Can, biraz önce gördüğü manzarayı sindirmeye çalışırken, Şebnem bugün gördüğü ikinci olay karşısında şok içinde kalmıştı.
'Ne oluyor burada?'
Kendisini toparlayıp ilk soruyu soran Kainat olmuştu.Uzun zamandır kızındaki değişikliğin farkındaydı ancak bu değişikliğin sebebinin Ozan olacağını hiç düşünememişti.Melisa panikle ayağa kalktı, annesine açıklama yapacağı sırada Ozan'ın elini tutmasıyla, şok içinde bakışlarını Ozan'a çevirdi.
'Biz 1 aydır birlikteyiz teyze.'
Can, içindeki siniri zaptetmeye çalışırken büyük bir çaba sarfediyordu.
'Anlamadım?'
Can'ın sorusuyla Kainat, kocasını sakinleştirebilmek adına koluna tutundu ve okşamaya başladı.
'Biz birbirimizi seviyoruz baba.'
'Siz birbirinizi kardeş olarak tabi ki sevebilirsiniz kızım.'
'Kardeş olarak değil.Ben Ozan'a aşığım baba.'
Can duyduklarıyla yumruklarını sıkarken derin nefes alarak kızının söylediklerini duymamaya çalıştı.
'Melisacığım daha gençsiniz, yanlış fikirlere kapılmış olabilirsiniz.'
Melisa, Şebnem'in dediklerine olumsuz anlamda kafasını sallarken, bütün gücünü Ozan'dan alıyordu.
'Anne ben 18 yaşındayım, Melisa'da birkaç ay sonra 18 yaşında olacak.İkimizde yanlış bir fikre kapılmadık.Birbirimizi seviyoruz ama kardeş olarak değil.Sizden de bize saygı göstermenizi istiyoruz.'
'Ne saygısı lan?!'
Can, içindeki öfkeyi daha fazla tutamamıştı.Sesi bütün bahçede yankılanırken, Melisa korkuyla yerinde titredi.Birkaç dakika sonra aşağıya Selim ve Masal inerken Ozan hala Melisa'nın elini bırakmamış, dik duruşunu sergilemeye devam ediyordu.
'Can ne oluyor?'
'Ne olduğunu söyleyeyim kardeşim.Senin oğlun ve benim kızım birbirlerini sevdiklerini iddia ediyorlar.'
'Ne?!'
Selim şok içinde oğluna ve yeğenine bakarken, Masal gergin bir şekilde kardeşine ve arkadaşına bakıyordu.
'Sizin her dediğinizi yapıyoruz diye şımarmaya başladınız.Bugün ki olayı ne duymuş olayım ne de görmüş olayım.Sizde bir daha bu saçmalığı ağzınıza dolamayın.'
'Amca gördüklerin de duydukların da doğruydu.Siz istemiyorsunuz diye ben Melisa'dan vazgeçecek değilim.Senin saçmalık dediğin şey bizim duygularımız.'
'Selim şu oğlunu uzaklaştır buradan.Elimde kalacak yoksa..Kainat, sende kızını al odaya çıkın.'
Can, Melisa'nın yüzüne dahi bakmadan yukarıya doğru çıkarken geri kalan herkes yaşadıkları şoku atlatamamıştı.Melisa tutuğu gözyaşlarını serbest bırakırken, Ozan, Melisa'ya sarıldı.
'Ozan, odana geç hadi annecim.'
Şebnem, yalvaran gözlerle oğluna bakarken, Ozan son kez Melisa'nın saçlarına öpücük kondurdu ve odasına gitti.Selim'de Ozan'ın peşinden giderken Kainat, kendini sandalyeye bıraktı.
'Masal teyzene de bana da su getir kızım.'
'Tamam anne.'
'Melisa canım send eodanna geç.'
Melisa, başını sallayarak odasına çıktı.Masal elinde iki bardakla geldikten sonra o da Melisa'nın peşinden gitti.
'Şebnem biz nasıl göremedik bu durumu?'
'Aklımıza gelir miydi böyle bir şey Kainat?Yıllarca hep birlikte kardeş gibi büyüdüler.'
'Melisa da bir değişiklik olduğunu sezmiştim ama kesinlikle böyle bir şeyi düşünmüyordum.'
'Üstlerine gitmeyelim Kainat.Bir süre kendi hallerine bırakalım.Geçici bir hevestir belki.'
'Ya değilse Şebnem?'
'Değilse de engel olamayız Kainat.Anne- babalarımız zamanında bize engel olmaya kalktılar da ne oldu?Çoluk çocuk sahibiyiz hepimiz.'
'Hadi ben sessiz kalayım da Can nasıl sessiz kalacak Şebnem?Ozan yerine bir başkası olsaydı çoktan ağzını gözünü patlatmıştı.Çok zor tuttu kendini.'
'Farkındayım.Selim yarın bi konuşmaya çalışsın.Sonuçta o da kız babası anlar Can'ın halinden.'
'Tamam.'
Kainat, Şebnem'in yanağına bir öpücük kondurduktan sonra yukarıya çıktı.Şebnem bahçede tek başına kalırken, sıkıntıyla başını gökyüzüne kaldırdı.Masal'dan sonra Ozan'ın durumu her şeyi daha da karmaşık hale getirmişti.Uykusunun kaçtığını anlayınca, mutfaktan kendine bir kırmızı şarap aldı bardak almadan bahçede oturduğu yere geri döndü.Ayaklarını karşısındaki sandalyeye uzattıktan sonra şaraptan büyük bir yudum aldı.Düşüncelere dalmışken omzunda hissettiği el ile arkasına döndü.
'Selim sen uyumadın mı?'
'Uyku tutmadı, öyle olunca bende dedim ki karımı yalnız bırakmayayım.'
'İyi yaptın.'
Selim, Şebnem'in yanındaki sandalyeye oturduktan sonra Şebnem'in uzattığı şişeden büyük bir yudum aldı ve şişeyi geri verdi.
'Yarın Can'la konuşman lazım.'
'Farkındayım.Ama ben ne dersem diyeyim Can için yeterli olmayacak.'
'Masal'ı öyle görsen ne yapardın?'
'Hiç hoş şeyler olmazdı.Can'ı o yüzden anlıyorum.''Çocuklarımız artık yetişkin Selim.Biri 19 diğeri 18 yaşında.Hayatlarına illaki birileri girecek.'
Selim, Şebnem'in dedikleriyle sıkıntıyla iç geçirdi.
'Yıllar o kadar hızlı geçti ki.Kendimi hala bu tarz konularda hazır hissetmiyorum.Bana kalsa üniversitede birbirlerini deli gibi seven Selim ve Şebnem olarak kalmak isterdim.Üstümüzde çok sorumluluk kaldı.'
'Öyle.Kendimizle ilgili çıkmazlarımızı bir şekilde hallediyorduk ama söz konusu çocuklarımız olunca o çıkmazlar daha da zorlaşıyor.20'li yaşlarımı, senle geçirdiğim, hiçbir sorumluluk almadığımız günleri özledim.'
'Bende.'
Şebnem iç çekip başını Selim'in omzuna yasladı.Selim, Şebnem'in saçlarına öpücük kondurduktan sonra o da karısı gibi gökyüzüne baktı.
'Bunca geçen yılın tek artısı sana olan aşkımın giderek artması oldu Selim.'
'Benimde öyle.'
Şebnem, başını Selim'in omzundan kaldırdıktan sonra dudağına bir öpücük kondurdu.Anında karşılığını alırken birkaç dakika öyle kaldılar.Birbirlerinden nefes nefese ayrıldıklarında Selim, Şebnem'in kulağına fısıldadı.
'Seni çok seviyorum.'
Yıllar geçse de değişmeyen tek şey birbirlerine olan aşklarıydı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Bana Kalan:Aşk-ı Divane (#DÜZENLENİYOR) #Wattys2020
Genç Kız EdebiyatıHayatta herkes ikinci şansı hak eder mi? Yapılan hatalar,açılan yaralar telafi edilebilir mi? Aşkın gücü gururun önüne geçer mi? Peki aşk iyileştirir mi? **** Bir aşkı bir ömre sığdırabilir misiniz? Aşk herşeyden vazgeçmekse eğer ben varım...