Jisung başındaki ve belindeki acıyla sızlanarak uyandı. Dün gece alkol yüzünden dışarda bir yerde sızıp kalmışlardı. Güneş ışığı ağaçların arasından jisungun gözüne giriyordu. Sızlanarak yattığı yerden doğruldu ve kollarına yapışan toprağı temizledi.
Etrafına bakındığında kocaman bir ormanın içinde olduğunu gördü yukarıda üstünden uçup giden 2 ejderhanın kanat sesi dışında başka hiç bir ses yoktu.
Sızlanarak ayağa kalktı ve üstündeki toprağı temizledi. Ardından ormanı inceledi, hyunjini bulmak için yüksek bir sesle bağırdı.
...
Hiç ses yoktu.
Tüyleri ürperen jisung gece hangi yönden geldiklerini kestirmeye çalıştı. Böyle bir ortamda ormanda tek kalmak, isteyeceği son şeydi.
Bir süre yürüdükten sonra önüne çıkan büyük bir dere ile duraksadı. Eğilip elini yüzünü yıkadı ve yansımasını inceledi. Yansımasına bakarken görüntü bulanıklaşmaya başladı ardından farklı bir yüz bir anda dereden jisungun üzerine zıpladı.
Kocaman beyaz gözlü bir kadındı. Yüzü solgundu ve kocaman bir balık kuyruğu vardı.
Jisung kendini arkaya atınca kadın ona yetişemeyip yere düştü ve sürünerek ona doğru gelmeye başladı.
...
"KOLYE!"
...
"K..KOLYEYİ VER."
Jisung boynundaki kolyeyi elinin içine aldı ve hızla koşmaya başladı.
"O KOLYE SANA AİT DEĞİL...!"
Kadın jisungun arkasından cırtlak bir sesle bağırmaya devam etti. Jisung arkasını dönmeden öylece koşuyordu.
Okadar uzun süre koştu ki gözleri kararmaya başlayınca olduğu yerde durdu ve derin nefesler almaya başladı. Korku ve yorgunluk ile birlikte aldığı nefesler okadar hızlıydı ki avcıdan kaçan bir ceylan gibi görünüyordu.
Çalılardan gelen sesle büyük kulakları açıldı. Ses çok yakından geliyordu. Çalılara döndü ve dikkati kesildi fakat çalılardan çıkan şey ile dona kaldı. Vücudundaki tüm kan çekilmişti. bembeyaz kesilmiş öylece duruyordu.
O bir aslan mıydı? Hayır hayır bir ejderha?
Jisung düşünemiyordu sadece anladığı şey önünde kocaman bir hayvan olduğuydu ve birazdan avlanacak olmasıydı.
Hayvan hırlayarak jisunga yaklaşıyordu. Jisung geri geri adım atarken ayağıyla tuzağa bastı ve bileğini kapan halatla ters bir şekilde havaya asıldı.
"İMDAT!"
Hayvan jisunga doğru koşmaya başlayınca jisung gözlerini sonuna kadar açtı. Hayvan koca ağzını açıp jisungun üzerine zıpladığında sol taraftan uçan ve tam miğdesine saplanan ok ile afalladı. Haraketleri oldukça yavaşlayıp yere yığıldı. Ardından bir ok daha, tam kafasına geldi.
Jisung fal taşı gibi açılmış gözleriyle okun geldiği yöne baktı.
Jeongin elinde ok ile ağaçların arkasından çıktı.
Hayvana doğru koşarken havada ters bir şekilde asılı duran jisungu görünce çığlık attı.
"JİSUNG NE HALT YİYORSUN BURADA?"
"JEONGİN LÜTFEN İNDİR BENİ MİĞDEM BULANIYOR."
Jeongin belindeki bıçağı alıp jisungun ayağının bağlı olduğu halata fırlattı.
İp kesilip bıçak ağaca saplanınca jisung baş aşağı yere düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
livre mystère/ minsung
FantasíaFransada eski bir kütüphanede çalışmaya başlayan Jisung, kütüphanenin derinliklerinde bulduğu gizemli bir kitabı merak edip evine getirir fakat hiç beklemediği bir şekilde farklı bir evrende ve farklı bir bedende uyanır.
