Selim gözüne çarpan güneş ışığıyla gözlerini araladı.Kollarının arasında uyuyan Şebnem'in alnına öpücük kondurdu.
Telefonundan saate baktı ve yataktan kalktı.Banyoda yüzünü yıkadıktan sonra aşağıya indi.Salondan arabasının anahtarını aldıktan sonra evden çıktı.
Aklına gelen planla marinaya geçti.
"Ateş,bana Selin Sipahi'nin numarasını bul.Beş dakika içinde mesaj atmanı bekliyorum."
Teknenin içini toparladıktan sonra telefonuna gelen mesajla sırıttı.
"Alo Selin?"
"Oo Selim bey?Dünyanın sonu mu geldi beni arıyorsunuz?"
"Seninle bir şey konuşmak istiyorum.Bir saat sonra marinada benim teknemde konuşalım."
"Tamam."
Selin'le konuştuktan sonra Şebnem'e mesaj attı ve koltuğa oturdu.
******
Şebnem telefonundan gelen bildirimle gözlerini açmadan el yordamıyla telefonunu buldu ve gözlerini araladı.
"Yarım saat içinde tekneye gel.Madem bana inanmak istiyorsun,o gece hakkında aklında olan bütün soru işaretlerini gidermekle başla."
Şebnem mesajı okuduktan sonra yataktan kalktı hızlıca yüzünü yıkadıktan sonra giyindi.Beşiğinde elleriyle oynayan Masal'ı kucağına aldı ve aşağıya indi.
Kainat ve Almila'nın sorularına cevap vermeden kızını Aylin'in kucağına verdi.
"Benim çok acil çıkmam gerekiyor.Masal sana emanet.Acıkırsa sütümü sağmıştım dolapta.Size gelince arkamdan iş çevirdiğiniz için bir süre benimle konuşmasanız çok iyi olur aksi takdirde ikinizinde kalbini kırarım.İyi günler."
Şebnem ard arda cümlelerini söyledikten sonra arabanın anahtarını aldı ve marinaya doğru yola çıktı.
Şansına trafik açıktı,kısa bir süre sonra marinaya vardı ve Selim'in teknesinin önüne geldi.
"Hoşgeldin."
"Hoşbuldum,o gece hakkında ne anlatacaksın?"
"Ben değil Selin anlatacak ama senden bir ricam var.Lütfen içeriye geç ve kapıyı hafifçe arala oradan dinle tamam mı?"
"Tamam."
Şebnem,Selim'in dediğini yaparak içeri girdi ve kapıyı hafifçe araladı.
Birkaç dakika sonra Selin'in sesi duyuldu.
"Hoşgeldin."
"Hoşbulduk canım."
Selin tekneye geldikten sonra Selim'in tam karşısındaki koltuğa oturdu.
"Bir şey içer misin?"
"Hayır teşekkür ederim."
"Selin hazır baş başayken seninle konuşmak istiyorum.Şebnem'le ayrıldığımız gece hakkında.O gece sırf biz ayrılalım diye gelip beni öptün,asıl amacın Şebnem'le barışmak değildi di mi?"
"Tabi ki değildi Selim.O seni benim elimden aldı.En yakın arkadaş olmamıza rağmen bana ihanet etti o.Önce arkadaşlarımı çaldı sonra seni.Bende onun elinden hayatını aldım.Küçük bir öpücük seni almama yetti."
Şebnem duyduğu şeyler karşısında şok olmuştu.Selim ona ihanet etmemişti.Bir yanlış anlaşılma yüzünden ayrılmışlardı.
Gözlerinden akan yaşları sildi ve dışarı çıktı.
Selin karşısında gördüğü Şebnem'le neye uğradığını şaşırdı.
"S-sen"
"Ne oldu çok şaşırdın beni gördüğüne?Anlattığın şeyler bittiyse defol git burdan!Aksi takdirde benim elimde kalacaksın ama bu sefer kimse seni benim elimden alamayacak Selin!"
Selin ağlayarak tekneden çıktı ve koşarak uzaklaştı.Şebnem ise Selim'e sımsıkı sarıldı.
"Özür dilerim.Seni dinlemediğim için, o gece çekip gittiğim için.Seni kızımızdan mahrum ettiğim için özür dilerim."
Selim,Şebnem'e daha sıkı sarılarak başını öptü.Ardından alnını ve dudağını öptü.
Şebnem'de dudaklarını aralayarak karşılık verdi.
Telefon'un çalmasıyla birbirlerinden ayrıldılar.Şebnem nefes nefese telefonunu açtı.
"Alo,kainat?"
"Şebnem çabuk gel Masal'ın yine ateşi çıktı bir türlü düşüremedik."
"Tamam geliyorum."
"Ne oldu Şebnem?"
"Masal'ın ateşi çıkmış,düşüremiyorlarmış bir türlü."
Selim hızla arabanın anahtarını aldı ve Şebnem'le beraber eve geldiler.Masal'ın çığlıkları bütün evi inletirken Şebnem kızını kucağına aldı ve arabaya bindiler.Birkaç dakika sonra acile vardılar ve doktora teslim ettiler.
Doktor birkaç dakika sonra odadan çıktı.
"Selim Bey,Şebnem Hanım sizlerle odamda görüşelim."
Şebnem ve Selim doktorun peşinden odaya girdiler ve koltuklara oturdular.
"Tahlillerin sonucu çıktı.Açıkçası tahmin ettiğim bir sonuçtu.Bu durum bebeklerde ve çocuklarda görülebiliyor.Kızınız lösemi."
Şebnem duyduklarını sindirmeye çalıştı.Artık doktoru dinlemiyor,durumu algılamaya çalışıyordu.O sırada Selim'le göz göze geldi.İkisinin de gözleri dolmuştu..Daha Masal küçücüktü,böyle bir hastalığı vücudu kaldırabilecek miydi?
Hayata tutunma sebebi kızıydı ama şimdi o da ellerinden kayıp gidecekti.
"Tedavisi var mı peki?"
"Elbette var.Kemoterapi yapmaya başlayacağız ama bunun kesin yolu kızınızın vücuduna uygun bir donör bulmak.Bu süreç uzun sürebilir,ama bir yol daha var."
"Nedir?"
"İkinci bir çocuk dünyaya getirmek.Doğum sırasında göbek bağından alınan hücreyi Masal'a aktardığımızda iyileşir.Yarın kemoterapi için gelin.Şimdilik bu kadar."
Selim,Şebnem'le göz göze geldi.İkisi de karmakarışık olmuşlardı.
Doktorla konuştuktan sonra odadan çıktılar.Masal'ın ateşi düştükten sonra hastaneden çıktılar ve eve doğru yola çıktılar.
"Bu çocuk işine ne diyorsun?"
"Ben kızımızın iyi olması için her şeyi yapmaya razıyım Şebnem.Ama bu konuda ikimizin ortak bir karar vermesi gerekiyor."
"Biliyorum."
Selim arabayı evin önüne park etti ve Şebnem'le birlikte indi.Eve girdiklerinde herkes salonda oturmuş güzel bir haber bekliyordu.Şebnem salona girmeden direkt yukarı çıktı.Masal'ı beşiğine yatırdıktan sonra yüzünü yıkadı ve aşağıya indi.Selim'in yanına oturdu.
"Şebnem,Masal nasıl?"
Kainat'ın sorusu karşısında Şebnem tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı.
"Masal lösemi.Kızım ölüyor Kainat."
Şebnem hıçkıra hıçkıra ağlarken kızlar Şebnem'e sarıldı.
Selim daha fazla Şebnem'in ağlayışına dayanamadı ve balkona çıktı peşine Can,Demir ve Özgür çıktı.
"Abi bi tedavisi yok muymuş?"
"Var ama yine de sancılı bir süreç bekliyor bizi.Tam ailemi yeniden kurucam diye düşünürken her şey daha kötü oldu Can.Bende daha kızıma yeni kavuşmuşken kaybetmek istemiyorum."
"Biz yanınızdayız Selim.Sakın ümidinizi kaybetmeyin.Masal iyi olacak."
Demir'in tesellisine Selim,ona sarılarak karşılık verdi.
"Masal inatçı anne-babanın kızı.Benim yeğenime hiçbir şey olmayacak.İnanıyorum ben."
Özgürün konuşması balkondaki herkese tebessüm ettirmişti.
Biraz daha konuştuktan sonra birlikte içeri girdiler.
Şebnem'in ağlaması durmuş hatta gülümsüyordu.Selim,onun bu halini görünce gülümsedi.
"Ben Masal'ı emzirip geliyorum."
Şebnem ayağa kalktıktan birkaç saniye sonra sendeledi.Gözlerinin kararmasıyla birlikte kendini karanlığa bıraktı.
Selim,Şebnem'i zar zor yakaladı ve kucakladı.Koltuğa yatırdı.
"Kainat bana kolonya getirir misin?"
"Tamam."
Kainat koşarak kolonyayı getirdi.Almila'da,Şebnem'in ayaklarının altına yastık koydu.
Selim,kolonyayı eline aldı ve Şebnem'e hafifçe koklattı ardından bileklerine sürdü.
Birkaç saniye içinde Şebnem gözlerini aralarken etrafında arkadaşlarının ve Selim'in telaşlı yüz ifadeleriyle karşılaştı.
"Şebnem iyi misin?"
Kainat'ın sorusu karşısında başını salladı.
"İyiyim.Bi an gözüm karardı."
"Bugün bir şeyler yedin mi?"
"Hayır Almila.Yemek yemek aklıma gelmedi."
"Şebnem,kendine dikkat etmezsen,Masal'a yardımıcı olamazsın.Güçlü durmanız lazım."
"Haklısın Can."
Şebnem yavaşça doğruldu ve arkasına yaslandı.
Selim ise hala endişe dolu gözlerle Şebnem'e bakıyordu.
"Bakma öyle,iyiyim."
"Çok korktum Şebnem."
"Korkma,iyiyim."
"Ben sana güzel bir sandviç hazırlayayım."
Aylin mutfağa geçti ve sandviç hazırladı.Yanına da ayran koydu.Onları da tepsiye koyduktan sonra salona geçti.Tepsiyi Şebnem'in kucağına koyduktan sonra Demir'in yanına oturdu.
Şebnem sandviçini yedikten sonra Selim'le balkona geçti.
"Selim,ben düşündüm ve karar verdim.Haklısın çocuğumuz için her türlü fedakarlığı yapmalıyız..İkinci çocuk olayını denesek?"
"Tamam,istersen yeni evimize gidelim.Masal'ın odası da bizim odalar da hazır zaten.Kızlara burada rahatsızlık vermeyelim."
"Haklısın.Ben eşyalarımı toparlayayım,Masal'ı hazırlayayım,sen o sırada bizimkilere açıklama yap."
"Tamam."
Şebnem,balkondan çıktıktan sonra odasına çıktı.Valizlerini toparladıktan sonra Masal'ın da eşyalarını hazırladı.Masal'ı pusetine yerleştirdi ve aşağıya indi.
"Selim valizler kaldı yukarıda,onları getirir misin?"
"Tamam."
Şebnem kızlara sırayla sarıldı ardından Can,Demir ve Özgür'e sarıldı.
Şebnem ve Selim için yeni bir sayfa başlıyordu..
*****Şebnem,pusetle birlikte yukarı çıktı ve Masal'ın odasına girdi.Selim gerçekten çok güzel dizayn etmişti odayı.Masal'ı yatağına yatırdı,sonra odadan çıktı.
Yatak odasına geçti.Camın önünde düşüncelere dalan Selim'i izledi birkaç dakika ardından yanına geldi ve sımsıkı sarıldı.
"Ne düşünüyorsun?"
"Masal'ı.Ona daha yeni kavuşmuşken kaybetmek istemiyorum Şebnem."
"Böyle konuşma,sende ümitsizliğe kapılırsan ben ne yapacağım?"
"Tamam,özür dilerim."
Şebnem,kollarını Selim'in boynuna doladı ve dudağına öpücük kondurdu.Anında karşılığını alırken Selim,Şebnem'i kucağına aldı ve yatağa yatırdı..
İkisi de için de yeni bir başlangıçtı bu..
İyi ya da kötü olacağına ise zaman karar verecekti..
*****
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Bana Kalan:Aşk-ı Divane (#DÜZENLENİYOR) #Wattys2020
ChickLitHayatta herkes ikinci şansı hak eder mi? Yapılan hatalar,açılan yaralar telafi edilebilir mi? Aşkın gücü gururun önüne geçer mi? Peki aşk iyileştirir mi? **** Bir aşkı bir ömre sığdırabilir misiniz? Aşk herşeyden vazgeçmekse eğer ben varım...