Saat çoktan gece yarısını geçmişti. Minho ve jisung son biralarını içmiş ücreti ödemişlerdi.
Minho çakır kafayla jisunga baktı. Aklında bir şeylerin olduğu belliydi.
"Jisung, sana bu işin en eğlenceli yanlarından birini göstereyim mi?"Jisung anlamayan gözlerle minhoya baktı.
"Bilirsin ben paramı her zaman doğru yollarla kazanmam." Minho göz kırptı.
"Ne yapacağız?"
"Beni takip et." Minhonun yüzünde haylaz bir sırıtış vardı.
minho Jisungun bileğini tuttu ve hızla tavernadan çıktılar. Işıklarla süslenmiş sokakta bir sağa bir sola baktılar.
"Şimdi...elin hızlı mıdır?""Ne için lazım olacağına bağlı." Jisung sırıttı.
"Seni balıklara yem ederim."
"Tamam tamam özür..." hala sırıtıyordu.
"Neyse. Burası büyük bir yer, genelde zenginler yaşar ve bundan yararlanmamak olmaz di mi ama?"
"Hırsızlık mı yapacağız Minho?"
"Hırsızlık demeyelim ona da..." minho bir süre yerine kullanabileceği kelimeyi düşündü ama bulamadı.
"Yada diyelim fark etmez. Bir şey değiştirmiyor sonuçta." Minho omuz silkti."Ben hayatımda hiç hırsızlık yapmadım. Yakalanırım..."
"Her şeyin bir ilki vardır jisung."
Minho şık giyimli bir adamı gösterdi."Şimdi beni iyi izle tamam mı?"
Jisung kafa salladı.Minho adamın yanına yaklaştı. Hafifçe gülümsüyordu.
"Merhaba efendim. Sakıncası yoksa saati sorabilir miyim? Minhonun bir eli cebinde diğer eli ise adama yakındı.
"Tabi...saat 1.:28"
Adam saatine bakarken minho adamın arka cebinde bulunan para kesesini hızla eline aldı ve kolunun içine sakladı. O kadar hızlıydı ki jisung bile hareketini yakalayamamıştı.
"Çok teşekkür ediyorum." Minho yavaşça adamın yanından ayrıldı ve jisungun yanına geldi
Jisung minhonun hareketini yakalayamadigi için merak dolu gözlerle ona bakıyordu.
Minho koluna sakladığı keseyi çıkarttı ve elinde sarkıttı. Adamın onlara bakmadığından emin oldu.
"NE? NE ARA??"
Minho elinde tuttuğu keseye gururla baktı."Sıra sende!"
"Ben yapamam. Gerçekten."
Minho omuz silkti
"Kaptanına karşı mı geliyorsun denizci?"
"Ama Minho..."
Minho jisungun sözünü kesti.
"Şurdaki adam gayet uygun gibi."
Sokağın sonunda duran adamı işaret etti.
"Yanına git ve saati falan sor, Doğaçlama yap."
Jisung yutkundu ve adama doğru yürümeye başladı. Adamdan biraz uzaktaydılar ve jisung adamın neden başkasından değil tam olarak ondan saati öğrenmek istediğini sorgulamaması için dua ediyordu.
"...eh..merhaba bayım..."
İri yarı adam jisunga döndü. Tek gözü kördü ve korkunç bir görünümü vardı. Parmaklarının araları birleşikti. Sanki bir kurbağa gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
livre mystère/ minsung
FantasíaFransada eski bir kütüphanede çalışmaya başlayan Jisung, kütüphanenin derinliklerinde bulduğu gizemli bir kitabı merak edip evine getirir fakat hiç beklemediği bir şekilde farklı bir evrende ve farklı bir bedende uyanır.