14.Kliam

44 10 70
                                    

Bu bölümü, çok sevgili dostum, biriciğim, Mariana'm climmatte
'e armağan ediyorum...

...

Nergis bahçesinin tam ortasında nergislerin çevrelediği bir lahitin üstünde turuncu saçlı Park Jimin bacak bacak üstüne atmış bir şekilde Min Yoongi'ye bakıyor ve sırıtıyordu. Yoongi sakin bir şekilde "Bu kimin mezarı?" diye sorduğunda Jimin kıkırdamıştı.

Tam tepelerinden geçen karganın keskin bir şekilde gaklamasıyla beraber Yoongi gözünü tekrar lahitin olduğu tarafa çevirdiğinde görüntünün değiştiğini ve bambaşka bir hal aldığını görmüştü. Jimin büyük bir akvaryumun içinde suyun dibinde hareketsiz bir şekilde yatıyordu, hareketli olan tek şey turuncu saçlarının dalgalanışıydı.

Sigma hızla ve korkuyla ona doğru adım attığında bir yılanın gürültülü tıslaması duyuldu ama Yoongi durmadı ve koşar adımlarla ilerlemeye devam etti. Akvaryuma ulaştığında ellerinden aniden kontrolsüz bir şekilde çıkmaya başlayan alevlere aldırmadan tek saniye bile düşünmeden kollarını suya daldırıp Jimin'in bedenini dışarı çıkartmak için çabaladığı sırada, ellerindeki ateşler sönmüş ve suya temas etmesiyle beraber güçlü bir cızırtı çıkartmıştı.

Fakat Yoongi ileriden gelen hareketliliği fark etmişti ve gözleri son hızla nergislerin arasından devasa bir şekilde kendisine yaklaşan beyaz gözlü yılanla beraber irileşmişti. Yılanın mint yeşili gövdesinin üstü turuncu pullarla kaplıydı ve kıvrıla kıvrıla her ilerleyişinde güneşin parlak ışığı fosfor renginde bir parlaklık yaymasına sebep oluyordu, boyu ve iriliği normal bir yılandan kat ve kat büyük olduğu için dişlerinin arasından tıslayarak çıkarttığı dili de havada şaklarken etrafına yaydığı tükürük de bulaştığı nergis çiçekleri ve akasya ağaçlarını kırmızıya boyuyordu.

Yoongi, Jimin'in bedenini orada bırakmazsa ikisinin birden yılan tarafından yutulacağının bilincindeydi, eğer Jimin'i bırakırsa kurtulma şansı vardı ama bunu yapmak gözüne müthiş kalleşçe gelmişti. Bu yüzden Jimin'i çıkartmakla uğraşmak yerine akvaryuma tırmanıp kendisini suyun içine atmıştı. Yılanın beyaz gözleri onun kör olduğunun göstergesiydi ama sigma bunu hiç aklından geçirmemişti, geçirecek bir fırsat da bulmamıştı.

Suyun içinde gözlerini açan Yoongi, Jimin'e kollarını sıkı sıkı sarmıştı sanki ona kalkan olabilecekmiş gibi üstlerindeki suyun dalgalanıp ses çıkarmaması için olabildiğince sessiz olmaya çalışıyordu.

Yılan ise boynunu havada yükseltmiş ve koku almaya çalışmıştı ama Yoongi'nin de suyun içine girmesiyle beraber su, hem Jimin'in hem de Yoongi'nin varlığının kokusunu silme görevini üstlenmişti. Yılan kör olmasına rağmen Jiminle Yoongi'nin akvaryumunun olduğu tarafa doğru bir bakış atmış ve ardından gerisingeri sürünerek geldiği karanlığın içinde kaybolmuştu.

Yoongi, oldukça bulanık görse bile yılanın gittiğini gördükten sonra nefesini tutmaya devam ederken bakışlarını akvaryumun dışına değil içine çevirmiş ve sarıldığı omeganın yüzüne bakmıştı. Sigmanın kalbi korku ile ve nefessizlikle daha hızlı çarpmaya başlamıştı çünkü omeganın göz kapaklarının sonsuza dek örtülü kalmasından deli gibi endişe etmişti.

Acı damarlarında yayılmaya başlamışken hala daha suyun dışına çıkmamakta ısrarcı davranıyordu, gözleri uzun süre açık kaldığı için suyun baskısı gözlerini acıtmaya başlamıştı ama yine de Yoongi, Jimin'in kapalı göz kapaklarına bakmaya devam ediyordu. Jimin'in göz kapakları aniden açıldığında Yoongi irkilmişti ve ağzı açıldığında yutmaya başladığı suyla beraber debelenmeye başlamıştı, Jimin onun kolunu tutup suyun dışarısına çıkmak için ikisini doğrulttuğunda su akvaryumdan taşarak nergis çiçeklerinin üstüne düşmüştü...

Better Than WordsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin