Bölüm 11;

409 42 168
                                    

Oy atmayi ve yorum yapmayi unutmayin 🩷

-

"Tamam" dedikten sonra dudaklarını yaladı "belki
y/n'i bulunmamış olabilir ama en azından o adamın pisliklerini buldular."

"Pozitiflik anlayışın bu mu Hanji?"

"Hiç yoktan iyidir Levi!" sinirden dolan gözlerini silmek için gözlüğünü çıkardı "Bardağın dolu tarafından bakmak istiyorum ama bakmak isterken bardak kafamda parçalanıyormuş gibi hissediyorum."

Şu an Hanji sizin evinizde, sinirden ve üzüntüden çökmüş Levi'ı yatıştırmaya çalışıyordu. Bunun sebebi verdiği yanlış haberden kaynaklanıyordu. Levi bu sefer çok ümitlenmişti. Fakat baskın yaptıkları yerde sana dair hiçbir şey yoktu. Eren'in verdiği ifadeden sonra Armin gözetleniyordu. Kaçırıldığın güne dair şeylere bakıldığında ise yakın zamanda yayınladığın gazete haberi baz alındı.

Sen bulunamadın belki ama o politikacının bir mafya örgütünün başı olduğu öğrenildi. Hemde en ağır suçları işleyeninden. Uyuşturucu kaçakçılığı, kadın pazarlama, kumarhaneler ve dahası. O adam şimdi görevinden alınmıştı ve hakim karşısına çıkacaktı.

"Erwin çok çalışıyor" dedi Hanji "ben hissediyorum yakında bulunacak."

"Hislerine sıçayım" dedi sakince, ayaklanarak her zamanki yaptığı şeyi yapmaya gitti.

Yani kıyafetine sarılmaya ve ağlayarak uyumaya.

"O bileğindeki yeni mi?" konuyu değiştirmek için sordu Hanji. Sabahtan beri ne yapsa tersleniyordu. Kısaca Levi öyle bir ruh halindeydi ki kendiyle beraber çevresindekileri de çökertiyordu.

Annesiyle bile görüşmüyordu Levi.

"Y/n'in." dedi bileğindeki fulara bakarak. Düğümü sıkılaştırmak için dişi ve diğer eliyle uçları çekiştirdi. "Ben odaya gidiyorum. Sende ne bok yersen ye."

Kapıyı sertçe kapatırken Hanji arkasından bağırıyordu "Çok misafirperversin, sağ ol."

Bıkkınlıkla geriye doğru yattı. Çaresizlerdi. Kimse ne yapabileceğini bilmiyordu.

Annen, Connie, Jean, Sasha, Eren, Mikasa, Hanji... Hepsi çok kötüydü. En kötüsü ise Levi'dı. Güçlü durmaya çalışıyordu. Ama sadece çalışıyordu, pek yapabildiği söylenemezdi. Eskisinden daha huysuzdu.

Yatağa yattığında bileğindeki fuları burnuna götürdü. Tanrım lütfen dirisini bulayım. Yaşıyor olsun ve iyi olsun... lütfen...

Ve o uykusunda Levi, uzun zaman sonra ilk defa seni rüyasında görmüştü.

-

"Bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim" camın önündeki kalorifere yaslanırken söyledin "ama seni birazcık özlemiş olabilirim."

Şaşkınlıkla sırıttı Haru "Cidden mi lan?"

Başını salladın. "Size olan nefretim hiçbir şeyle ölçülemez. Elimde olsa sizi bir kaşık suda boğarım ama" ellerini ensende birleştirerek gerindin "sanırım seni aptal Armin'e tercih ederim."

"Patronuma öyle deme. O çok iyi birisidir. " dedi Haru "Seni burada tutmak dışında hiçbir şeye zorlamıyor."

"Vay be çok iyi insanlarsınız."

"Eh biraz öyleyiz, huyumuz kurusun." dedi ellerini cebine sokarak. Sana sırıtarak baktı. "Bizim gibi kaçıran kişileri zor bulursun. Armin seni el üstünde tutuyor." bu noktada içli bir nefes verdi "Sana olan sinirini de benden ya da bizden çıkarıyor."

✔︎𝐒𝐭𝐚𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐔𝐩 ||𝐴𝑟𝑚𝑖𝑛 𝐴𝑟𝑙𝑒𝑟𝑡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin