7.Unutulmuş Anılar

93 14 121
                                    

Taehyung üstündeki sahte fakat görkemli kürkünü çıkartmadan ellerinden birini beline koymuş ve diğer elindeki parşömeni incelemeye devam etmişti. Parşömenin üstündeki eski ve çirkin bir kurt insan çizimini seçebiliyordum ama yazılanlardan hiçbir şey anlamıyordum, zaten hala bayıldığım kanepede yatıyordum ve Taehyung da bana ayılmam için hazırladığı berbat kokulu ve tadı kokusundan da felaket olan bir karışım içirmişti. 

Benim kendime gelmemi bekledikten sonra ona olanları anlattığımda ruh eşleri ve kurtlar hakkında bir araştırma yapmak için hızlıca geniş ve gizli kütüphanesine dalmaya gitmiş, uçarcasına da geri dönmüştü. Elinde tuttuğu parşömende de bununla ilgili bilgiler yazdığını tahmin ediyordum. 

Dudaklarımı yalayıp biraz doğrulmaya çalıştığımda ve ona "Ne oldu? Bulabildin mi bir şeyler?" diye sordum, o ise gözlerini parşömenden ayırmış bana doğru adımlamış beni göğsümden biraz ittirmiş ve "Sen yatıyor ve sesini çıkarmıyorsun! Kafamı karıştırma ve iki dakika sus demedim mi sana, bir sus artık" diye beni azarlamıştı. Haksız sayılmazdı çünkü geldiğinden beri beş dakikada bir ona aynı soruyu soruyordum ve o da sessiz kalmam için beni uyarıyordu.

Bu yine de homurdanmama engel olamamıştı tabii ki, Taehyung ince uzun bacaklarındaki dar siyah pantolonla ve üstüne attığı kürkle son derece etkileyici görünüyordu. Hafifçe nemlenmiş saçlarını elleriyle geriye doğru atmış ve kaşlarını çatarak odağının bozulmaması için çaba sarf ediyordu, bu haliyle bir cadıdan çok seksi bir film yıldızını andırıyordu.

Dinlenmeye devam etmek için kafamı yastığa iyice gömdüğümde ve gözlerimi yumduğumda Yoongi'nin ve  karşı tarafın yüzünü ya da vücudunu hayal bile edemememe rağmen o ikilinin birlikte uygunsuz görüntüleri gözümün önüne düşmeye başlamıştı. Bu midemi bulandırmışken sinirle dişlerimi birbirine bastırmıştım ama bu görüntüyü silmeye değil netleştirmeye odaklanmıştım, bunlar benim hayal gücümün ve imgeleme kabiliyetimin bir getirisi miydi yoksa hakikaten de gerçeğin bir yansıması mıydı bilemiyordum.

Yine de karşı tarafın inleme sesini işittiğimde pençelerimin ortaya çıktığının farkında değildim, gözlerimi daha da sıktığımda o kişinin gözlerinin karanlığın içinde altın renginde parladığını ve bir kurt değil çakal olduğunu anlamıştım. Altın rengi gözler kafamın içindeki karanlıkta belirginleştiğinde gözlerimi açmıştım, ben pençelerimi çıkartmama ve burnumdan solumama rağmen Taehyung'da hiçbir değişiklik yoktu ve hala tüm dikkatini parşömene vermiş vaziyetteydi.

Pençelerimin geri çekilmesi için kendi kendimi kontrol ederken Taehyung'un da bir cümleyi sürekli bir şekilde tekrarlamaya başladığını ve trans haline geçtiğini kavradım. Taehyung art arda bir şeyler diyordu, kadim dilde konuştuğunu sezsem bile onu anlayamıyordum.

Omeganın da yavaş yavaş canlanıp varlığını hissettirmeye başlaması ile belli bir enerji akımını hissedebiliyordum, omega da savunma ve baskınlığını hissettirme duygusunu yoğunlaştırdığında ona bir sorun olmadığını ve sakinleşmesini tembihledim. Taehyung aynı cümleyi tekrar kurduğunda ayak parmaklarım karıncalandı ve ben tekrar omegamı uysallaştırmakla uğraştım.

Taehyung cümleyi tekrar söylediğinde yerin çatırdamaya başlamasıyla "Taehyung" dedim, Taehyung ise bana aldırmadan fısıltı şeklinde aynı şeyi tekrarlarken bu tür ürkütücü durumlara hiç alışamayacağımı fark ediyordum. Kadim bir cadı dostunuzun olması bazen buna benzer şeylerle baş etmenizi sağlayabiliyordu, odanın parkesi zarar görmemesine rağmen yerden bir nergis çiçeği yükseldiğinde bu çiçekten yavaş yavaş onlarcası filizlenmişti.

Çiçekleri, kanepenin iyice ucuna sinmişken izlerken bu nergisler bir sekiz ya da sonsuzluk işareti çizmişlerdi, Taehyung nihayet sustuğunda ve gözlerini parşömenden ayırdığında "Dostum bu çok ürkütücü tamam mı? Ayrıca zeminime de göz atmak isteyebilirsin"dedim gözlerimle yeri işaret ederek. Gümüş kurt insanlara ya da kurtlara zarar vermezdi ve Taehyung da cebinden gümüş bir ayna çıkarttığında onu izliyordum, kurt insanlar insanların dünyasına yansımış olsa bile oldukça saçma ve farklı varyasyonlar oluşmuştu. 

Better Than WordsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin