Bölüm 23;

347 37 166
                                    

Oy atmayı ve yorum yapmayı unutmayın 🩷

-

Hazır olan ekibe baktı. Verilen emir üzerine yola çıkacaklardı.

"Belirli bir konum yok, ama o evin yakınlarına dağılmanızı istiyorum. Aynı ormanda bir evin daha yapıldığı gösteriliyor."

Herkes Yelena'yı pür dikkat dinliyordu.

"Benim için 3 şüpheli yer var. İlki güneybatı çıkışı, orası hayvanların daha az olduğu yer. Diğeri kuzeydoğu ve güneydoğu çıkışları. Kuzeydoğu otobana en uzak yer. O yüzden böyle varsayıyorum. Diğer yer ise eve daha uzakta kalıyor. Arlert burayı seçmiş olabilir. 5 farklı birlik oluşturucaz. 3 birlik benim dediğim yerlere gitmeli. Anlaşıldı mı?"

Herkes başını salladı ve Yelena'nın talimatıyla araçlara bindi.

Bu sefer eminlerdi. Ve işin ilginç tarafı bu sefer aralarından en umutsuz olan Levi'da çok emindi.

-

Arabayla ilgilenen Armin'i izliyordun. Canın sıkıldığı için sana bu teklifi sunmuştu. Ama bu daha sıkıcıydı.

"Haru nerede?" dedin yokluğunu farkederek. 2 gündür ortalıkta gözükmüyordu.

"Birkaç işi var. Araba için birkaç şey almasını istedim. Onun dışında kendince de işleri varmış. Abisi tutuklandı ya, onunla ilgili sanırım." dedi umursamazca. Önündeki motora baktı.

Oturduğun yerden atladın. Armin'in yanına gittin. "Nesi var?" anlıyormuşsun gibi sordun.

"Akü bitmiş. Ayrıca bunun değişmesi gerekiyor." elinde tuttuğu bir parçayı gösterdi.

"Bu ne?"

"Karbüratör."

"Ne işe yarıyor?"

"Benzin hava karışımı vasıtasıyla silindirlere göndererek yakıtın yanmasını sağlıyor."

Aval aval baktın. "He" dedin 'e' harfini uzatarak.

"Anlamadın değil mi?"

"Hayır." dedin kafanı iki yana sallayarak. Armin kıkırdadı.

"Bu araba elden çıktı, diğer araba Haru'da." dedi tespit yapar gibi. "Öbür araba diğer evde kaldı. Siktir ya"

"Kaç araban var senin?"

"5" dedi omuzlarını silkerek. Duyduğun rakamla gözlerin faltaşı gibi açıldı.

"Cidden mi?"

"Evet, hatta daha fazlaydı ama satmak durumunda kaldım."

"Neden?"

'Çünkü deden kaplumbağa' diyerek bir şaka yapacaktı ama vazgeçti "Karavan almak istiyordum. Ama onun yerine başka bir şey aldım."

"Ne aldın?"

"Jet."

Gözlerini kırpıştırdın. "Oha" dedin istemsizce. Armin gülümsedi.

"İhtiyacım vardı." dedi omuzlarını silkerek. "Neyse, aç mısın?"

Kafanı hevesle salladın. "Hamburger yiyelim mi?"

"Olur. Söylerim yaparlar şimdi." dedi. Elini sana uzattı.

O an farkında değildin ama bu sefer hiç tereddüt etmeden tutmuştun.

-

Haru telefondaki abisini dinliyordu. İkisine de sinirli olduğu çok açıktı.

"Teyzeme selam söyle, anneanne." dedi neşeyle. Aslında o neşenin altında yatan bir öfke vardı. "Onu çok özledim. En kısa sürede görmeyi çok isterim."

✔︎𝐒𝐭𝐚𝐲𝐢𝐧𝐠 𝐔𝐩 ||𝐴𝑟𝑚𝑖𝑛 𝐴𝑟𝑙𝑒𝑟𝑡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin