Gerçekler

1K 39 8
                                    

Masal, gözüne vuran güneş ışığıyla gözlerini araladı.Hızlıca bir duş aldıktan sonra kırmızı bikini takımını giydi.Üzerine siyah bol crop ve altına kot şortunu giydi.Saçını at kuyruğu yaptıktan sonra odasından çıktı.Bahçeye çıktığında Şebnemi, Kainat'ı ve Melisayı gördü.Annesini ,teyzesini ve arkadaşını sırayla öptükten sonra yanlarına oturdu.
'Masal hanım erkencisiniz?'
'Buranın havası iyi geldi herhalde anne, erkenden uyandım.Babamlar uyuyor mu?'
'Onlar neredeyse sabaha doğru uyudular.Yatıyorlar hepsi.'
'İyi bari, biz kahvaltı edelim, Eylül'de uyanınca denize gidelim.Bir de akşam sahilde eğlence olacakmış.Katılsak olur mu?'
Şebnem, kızının neşeli haline tebessüm ederken başını olumlu anlamda salladı.
'Çok geç kalmadığınız müddetçe gidebilirsiniz.Ozanla aran nasıl annecim?'
'Dünden beri bozuk atıyor ama yapacak bişeyim yok anne.Anlamadan dinlemeden insanlara saldıramaz.Rezil oldum dün.'
'Vurması çok yanlış evet ama o da senin için çok endişelenmiş.'
'Biliyorum anne, bugün konuşurum Ozanla'
'Tamam güzelim.'
Masal ve Melisa, Eylül'ünde uyanmasıyla bişeyler atıştırıp sahile indiler.Eşyalarını locaya yerleştirdikten sonra Masal üzerini çıkardı ve denize doğru yürüdü ardından kendini suya bıraktı.Vücudu gevşerken büyük kulaçlarla açıldı ve denizin keyfini çıkardı.Birkaç dakika sonra da yanına Melisa ve Eylül geldi ve denizde sohbetlerine devam ettiler.
'Masal, dün ki seni kurtaran çocuk buraya doğru bakıyor.'
Masal, dikkat çekmemek için arkasını dönmemiş ancak heyecanlanmıştı.
'Ciddi misin?'
'Çok ciddiyim.'
'Ben yavaştan çıkıyorum, güneşleneceğim biraz.'
Masal, denizden yavaşça çıktıktan sonra eline havlusunu aldı ve kurulandı ardından güneş kremi sürüp şezlonga uzandı.Biraz sonra üzerinde bir gölge hissederken gözlerini açtı.Karşısında Mete'yi görünce gözleri kocaman açıldı.
'Korkuttum mu?'
'Yok, şaşırdım sadece.'
Masal şezlongda dikeldikten sonra ayaklarını yere koydu ve yanında Mete'ye yer açtı.
'Bodrum'a ilk defa mı geliyorsun?'
'Hayır.Çocukluğumdan beri her yaz geliriz.Sadece geçen yıl babamın işlerinden dolayı gelememiştik.Peki sen?'
'6 senedir buradayım bende..Biz nasıl oldu da karşılaşmadık?'
Masal, Mete'nin sorduğu soruya tebessüm ederken, bilmiyorum dercesine dudak büzdü.
'Doğru zamanda karşılaşmışız demek ki, Ozan bölmeseydi şayet doğru bir an da olabilirdi.'
'O anı hiç yaşamamış gibi yapalım bir daha tanışalım..Ben Mete'
Masal, Mete'nin elini gülümseyerek sıktı.
'Bende Masal.'
'Memnun oldum Masal.'
'Bende.'
Mete, Masal'ın elini bırakmazken, ikisi de gözlerini birbirlerinden çekmemişlerdi.Ta ki Mete'nin kafasına voleybol topu isabet edene kadar.
Masal, hiç beklemediği için korkuyla ufak bir çığlık atarken, Mete arkadaşlarına kızgın gözlerle baktı.
'Mete iyi misin?'
'İyiyim sorun yok..Hazır top bizdeyken şunlara günlerini gösterelim mi?'
'Bana uyar.'
Masal altına şortunu giydikten sonra Mete'nin elinden voleybol topunu aldı ve fileye doğru ilerledi.Mete sırasıyla Masal'a arkadaşlarını tanıttıktan sonra yanlarına Eylül ve Melisa'nın da gelmesiyle voleybol oynamaya başladılar.Saat hızla akarken voleybol maçını Masal ve Mete kazanmış, maç sonrası ellerinde dondurma derin bir sohbete dalmışlardı.Mete ise gözünü Masal'dan bir an olsun ayırmıyordu.
'Akşam ki eğlenceye kalıyorsun değil mi?'
'Evet kalıyorum.'
Güneşin batmasıyla birlikte sahil, eğlence için hazır hale getirilmeye başlanmıştı.Ortada duran büyük varilin üstüne ateş yakılmış etrafına da bir sürü minder dizilmişti.Etraf kalabalıklaşmaya başlarken Ozan' da Atakanla birlikte sahile gelmiş, Masal'dan uzak bir köşeye oturmuştu.Mete'nin arkadaş grubundan bir kızın isteği üzerine ise topluca doğruluk ve cesaretlilik oynamaya karar vermişlerdi.Oyun başta normal ilerlerken alkolün de etkisiyle sorular sınırları aşmaya başlamıştı.Şişe Mete'nin arkadaşı Emir ile Melisanın ortasında durmuştu.
'Doğruluk mu cesaretlilik mi?'
'Doğruluk'
'Bu çember içerisinde hoşlandığın biri var mı?'
Melisa, alkolün etkisiyle gülümserken gözlerini Ozan'a doğru çevirmişti.
'Evet var.'
Çemberin içinde uğultu yükselirken Ozan kaşlarını çatmış, Melisaya bakıyordu.
'Kim peki?'
'Bir kez soru sorabiliyoruz öyle değil mi?'
Emir gülümseyerek şişeyi çevirirken Melisa, gözlerini hala Ozan'dan çekmemişti.
'Melisa, sen sarhoş oldun eve geçelim istersen?'
Melisa, Eylül'ü duymamazlıktan gelerek Ozan'a bakmaya devam etti.
'Ben artık susmak istemiyorum Eylül.Sustukça canım yanıyor.'
Melisa, dolan gözlerini Ozan'dan çekip, Eylül'e yöneltti.
'Yoruldum artık.'
Eylül, sıkıntıyla Melisa'nın sırtını sıvazlarken bir yandan da Masal'a baktı.Ancak Masal burayla iletişimini kesmişçesine Mete'yle koyu bir sohbete dalmıştı.Saatler ilerlerken Masal ve Mete ortamdan sıkılıp deniz kenarında yürümeye çıkmışlardı.Yolun sonunda duran tahta iskeleye çıkıp sohbetlerine devam ettiler.Masal, alkolün etkisiyle mayışırken gözlerini gökyüzüne dikti.
'Yıldızlar çok güzel değil mi?'
Mete, Masal'ın sorusuna tebessüm ederken o da gözlerini gökyüzüne dikti.
'Çok güzel..Ama benim manzaram bu yıldızlardan daha güzel.'
Masal, merakla başını Mete'ye doğru çevirirken tekrardan göz göze geldiler.
'Neymiş senin manzaran?'
'Sensin.'
Masal, Mete'nin söylediğine tebessüm ederken istemsizce dudağını ısırdı.Mete'nin bakışları Masal'ın dudağına yönelirken aralarında bir nefeslik mesafe kalmıştı.Mete, Masal'ı kendine çekerek o mesafeyi kapattı.Masal elindeki şişeyi denize attıktan sonra ellerini Mete'nin boynunda birleştirdi.Öpüşmeleri Melisa'nın bağırmasıyla bölünürken nefes nefese ayrıldılar.Masal hızlıca iskeleden kalkıp sese doğru ilerlediğinde grubun ayaklandığını gördü.
Ardından da Ozan'ı Emir'i yumruklarken gördü.
Mete, Ozan'ı güçlükle ayırırken, Ozan'ın gözü dönmüş gibiydi.
Masal sinirle kardeşinin yanına gelirken yüzünü sertçe ellerinin arasına aldı.
'Ozan napıyorsun sen?Eşkıya mısın!'
'Melisa hakkında ileri geri konuştu haddini bildirdim ben de'
Mete sinirle bakışlarını Emir'e yönlendirirken Emir dudağı patlamasına rağmen arsızca gülüyordu.
'Şiddet uygulayarak mı yapıyorsun bunu.Yeter kendine gel, eve gidiyoruz.'
'Sen eve git, benim Melisayla konuşacaklarım var.'
Ozan, Masal'ı duymamazlıktan gelerek, Melisa'yı kolundan tuttuğu gibi sahilden çıktı.
Atakan ise Eylül ve Masal'ı alarak sahiden çıktı ve eve getirdi.Masal, bahçeye uğramadan direkt odasına çekilirken üstündekileri çıkarttı ve duşa girdi.Soğuk su ile kendine gelirken aklına gelen an ile mutlulukla gülümsedi.Ozan son anda olay çıkartmasaydı, geçirdiği en güzel geceydi.Yıkandıktan sonra duştan çıktı ve bornozunu giydi.Saçlarını nemli kalacak kadar kuruttuktan sonra kısa şort olan pijamasını ve üstünü giydi.Annesine açıklama yapacak hali kendinde bulmadığından yatağa girdi.Kafasını yastığa koyar koymaz uykuya daldı.
Eylül ise bir bahane bularak aşağıdaki ebeveynleri ikna etmiş, kardeşi Atakan'la birlikte Ozan ve Melisa'nın gelmesini stresle bekliyordu.
'Eylül, ne oluyor Melisa'ya?'
'Bilmiyorum Atakan, alkolü fazla kaçırınca kafası bulandı.'
Ozan ise Melisa ile birlikte gizli mekanlarına gelmişti.
'Melisa ne oluyor?Akşamdan beri garipsin.Delirtmek mi istiyorsun beni?'
'Biraz da sen delir Ozan, hep ben delirdim.'
'Ne diyorsun Melisa?'
'Diyorum ki ne zaman beni görüceksin?Ne zaman farkedeceksin beni? 3 yıldır gözünün içine bakıyorum belki beni fark edersin, sana olan hislerimin farkına varırsın.Ama sen beni görmezden geliyorsun, her seferinde canımı acıtacak şeyler yapıyorsun.'
Ozan, şok içinde Melisa'yı dinliyordu.Duyduklarına inanamamıştı.
'Beni seni seviyorum Ozan.Bunu içimde tutmaktan çok sıkıldım.'
'Melisa biz beraber büyüdük, kardeş gibiyiz.Böyle bir şey olmaz.'
Ozan'ın söyledikleriyle Melisa'nın gözünden yaşlar akmaya başladı.
'Ama kardeş değiliz.Ben sana hiçbir zaman o gözle bakmadım Ozan.Ben seni seviyorum.'
Melisa alkolünde verdiği cesaretle parmak ucunda yükseldi ve Ozan'ın dudağına bir öpücük kondurdu.Geri çekileceği sırada Ozan'ın beline sarılıp, kendisine çekmesiyle tekrardan dudakları buluştu.Melisa telefonunun çalmasıyla nefes nefese Ozan'dan ayrılırken gelen çağrıyı cevapladı.
'Efendim Eylül?'
'Can amcam iyice merak etmeye başladı Melisa.O sizi bulmadan her nerdeyseniz gelin.'
'Tamam geliyoruz.'
Melisa anın büyüsünün bozulmasıyla kendine gelirken yanakları kıpkırmızı olmuştu.Ozan ise ne söyleyeceğini bilemiyordu.İkisi de eve giden kadar hiç konuşmadı.Ozan babasıyla konuştuktan sonra odasına geçerken Melisa'da annesini ve babasını öptükten sonra odasına çekildi.
Sabah olduğunda herkes kahvaltı masasındaydı.Masal, dün gecenin etkisinde olduğu için etrafa gülücükler saçıyordu.Melisa ve Ozan ise birbirleriyle göz göze gelmemek için büyük bir savaş veriyorlardı.Şebnem ve Kainat çocuklarında bir gariplik olduğunu sezmişlerdi.Şebnem, kahvaltı sonrası Masal'ı bir kenara çekmişti.
'Masal, Ozan ve Melisaya ne oldu?Dünden beri bi garipler.'
'Birazcık tartıştılar anne.Ama öyle büyük bir olay değil, ben bugün konuşurum onlarla.'
'İyi bakalım.Bodruma geldiğimizden beri bi farklılaştınız hepiniz gözüm üstünüzde.'
'Merak etme Şebnem sultan.Endişelenecek bişey yok.'
Masal, annesinin yanağına öpücük kondurduktan sonra Melisa'nın odasına girdi.
'Dökül bakalım Melisa hanım.'
Melisa,Masal'a yandan bir bakış atarken bir yandan yatağını topluyordu.
'Dökülecek bir şey yok.Bildiğin şeyler işte.'
'Nasıl bişey yok?Ozan seni bir hışım alıp götürüyor, artık ne olduysa sabahtan beri birbirinizin yüzüne bakamıyorsunuz.'
Melisa düzelttiği yatağın üstüne oturdu ve parmaklarıyla oynamaya başladı.
'Ben Ozana her şeyi itiraf ettim.'
Masal şok içinde arkadaşına bakarken yüksek bir tepki vermemek için kendini zor tuttu.
'Ozan ne dedi peki?'
'Çok şaşırdı önce.Haliyle böyle bir şey beklemiyordu.Sonra biz beraber büyüdük, kardeş gibiyiz falan dedi.Bana da o sırada bir aptal cesareti geldi.. Ozanı öptüm.'
'Ne!?'
Masal'ın çığlığı odada yankılanırken Melisa panikle Masal'ın ağzını kapadı.
Bir kaç saniye sonra odaya Eylül girerken anlamayan gözlerle ikiliye baktı.
'Ne oluyor burda?'
'Melisa, Ozan'ı öpmüş.'
'Ne?!'
Masal'ın tepkisinin birebir aynısını Eylül verirken, Melisa dehşetle gözlerini kapattı.
'Biraz daha böyle bağırırsanız eğer bütün herkes öğrenecek bu olayı.'
'Melisa hemen detay veriyorsun.'
Eylül'de Masal'ın yanına otururken Melisa her şeyi anlatmaya başladı.
'İşte ben öptüm ama tam geri çekiliyordum ki Ozan beni belimden tuttu, bana karşılık verdi.Biz tam öpüşürken de sen aradın.Ondan sonra da hemen eve geldik.'
'Hiç konuşmadınız mı?'
'Hayır Masal, daha birbirimizin yüzüne bakamıyoruz.Neyi konuşacağız?'
'Arkadaş ne geceymiş be.Ben Mete'yle öpüştüm,Sen Ozan-'
Masal'ın dalgınlıkla söylediğine karşılık da bu sefer Melisa ve Eylül şaşkınlıkla çığlık atmışlardı.
Bu sırada odaya Şebnem,Kainat ve Almila girmişlerdi.
'Ne oluyor kızlar burada?Senfoni gibi bağırıyorsunuz sırayla.'
Almila'nın söylediğine karşılık kızlar sırıtırken Eylül durumu kurtarmak adına cevap verdi.
'Yok bir şey annecim.Okulda büyük bir dedikodu dönüyorda bizde ona çok şaşırdık.Tepkimizde abartılı oldu biraz kusura bakmayın.'
'Emin misiniz?'
Kainat'ın sorgulayıcı bakışları kızların üzerinde dolaşırken bu sefer toparlama aşaması Melisa'ya geçti.
'Eminiz annecim.Klasik okul dedikodularından biraz farklı olunca şaşırdık sadece.'
'Öyle olsun bakalım.'
'Siz bir şeyler karıştırıyorsunuz bence fındık fareleri ama üstelemiyorum şimdilik.Yine de gözüm üstünüzde.'
Kızların üçü de aynı anda 'anlaşıldı Şebnem Sultan' dedikten sonra odada kahkahaları yankılandı.
Bu yaz diğerlerinden çok daha farklı geçecekti..

*****

Senden Bana Kalan:Aşk-ı Divane (#DÜZENLENİYOR) #Wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin