Bölüm 5;

633 55 199
                                    

Umarım polisiye kisimlari yazabilmisimdir arastirdim baya ama internette her sey cok iyi yazmiyo maalesef

Saglik kisimlari icinde sorun olabilir, yani tipci falansaniz "lan bu boyle degil" ya da "boyle bir sey yok" normalde demeyin

Bende google'dan baktim cunku az daha y/n oluyodu...

Neyse oy atmayi ve yorum yapmayi unutmayin 🩷

-

Saatlerce sana ulaşamayan arkadaşların evinde toplanmışlardı. Levi ifadesizce, karşısında oturan 3 kişiye bakıyordu.

Sasha, Eren ve Mikasa size gelmişlerdi. Connie ve Jean ise durumundan bihaberlerdi. Levi ve Eren, 3 saat daha sana ulaşamadıkları için kafayı yemek üzereydiler. Mikasa soğukkanlı davranmaya çalışıyordu. Sasha ise pozitif olmaya çalışıyordu.

"Bizim bilmediğimiz arkadaşı var mı?" diye bir soru yöneltti Sasha. Levi boş boş göz kırpıştırdı. "Belki ona kalmaya gitmiştir, şarjı da bittiyse haber verememiştir."

"Hayır." dedi Levi nefes vererek. "Olsaydı bir şekilde annesine ya da bana anlatırdı. Belki Eren'e. Biliyorsunuz. Tekrar unutur korkusuyla her şeyi anlatıyor. Ayrıca şarj aleti olmadan bir yere kalmaya gitmez y/n."

Başını sallamakla yetindi Eren. Saat gecenin 3'üydü. Ama birbirlerinden ayrılmak istemiyorlardı. Olurda birini ararsan, hepsi orada bulunmak istiyordu.

"İhbar verdin mi?" diye sordu Mikasa. Levi onayladı.

"Erwin'i aradım hemen." dedi dolan gözleriyle. Saatlerdir içinde tutuyordu. Başkalarının yanında ifadesiz durmaya çok alışıktı oysa.

"Erwin'e mi haber verdin?" merakla sordu Sasha.

"Elbette. Ne de olsa benim en yakın arkadaşım. Aynı zamanda özel dedektif."

Anladığını belirten bir mırıltı çıkardı Sasha. Daha fazla dayanamayan Levi ise ayaklandı. "Ben bir duş alayım." diye bir bahane sundu.

Fakat hiçbiri inanmadı. Dudakları titriyordu Levi'ın. Çok korktuğu gözlerinden belliydi. Sürekli dolan gözlerini kırpıştırıyordu. Haberi yoktu Levi'ın ama gözleri çoktan kızarmıştı.

Yatak odanıza giden Levi yastığını kucağına aldı. Sabah yıkandıktan sonra uzanmıştın buraya. Senin şampuanın kokuyordu. İçine çekti kokuyu. Çığlığını ve hıçkırıklarını bastırmak için yastığı kullandı. Omuzları sarsıla sarsıla, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.

Herkes saatlerce bir umut bekledi, belki senden bir haber gelir diye.

-

Altında siyah eşofman, üstünde ince askılı siyah atletle uyuyordun. Üzerinde ince bir örtü vardı. Kaçırıldığın gece bir anda ateşin çıkmıştı. Getirtilen doktor seninle ilgilenip, ateşini düşürdükten sonra gitmişti. Verdiği ilaçlar ve çıkan ateşin yüzünden iyice uykuya sarılmıştın.

Yavaş yavaş uyanıyordun. Bu sefer uyandığında çok güçsüzdün. Önceki uyanışında acı hissediyordun. Şimdi ise felakettin.

Uyuşuk hissediyordun. Yattığın yerden kalkmaya mecalin yoktu. Hasta olduğunu düşünmeye başladın. Sonra yavaşça yatakta döndün. Yanına bakarak Levi'ı görmeyi bekledin.

Fakat karşılaştığın manzara, beklediğin gibi değildi.

Sarı saçlı ve mavi gözlü bir adam, berjer koltukta oturuyordu. Dizleri dirseklerine dayalı, elleri çenesinin altında birleşmiş bir biçimde seni izliyordu. Yanakları hafifçe pembeleşmiş, gözlerinin içi ise adeta parlıyordu.

✔︎𝐒𝐭𝐚𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐔𝐩 ||𝐴𝑟𝑚𝑖𝑛 𝐴𝑟𝑙𝑒𝑟𝑡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin