Jisung normalden daha erken uyanmıştı. Saat 8.25 i gösteriyordu. Geri uyursa işe geç kalacağını bildiğinden kendini yataktan kalkmaya zorladı.
Ayılmaya çalışırken telefonuna gelen 3 cevapsız aramayı gördü.
Ailesiyle bağını kesse de annesi hala onu ara sıra yaşayıp yaşamadığını kontrol ediyordu. Büyük ihtimalle babası bunu bilmiyordu. Bilse buna asla izin vermezdi. Annesinin de pek umursadığını düşünmüyordu. Vicdan azabı çekmemek için aradığına yemin edebilirdi.Bu yüzden Jisung geri arayıp aramama konusunda gidip gelsede sonunda annesini geri aradı. Telefon bir kaç kere çaldıktan sonra açıldı.
Bu...babasının sesiydi.
"Alo? Kimsiniz?"
Jisung dondu ve cevap veremedi.
Adam daha yüksek sesle konuştu
"Alo? Bu numarayı nereden buldunuz, kimsiniz dedim?
"..."
Jisung telefonu yavaşça kulağından indirip kapattı. Bu babasının sesini 2 yıl sonunda ilk defa duyuşuydu.
Ardındam telefon tekrar çaldı, yine aynı numaraydı. Büyük ihtimalle babası karısını arayan bu numaranın kim olduğunu gerçekten merak ediyordu. Jisung aramayı reddettikten sonra numarayı engelledi ve telefonu yatağın köşesine fırlattı.Elleriyle yüzünü kapatıp bir süre öyle durduktan sonra yataktan kalkıp tuvalete girdi.
Dişlerini fırçalarken, dolmak için zaman kollayan gözlerine baktı. Hızla kırpıştırıp bunu engelledi.Mutfakta kendinde tarçınlı bir kahve yaparken giyeceği kıyafeti kafasında canlandırmaya çalışıyordu.
Kahvesini içerken bir yandan da üstünü giyindi.
Beyaz bol bir pantolon ve hava yüzünden boğazlı dar, koyu kahve bir kazak giydi. Parfüm sıkarken telefonu çalınca yatağa doğru yöneldi.Arama teyzesindendi.
Çocukken de ailesiyle fazla kavga eden jisung, evden kaçıp teyzesine giderdi. Teyzesi ona hep sahip çıkmıştı. Durumu gayet iyi olan teyzesi, jisungun ailesiyle kavga edip fransaya taşınma kararını duyduktan sonra ailesinden gizli ona maddi imkan sağlamaya başlamıştı.
Jisung teyzesine yük olmak istemediğinden sürekli yarı zamanlı işlerde çalışıp teyzesine paraya ihtiyacı olmadığını söylüyordu fakat teyzesi tabiki buna inanmıyordu.Jisung telefonu olabilecek en neşeli sesiyle açtı
"Alo teyze! Nasılsın her şey yolunda mı?"
"Ben iyiyim seni sormalı! Uzun süredir sesin soluğun çıkmıyor merak ettim ara sıra bi teyzeni aramayı düşünürsün belki."
Teyzesinin azarlayışı jisungu güldürdü.
"Kusura bakma teyze işlerle yoğundum ama en yakın zamanda arayacaktım!"
"Canım neye ihtiyacın var ? Bu kadar çalışmana gerek yok. Harçlığını arttırmamı ister misin?"
"Hayır hayır! Bu bana gayet yeterli teyze çok teşekkürler."
" bir şeye ihtiyacın olduğunda sormayı unutma sakın. He bir de harçlığını hesaba yatırdım onu haber vermek için de aramıştım canım."
"Jisung mahçup bir şekilde güldü ve teşekkür etti ardından kısa bir süre daha konuştular ama jisung işe geç kalacağını söylediği için telefonu kapattılar."
Jisung kahvesini yudumlarken gerçekten seçtiği işin onun için çok mu sıkıcı bir seçenek olup olmadığını sorguladı fakat bu düşünceyi aklından hızla yok etti.
"Böyle düşünmeyi kes daha başlamadın bile.
Kapının yanında asılı olan şemsiyesini de alıp evden çıktı. Dışarısı göründüğünden daha soğuk ve rüzgarlıydı.
Ceketine sarılıp elinden geldiğince hızlı yürümeye başladı.Kütüphaneye geldiğinde her şey çok sessizdi. Mumları yakan kadını görünce neşeli ifadesini takınıp kadının yanına gitti
"Günaydın bayan..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
livre mystère/ minsung
FantasiaFransada eski bir kütüphanede çalışmaya başlayan Jisung, kütüphanenin derinliklerinde bulduğu gizemli bir kitabı merak edip evine getirir fakat hiç beklemediği bir şekilde farklı bir evrende ve farklı bir bedende uyanır.