızdan çıktık. Kendi evimizi de tutmuştuk, biz bir aile oluyorduk.

Demir ve ben.

Tayinimi buraya aldırdığım zaman Demir bizim için zaten tutmuştu daha sonra ise evlenme fikri girdi aklımıza daha doğrusu annemlerin sayesinde bu kadar hızlı olmuştu yoksa biz halimizden memnunduk zaten öyle resmi işlem olamayacaktı, biz sadece kendi aramızda küçük bir kutlama yaparak yüzük takacaktık.

Arabamıza bindik Demir güzel bir müzik açarken gideceğimiz mekana sürmeye başladı. Sevdiğimiz herkes oradaydı, bizi bilen ve kabul edenler.

Ailemin her konuda olduğu gibi bu konuda da arkamda durması beni çok mutlu ediyordu çünkü ailesine bağlı biri olarak  onların nefretini kazanmak isteyeceğim son şey bile olamazdı.

Araba yavaştan dururken kapıyı açarak aşağı indim, Demir de park edip yanıma geldiğinde yüzümde ki büyük gülümsemeyle eline uzanıp sıkıca tuttum beraber içeri girdiğimiz sırada bizi görenler ayağa kalktılar. Bütün arkadaşlarımız buradaydı, ailelerimiz bizi kabul eden akrabalarımız. Çoğu kişi buradaydı.

İkimiz beraber bize yaptıkları sandalyelere geçince  önümüzdeki masadaki suyu alıp içtim.

Elinde küçük bir defterle yanımıza gelen Arda, arkasında gelen Mete ve Mert'e anlamsız bakışlar atıyordum yanımda ki Demir'e baktığımda onunda birşey anlamadığı gözlerinden belliydi.

Mert ile Mete Demir'in yanında duran sandalyelere geçtiklerinde orda bir sandalye olduğunu yeni fark ediyordum. Arda da benim tarafıma geldiğinde elinde ki küçük defteri açtı, içinden bir tükenmez kalem çıkarttı.

Umarım düşündüğüm şeyi yapmıyorlardır diye düşündüm, yan gözle Demir'e baktığımda onun da küçük sırıttığını fark ettim.

"Bugün buraya toplanma sebebimiz belli." Dedi Arda ciddi tuttuğu sesiyle.

"Birazdan bu iki gencimizi kendi aramızda, kendi kanun ve yasalarımıza dayanarak kıyacağımız nikah için toplandık." Elindeki deftere bakarak konuşuyor daha sonra da gözlerini etrafta gezdiriyordu.

"Sen Kuzey Efe Kayıklı, Demir Yaldız'ı hiçbir baskının altında kalmadan, bir ömür boyu eşin, evinin reisi olarak kabul ediyor musun?" Olayın saçmalığını düşünmeksizin gülümsedim.

"Evet!" Birden herkes alkışlamaya başlayınca gülmeden edememiştim. Bu çocuklar bir âlemdi.

"Sen Demir Yaldız, Kuzey Efe Kayıklı'yı hiçbir baskı altında kalmadan, bir ömür boyu eşin, kalbinin sahibi olarak kabul ediyor musun?" Gözlerim Demir'e döndüğünde oda yüzünde ki mutlu ifadeyle "Evet!" Diyerek mekânı inletti.

Herkes tekrardan alkışlarken yaşadığımız bu saçma anı hiç unutmayacağımı biliyordum. "Damadını öpebilirsin." Otomatik olarak ikimizde ayağa kalktık. Birbirimize döndüğümüzde Demir, yanaklarımı tutarak alnıma bir öpücük kondurdu.

Geri yerimize oturduğumuzda önümüze koyduğu küçük çizgili deftere imza atmıştık.

Yüzüklerimiz takdığımızda şimdi sıra eğlencedeydi.

Halay için neredeyse herjes dırays girdiğinde şarkıyla beraber hızlı hızlı dönmeye başladılar, Arda değişik figürler sergileyerek elindeki mendili sallıyordu.

Evet halay başına geçmişti..

Bir süre sonra Demir ile bizde katıldığımızda bugünün en mutlu günüm olduğunu biliyordum. Belki daha mutlu günlerim olacaktı fakat bugünümü hiç unutmayacaktım.

Halay bittiğinde biz yerimize otururken erkekler yuvarlak oluşturmuşlardı ortalarında ise Mete ve Arda vardı benim akıllanmaz arkadaşlarım...

İkisi omuzlarını birbirlerine çarptırarak ellerindeki mendilleri sallıyorlardı. İkisi de hallerinden mutluyken aralarına Mert de girdi, şimdi üçü birlikte synı hareketleri yapıyorlardı. Ayaklarını ritme uygun sallarken ortada çalan şarkıya ayak uyduruyorlardı.

Daha sonra dağılarak kollarını iki yana açtılar ve diğerleriyle beraber oynamaya devam ettiler.

Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde annem,  babam ve Aslı gülümseyerek alkış tutuyolardı bir diğer yandan ise Demir'in anne ve babası, onların bu mutluluğu beni de gülümsetirken elime tutunan elle o tarafa döndüm. 

"İyi ki girdin hayatıma, seni seviyorum."

"İyi ki o gün ekmek almaya gitmişim." Dedim gözlerinin içine bakarken. "Bende seni seviyorum."

O benim iyi ki'lerim, o benim ilklerim, o benim en'lerimdi.

•••••

FİNAL.

Belki daha iyi birşey bekliyordunuz bilmiyorum ama benim yakıştırdığım final buydu.

Sadece zamanı ileri almak istemezdim ama yazarken çok takılıyordum, cümlelerimin devamını getiremiyordum.

Ve en iyisinin bu olduğuna karar verdim.

Beğendiniz mi diye sormayacağım bu sefer, korkuyorum.

Belki hatalarım vardır ki, eminim ki var profesyonel değilim sadece birşeyleri başarmaya çalışan bir insanım.

Ki başardığımıda düşünüyorum.

İlk kitabım, ilk tanışmamızı sağlayan şey. İlk başta demiştim ki;

"Daha olmayan sizi seviyorum umarım bir gün olursunuz."

Şimdi 70 bin kişiyiz.

İyi ki oldunuz çünkü hepiniz çok sevdim.

Umarım hep vâr olursunuz.




(Bir diğer kitabım olan Devran'a göz stmayı unutmayın.)

Karşı Komşu / BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin